tüketicinin korunması hakkında kanun değişiklikleri
başlık "sonsuzluk yolcusu" tarafından 22.10.2022 16:33 tarihinde açılmıştır.
1.
nisan 2022 tarihinde yapılmış olan değişiklikler olup bir kısmı ekim 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan, bir kısmı ise 1 ocak 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek değişikliklerdir. bu değişiklikleri özetlemek gerekirse:
6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun'un 19/1. maddesinin ilk cümlesinde geçen ''kalan borcun'' ifadesi kaldırılarak, ''sözleşmede yer alan bedelin'' ifadesi kanuna yerleştirilmiş, tüketici lehine bir değişiklik yapılmıştır. kanun maddesi değişiklikle şu hâli almıştır: ''taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı veya sağlayıcı, kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak satıcı veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de sözleşmede yer alan bedelin en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi veya en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir.''
ayrıca, daha önce tüketici kredisi sözleşmelerinde 14 günlük süre içinde cayma hakkını kullanmak isteyen tüketici, bildirim yapmadan bu hakkı kullanamazken ve tüketiciye ve 3. kişilere ödenmiş tüm tutarlarla birlikte bankaya ödemiş olduğu kredi tahsis ücreti gibi ödemeleri geri iâde alamazken, yapılan değişiklikle artık, tüketici 14 günlük süre içinde bir bildirim yapmaksızın cayma hakkını kullanabilecek, tüketiciye ve 3. kişilere ödenmiş kredi ve faiz ödemeleri dışındaki bankaya yaptığı ödemelerin iâdesini talep edebilecektir.
yine kredi kartı ve kredili mevduat hesapları ile ilgili, eğer sözleşmedeki faiz oranlarında bir değişiklik varsa bunun 1 ay öncesinde banka tarafından tüketiciye bildirilmesi gerekiyordu. yapılan değişiklikle, faizdeki değişiklik tüketicinin aleyhine artmış ise banka yine bu değişikliği uygulamadan 1 ay öncesinde tüketiciye bildirmek zorunda olup, tüketici lehine faiz azalması söz konusu ise bu değişikliği 1 aylık süreyi beklemeden değişiklikle birlikte hemen tüketiciye bildirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
ayrıca, yapılan değişiklikle bankalar tarafından tüketici kredisi ve konut finansman kredisi ile bağlantılı sigortacılık ürünleri ve ilâve ücretler ile ilgili tüketiciye kredi sigortalı ise ne kadar faiz oranı, sigortasız ise ne kadar faiz oranının uygulanacağı konusu, anlayabileceği tarzda bir tercih olarak sunulması gerektiği düzenlenmiştir.
daha önce, tüketiciye kullandırılan kredi ile hiçbir bağlantısı olmayan ve belki de tüketicinin hiç ihtiyacı olmadığı halde sırf krediyi alabilmek için almak zorunda bırakıldığı yan sigortacılık ürünleri ve hizmetler için de ödeme yapmak durumunda kalıyorken, yapılan düzenleme ile artık kredi bağlantılı sigortalar dışında tüketiciden herhangi bir ücret alınmaması, tamamlayıcı sağlık sigortası, ferdi kaza sigortası gibi seçeneklerin tüketiciye teklif edilmemesi hükme bağlanmış oldu.
yine mesâfeli sözleşmelere ilişkin olarak, mevcut düzenlemelerin yanı sıra aracı hizmet sağlayıcılarına ilâve yükümlülükler getirildi. bu anlamda, siparişten itibaren 30 günlük teslim süresi, işin mâhiyeti icâbı geçirilecekse bildirim yapılmak kaydıyla bu sürenin uzatılabileceği düzenlenmiştir.
ön ödemeli konut satışı sözleşmelerinde kanundan kaynaklı 36 aylık teslim süresi, maalesef yapılan değişiklikle tüketicinin aleyhine olarak 48 aya çıkartılmıştır. burada, sözleşmede daha kısa bir süre öngörülmüşse, sözleşmedeki süre geçerli olacaktır. ama, zaten kanun değişikliğinden önce de sözleşmede kararlaştırılan süreye uyulmadığında bunun sözleşmede belirtilen (cezâi şart, cayma bedeli) gibi yaptırımları uygulanabiliyordu.
