turistleri saf ve salak sanma içgüdüsü

sadece türkiye'de değil, gördüğüm bütün ülkelerde farkettiğim olay.

dünyanın en gelişmemiş ülkesi bile olsa, nedense yerel halk gelen turistin çok kolay kandırılabilinecek, aptal biri olduğu duygusuna kapılıyor.

acikcasi gelen turiste bagli bence.

ornek veriyorum kore'de, babyfacelerin arasinda, cusseli, sakalli 1 arap'a yamuk yapmazsin.

ama o araplar, sen babyface, beyaz yuzlu bi koreliysen sana arabistanda yamuk yaparlar.

sekil semail meselesi. babyface, dili bilmeyen, saf suratli, sortlu, boynunda fotograf makinesiyle etrafi ceken, yaninda muhtemelen karisi olan bi turist kolay lokma gibi gorunebilir.

yani o aslinda disariya yansittigin vibe'la ilgili bi mesele bence.

hayatimda hic yurtdisina cikmadim, kendi sahsi gozlemim o. yani ben oyle bakiyorum olaya.

yok öyle bir şey. kazıklayan da, kazıklanan da işin farkında. bir çeşit turizm vergisi bu.

halbuki turist şeytani bile borca s**ker . haberi yok.

t: okuma yazma bilmeyen esnafın uyanık geçinmesi.

sahte patronların meslek hastalıklarından sadece bir tanesidir.
esnaf, sahte sermaye sahibi köylü gibidir. sermayesi orjinal olan esnafa patron denir.
esnaf ve patron arasında, tacir denilen bir varlık vardır ki, işte onlar musevi değildir, onlar gerçek yahudidir. *
patronlar asla insanların saf ve salak olduklarını düşünmezler, bu yüzden gerçek bir patron her zaman için bir taksi şöföründen çok daha zalimdir.

boş boş bakıyorlar aga napak istemsizce geliyor dürtü.

saflığın ve ahmaklığın dik alasıdır. turist velinimettir, yolunacak kaz değil.ayılan turistin bir dahaki sefere geri gelme ihtimalini ortadan kaldıran mankafalılıktır.