türkiye'de hiç kenevir aktivisti olmaması

gözüme çarpan ve beni üzen durum. her yer gökkuşağı bayrakları ile donatılmış, millet pride kutluyor.
her yer lgbt aktivisti ile dolu.
ama bu bitkiyi özgurleştirmek için mücadele veren, tek bir kişi, tek bir aktivist yok.

türkiye'de çoğu torbacılık yaptığı için, maalesef.

nası yok. dilipak hoca kendini yırtıyor kenevir öyle yararlı böyle yararlı diye anlatırken.

alkol serbest ise, bu bitki de serbest olmalı. çünkü, insanı başkalaştıracak,krize sokacak bir bağımlılığı yok. denetimli bir şekilde serbest bırakılmalı, gelişi güzel değil. örn,
belli yerlerde satılmalı, içen kişi ulu orta içememeli, en az 20 yaş sınırı getirilmeli.

tamam kanka izin veriyoruz sana serbest.

bu tamamen toplumla alakalı bir durum.

maşallahımız var, olası bir devrime açık kapı bırakmama konusunda, toplum olarak.
bir ses az çıkıyorsa, gömüyoruz direkt saniyesinde.
çok çıkmasını bekliyoruz o sesin sürekli...
geniş bir kitle destek verdiği an, ısınıyoruz olaya ve hemen götüm götüm ilgi göstermeye başlıyoruz.

bu toplumun en büyük sorunu bu, biliyor musunuz?
kıvılcım diye bir şey yok bu topraklarda!
ateş direkt alev alev yanmalı illâ.

bu mevzuda da durum böyle ne yazık ki...
aktivist nasıl çıksın ki ortaya?
kime arkasını verecek o aktivist?
torbacılara mı?
emin olun torbacılar da istemez kenevirin serbest bırakılmasını.
peki kim ister?
kendi halinde, sıradan bir yaşam süren, ot içmeyi sadece bir "kafa yapma" olayı olarak değil, aynı zamanda bir kültür olarak da gören, kenevir dışında hiçbir maddeye sempati beslemeyen, mütevazı kitle...

peki, kaç kişiden oluşuyordur ki bu kitle?
bir aktivist çıksa, destek gösterirler mi kendisine?
onların bile büyük çoğunluğu, sessiz kalır en başta.

mevzunun, iyice harlanmasını beklerler, destek vermek için.

biz böyleyiz ne yazık ki..
tek tek baktığında, herkes che guevara'dır, malcolm x'tir, gandhi'dir bu ülkede ama bir araya geldiklerinde durum değişir hemen...
ezici çoğunluk hangi düşüncedeyse, orada saf tutarlar, en ufak bir tereddüt içine bile girmeden.

abdurrahman dilipaktan bihaber olan kişi söylemidir. adam yemiyor içmiyor, kenevirin yasallaşması için uğraşıyor.

yasallaşmasını başta torbacılar istemez ve o aktivistileri anında ortadan kaldırırlar. üreticiden gramı 70-80 liraya en kalitesiz malı alıp, üstüne sinek ilacı sıkıp garibanlara 250 liradan satıyorlar. bu rantı bırakırlar mı? çok şükür imkanım var da mis gibi katıksız ne olduğu belli olan ürünleri kullanabiliyorum. keşke serbest olsa ama imkansız.

narkotik şube bunu beğendi.

bence serbest olmamalı, bunu adam gibi içeceksin arkadaşım, götün ile içneyeceksin, yaşadığım yerde büyükler alkole öcü gibi bakıyor, yetiştiğim aile ve beni belli başlı şeylere maruz bırakmaları, yaşam tarzım, çevrem, bir çok etken var karşımda, alkol de içiyorum, ot da ve kimse diyemez ki benim hakkımda "orada öyle gördüm burada böyle gördüm"

bazı hayvanlar var bunları içmeyi bir marifet sanıyor, içince sıçıyor ve ben bu kişileri sağda solda görmek istemiyorum, annemiz var kardeşimiz var kuzeniniz var, gecesi var gündüzü var, ben bu saatten sonra adamı döversem de 2 yumruk atıp bırakmam, anlayacağınız serbest olsun da etrafta kusan, sıçan, sarkıntılık yapan elemanlar mı görün, he belki siz bizim buralarda olmaz böyle şeyler diyeceksiniz ama ben buna inanmayacağım, burdan devam kardeşim.

şimdi en azından gerçekten isteyen içiyor.

dilipak bu iddiaya çok kırıldı.