devre-tatil sözleşmeleri'nde artık, kooperatif üyeliği, şirket ortaklığı, vakıf-dernek üyeliği sıfatlarıyla kanunu dolanacak şekilde satış yapılması yasaklanmış olup, bu türlü işlemleri yetkisi olmadığı halde yapanlara hapis cezası yaptırımı getirilmiştir. devre-tatil sözleşmeleri'ni yapabilmek için aynî hak sahibi olmak şartı aranmaktadır. maket üzerinden devre-tatil satış sözleşmesi yasaklanmıştır. devre-tatil sözleşmeleri daha önce sınırsız bir süre ile kurulabiliyorken, (örneğin 99 yıllığına devre-tatil sözleşmeleri kurulabiliyordu. sonra da akıl almaz servis ve aidat para talepleri ile tüketiciler bezdiriliyor, tüketici devre-tatil sözleşmesini ''lânet olsun'' diyerek hediye olarak bırakıp kaçmak ya da 99 yıl boyunca bu soygunu seyretmek seçeneği ile baş başa bırakılıyordu.) yapılan düzenleme ile artık devre-tatil sözleşmelerinin en fazla 10 yıllığına tesis edilebileceği hüküm altına alınmış oldu.
yapılan değişiklikle artık ilk defa yenilenmiş ürünler tüketici kanunu'nda yerini aldı. şu anda yenilenmiş ürünler olarak cep telefonu ve tabletler sayılmış olsa da ileride bu yenilenmiş ürün gamının çeşitleneceğini düşünüyorum.
tüketici kanunu'nda yapılan bir diğer değişiklik, sahte yetkili servislerle ilgilidir. tüketicinin alım yaptığı firmanın özel servis statüsü varsa, bunu tanıtım broşüründe, satım fişi ya da faturasında bildirmesi zorunluluğu getirilmiştir.
daha önce, kullanım süresi içinde firmaların satış sonrası hizmetleri vermemesi hâlinde tüketicinin bunu talep etmeye bir hakkı yok iken yapılan değişiklikle, kullanım süresi içinde tüketicinin talebi üzerine hizmet verilmemesi durumunda firmanın tüketiciye tazminat ödemesi yükümlülüğü getirildi.
6502 sayılı kanun'da yapılan bir diğer değişiklikle tüketici hakem heyetleri'nin mevcut tüketici uyuşmazlıklarında belirlenen görev limitleri yeniden düzenlendi. daha önce il hakem heyetine başvurmak için başka ilçe hakem heyetine başvurmak için başka bir tüketici uyuşmazlık bedeli aranıyordu. kafa karışıklığını gidermek için artık bu limit, 30.000 tl'ye çıkartılmış olup, 30.000 tl.nin altındaki tüm tüketici uyuşmazlıkları tüketicinin bulunduğu ilçe ya da il hakem heyetlerine götürülebilecektir. 30.000 tl ve üzerindeki tüketici uyuşmazlıkları ise tüketici mahkemelerinde görülecektir.
6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun'un 19/1. maddesinin ilk cümlesinde geçen ''kalan borcun'' ifadesi kaldırılarak, ''sözleşmede yer alan bedelin'' ifadesi kanuna yerleştirilmiş, tüketici lehine bir değişiklik yapılmıştır. kanun maddesi değişiklikle şu hâli almıştır: ''taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı veya sağlayıcı, kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak satıcı veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de sözleşmede yer alan bedelin en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi veya en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir.''
ayrıca, daha önce tüketici kredisi sözleşmelerinde 14 günlük süre içinde cayma hakkını kullanmak isteyen tüketici, bildirim yapmadan bu hakkı kullanamazken ve tüketiciye ve 3. kişilere ödenmiş tüm tutarlarla birlikte bankaya ödemiş olduğu kredi tahsis ücreti gibi ödemeleri geri iâde alamazken, yapılan değişiklikle artık, tüketici 14 günlük süre içinde bir bildirim yapmaksızın cayma hakkını kullanabilecek, tüketiciye ve 3. kişilere ödenmiş kredi ve faiz ödemeleri dışındaki bankaya yaptığı ödemelerin iâdesini talep edebilecektir.
yine kredi kartı ve kredili mevduat hesapları ile ilgili, eğer sözleşmedeki faiz oranlarında bir değişiklik varsa bunun 1 ay öncesinde banka tarafından tüketiciye bildirilmesi gerekiyordu. yapılan değişiklikle, faizdeki değişiklik tüketicinin aleyhine artmış ise banka yine bu değişikliği uygulamadan 1 ay öncesinde tüketiciye bildirmek zorunda olup, tüketici lehine faiz azalması söz konusu ise bu değişikliği 1 aylık süreyi beklemeden değişiklikle birlikte hemen tüketiciye bildirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
ayrıca, yapılan değişiklikle bankalar tarafından tüketici kredisi ve konut finansman kredisi ile bağlantılı sigortacılık ürünleri ve ilâve ücretler ile ilgili tüketiciye kredi sigortalı ise ne kadar faiz oranı, sigortasız ise ne kadar faiz oranının uygulanacağı konusu, anlayabileceği tarzda bir tercih olarak sunulması gerektiği düzenlenmiştir.
