türk kadınları vulvası olan erkeklerdir

bir realite.

türkiye'de kadın yoktur.

erkek gibi düşünür , erkeğin icat ettiği dine inanır , erkek egemen topluma hiç ses etmez.

huzuru itaatte bulmuştur. kadın olarak değer görebilmek için , kadınlığından vazgeçmiştir.

gece sokakta yürürken , taciz edilen , ırzına geçilen hemcinslerinin etek boyu , saat kaçta sokağa çıktığı onlar için erkekler
için önemli olduğundan çok daha önemlidir.

kendilerine değer vermezler , değer veren hemcinsleri yollu , kadına değer veren erkek , ya o kadına yazıyor yahut erkekliğinde sorun vardır.

kendilerinden nefret ederler. bir erkek onları penetre etmeden kadın olamazlar örneğin.

türk kadını , yalnız celladına aşık olmamış , celladının ta kendisi olmuştur.

iddialı bir atarlanma gece gece. haklı mıdır? haklıdır.
dur lan edit gelsin editi : şimdi neden vulva diye başlık açılmış anlamadım. vajina niye değil. vulva vajinanın dış kısmı mı oluyordu. kafam karıştı. vulvası olan vajinası olan demek aslında ama vajina dese daha efektif mi olurdu. vulva kelimesi bilinçli bir seçim mi? kafam güzel.

peki sizce dünya, bir kısmı penis bir kısmı (sizin deyiminizle)vulva sahibi erkeklerden oluşan (aslında) tek cinsiyetli bir toplum ve ülke ile henüz tanışmaya hazır mı, ve bu doğadışı distopik gariplik bugüne değin nasıl farkedilememiş ve keşfi için sizi beklemiş olabilir sayın yazar.

merak etmeyin trk erkeklerinin de çoğu fallus tasiyan kadindir.klavyeden devrim yapar,savaş cikarir,savas kazanir,ekonomi ve politika dersi verir.bu topraklarda irfan bitmez.

kadın ve erkek arasindaki tek farkın gebelik sırasında bir hormonun diğerinden fazla salgılanması gerçeği ile aynı gerçektir. bir cinste yumurtalıklar vücudun dışına doğru itilir testis olur. diğerinde vücudun içine doğru çekilir ve yumurtalık olur. kilitoris ve penis aynı organın farklı boyutlardaki versiyonlarıdır. bunun dışında testesteron kas gelişimini tetiklerken ostorojen ise dokuların çoğalmasını sağlar.

başlığı açan arkadaşa kocaman harflerle katılıyorum. her ne kadar feminist ve liberal bir kadın olsam da, bu topraklarda kadın olarak doğmuş olmanın getirdiği bir takım "vebaların" olduğu gerçeğini red etmek iki yüzlülük olur.

bir kere türkiye'de nasıl bir aileye doğduğunuz gerçeği hayatınızın tamamını değiştiriyor. kadın olarak kaderiniz babanızın ve annenizin ideolojisinin ne olduğuna bağlı olarak şekilleniyor. en az 18 yaşına kadar o sisteme köle oluyorsunuz çünkü.

çok azı cesaret edip, 18'den sonra hayatını kurmak hatta kurtarmak amacıyla kaçıyor. çoğu gördüğü baskıdan kaynaklanan korku yüzünden, ailesinin ona biçtiği kadare boyun eğiyor. misal okutulmamak, erken yaşta bir adama satılmak, zorla evlendirilmek, istismar edilmek, kuma olarak gitmek vb. gibi bir sürü rezillik.


hangi dünya ülkesinde gördünüz " kız cocuklarınızı okula gönderin" adlı reklamlar ve kampanyalar yapıldığını?

bu ülkede bir dönem aileler cocuklarını okutmuyor / cocuklar istediği halde okuyamıyor diye reklamlar yapılıp, cocukların okullara yazdırılması amaçlandı. yetmedi, bununla ilgili kanun çıkardılar.

şimdi düşünün.. düşünün bu ülkede kadın olmanın hangi soyada doğdunuzla nasıl ölümcül bir bağlantısı var. ..

keşke böyle insanların çocukları hiç olmasa. bu tarz insanların evlatları salt acı çekiyor çünkü. dolayısıyla böyle bir trauma ile büyümüş çocuktan, kadın olduğunda nasıl bir vizyon beklersin ? ne görmüş ki ne verebilsin?

o yüzden çok yargılayıcı olmamak gerekiyor. böyle insanları, bu tarz eksiklikleri yüzünden aşağılamamak lazım. aksine uzun süre de alsa, eğitmek ve asıl olmaları gereken eğitim- kültür düzeyine çıkmaları için uğraşmak ya da eğitilebilecekleri yerlere yönlendirmek lazım. 1 hayat, 1 hayattır.

kurtarın.

benim çukgülüm de klitoris kadar. ben de erkek taklidi yapan kadın mı oluyorum o halde. açık konuşun.

türk kadınının işi çok zor temalı başlık ve entryler.
lakin, coğrafyasına rağmen buradaki kadınlar gayet başarılı ve şanslıdır.
ailede son sözü anne söyler falan filan örneklerine girmiyorum bile.
haritanın sağına bakın ve orada kadın olmayı düşünün.
birazcık kuzeyine bakıp slav kadınlarının toplumdaki yerine bakın.
birazcık batısında, balkanlarda kadınların haline...
ülkenize göçmüş suriyeli kadınlara bi göz gezdirin mesela.,

siz bu coğrafyada, öyle ya da böyle, kıta avrupasındaki kadınlarla aynı haklara sahipsiniz.
bu hakları kendi isteğinizle yok edip**yükü toplumun sırtına atamazsınız.
ite kopuğa itaat etmek istemiyorsan kriterlerine uygun, "light erkek" diye dalga geçtiğin tiple çıkacaksın.
kafede kesiştiğin tiple, bardaki baba parası dar gömlek'le çıkma.
kyk yurduna "geç kalıp" ipsiz sapsızla sabahlama kütüphane köşelerinde.

itle kopukla çıkıp, "düzelir abi" edebiyatı yapıp dayak yediğinde duyarlı vatandaşların kafasını ütüleyemezsin.
"başkalarını döver ve beni korur" felsefesiyle yanında gezdirdiğin tipten, o başkaları gelip kurtarmasın seni bi zahmet.

kendi instagram profilinize odaklanıp hayıflanmak yerine; atatürk'e ve onun ekolüne şükür edip işinize gücünüze devam edin şimdi.