daha önce, tüketiciye kullandırılan kredi ile hiçbir bağlantısı olmayan ve belki de tüketicinin hiç ihtiyacı olmadığı halde sırf krediyi alabilmek için almak zorunda bırakıldığı yan sigortacılık ürünleri ve hizmetler için de ödeme yapmak durumunda kalıyorken, yapılan düzenleme ile artık kredi bağlantılı sigortalar dışında tüketiciden herhangi bir ücret alınmaması, tamamlayıcı sağlık sigortası, ferdi kaza sigortası gibi seçeneklerin tüketiciye teklif edilmemesi hükme bağlanmış oldu.
yine mesâfeli sözleşmelere ilişkin olarak, mevcut düzenlemelerin yanı sıra aracı hizmet sağlayıcılarına ilâve yükümlülükler getirildi. bu anlamda, siparişten itibaren 30 günlük teslim süresi, işin mâhiyeti icâbı geçirilecekse bildirim yapılmak kaydıyla bu sürenin uzatılabileceği düzenlenmiştir.
ön ödemeli konut satışı sözleşmelerinde kanundan kaynaklı 36 aylık teslim süresi, maalesef yapılan değişiklikle tüketicinin aleyhine olarak 48 aya çıkartılmıştır. burada, sözleşmede daha kısa bir süre öngörülmüşse, sözleşmedeki süre geçerli olacaktır. ama, zaten kanun değişikliğinden önce de sözleşmede kararlaştırılan süreye uyulmadığında bunun sözleşmede belirtilen (cezâi şart, cayma bedeli) gibi yaptırımları uygulanabiliyordu.
devre-tatil sözleşmeleri'nde artık, kooperatif üyeliği, şirket ortaklığı, vakıf-dernek üyeliği sıfatlarıyla kanunu dolanacak şekilde satış yapılması yasaklanmış olup, bu türlü işlemleri yetkisi olmadığı halde yapanlara hapis cezası yaptırımı getirilmiştir. devre-tatil sözleşmeleri'ni yapabilmek için aynî hak sahibi olmak şartı aranmaktadır. maket üzerinden devre-tatil satış sözleşmesi yasaklanmıştır. devre-tatil sözleşmeleri daha önce sınırsız bir süre ile kurulabiliyorken, (örneğin 99 yıllığına devre-tatil sözleşmeleri kurulabiliyordu. sonra da akıl almaz servis ve aidat para talepleri ile tüketiciler bezdiriliyor, tüketici devre-tatil sözleşmesini ''lânet olsun'' diyerek hediye olarak bırakıp kaçmak ya da 99 yıl boyunca bu soygunu seyretmek seçeneği ile baş başa bırakılıyordu.) yapılan düzenleme ile artık devre-tatil sözleşmelerinin en fazla 10 yıllığına tesis edilebileceği hüküm altına alınmış oldu.
yapılan değişiklikle artık ilk defa yenilenmiş ürünler tüketici kanunu'nda yerini aldı. şu anda yenilenmiş ürünler olarak cep telefonu ve tabletler sayılmış olsa da ileride bu yenilenmiş ürün gamının çeşitleneceğini düşünüyorum.
tüketici kanunu'nda yapılan bir diğer değişiklik, sahte yetkili servislerle ilgilidir. tüketicinin alım yaptığı firmanın özel servis statüsü varsa, bunu tanıtım broşüründe, satım fişi ya da faturasında bildirmesi zorunluluğu getirilmiştir.
daha önce, kullanım süresi içinde firmaların satış sonrası hizmetleri vermemesi hâlinde tüketicinin bunu talep etmeye bir hakkı yok iken yapılan değişiklikle, kullanım süresi içinde tüketicinin talebi üzerine hizmet verilmemesi durumunda firmanın tüketiciye tazminat ödemesi yükümlülüğü getirildi.
6502 sayılı kanun'da yapılan bir diğer değişiklikle tüketici hakem heyetleri'nin mevcut tüketici uyuşmazlıklarında belirlenen görev limitleri yeniden düzenlendi. daha önce il hakem heyetine başvurmak için başka ilçe hakem heyetine başvurmak için başka bir tüketici uyuşmazlık bedeli aranıyordu. kafa karışıklığını gidermek için artık bu limit, 30.000 tl'ye çıkartılmış olup, 30.000 tl.nin altındaki tüm tüketici uyuşmazlıkları tüketicinin bulunduğu ilçe ya da il hakem heyetlerine götürülebilecektir. 30.000 tl ve üzerindeki tüketici uyuşmazlıkları ise tüketici mahkemelerinde görülecektir.
devamını gör...