türkiye’nin adalet sistemiyle alıp veremediği olan tip

sizin türk ceza kurumuyla alıp veremediğiniz ne. hepiniz içeriye mi tıkınmak istiyorsunuz. mesela hani sizin o çok konuştuğunuz özgecanın olayı vardı ya. elbette kötü bir şey keşke olmasaydı. siz adalet yok adalet yok diye yırtınıdınız. ve özgecanın katili olan şerefsiz zaten tck nın verebileceği en ağır ceza olan , 2005 de idam cezasının yerine getirilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. sizin yırtınmalarınız yüzünden , her gün yüzlerce olay çıkarken bile sadece bir olaya bağlı kalıp sırf bu olaydan dolayı ülkenin idam cezasını yerine getirmesi ne kadar mantıklı. ayriyeten birazcık beyni olan insan ağırlaştırılmış müebbetin yaşarken ölmek olduğunu , idamdan beter olduğunu ve zaten o cezaya çarptırılan kişilerin canlı tabut diye adlandırılan hücrelerde ömür geçirdiğini bilir. ek olarak da o kadının katilini hapiste öldüren adam salaklık etti. ölmek onun için kurtuluş oldu. infaz edilmek onun için kurtuluş oldu. hücresinde sürünmesi daha feci olurdu. benim şurada demek istediğim şu. ben bunu kendim gözlemledim. kesinlikle ama kesinlikle sizin farklı bir sorununuz var çünkü katil , devletin verebileceği en ama en ağır cezaya çarptırılsa bile siz adalet yok adalet yok diye yırtınmaya devam edersiniz. sizin derdiniz bambaşka bir şey. bunun sonu yok. kıyamete dek bu nafile bağrışlara , boğaz patlatmalara devam edeceksiniz. adamlar onca sene hukuk okumuşlarsa vardır bir bildikleri. sanki vicdanlarına göre cezayı veriyor yargıçlar. sanki bir günde karar veriyorlar. davalar yılar boyu sürüyor. bir cinayet , darp veya tecavüz davası sizin sandığınızdan çok daha ayrıntılı inceleniyor.
siz ülkenin adaletinden memnun değilsiniz ya. kolombiya da 1992-1999 yılları arası 300 e yakın erkek çocuğuna tecavüz edip öldüren adam 1999 yılında 40 yıl hapse çarptırıldı. ve polisler o seri katile ''bize kolaylık sağlarsan cezanı 22 yıla düşürürüz'' deyip 22 yıla düşürdü.
çünkü kolomibyada en ağır ceza 40 yıldır. amerikada ki en ağır ceza idam değil , hücrede şartlı tahliye olunmaksızın ömür boyu hapistir
ama uslu durursalar eğer hücrelerinde bir mahkum daha olabiliyor. ve türkiyede ki ağırlaştırılmış müebbet cezasından dahah hafif kalıyor böylece. amacınız ne?? hala neyi istiyorsunuz ??

olmayan şeyin sistemi mi olurmuş dediğim başlık.

pardon türkiye'nin adalet sistemi ne bilmiyorum ben bana açıklarsanız sevinirim ama şuan gerçekten çok şaşırdım ya demek türkiye'de de adalet sistemi varmış ben baya geri kalmışım bu konularda vay be adalet sistemi demek

bir derdim yok. kendisi bulsam edeceğim bir kaç laf var sedece. ama bulamıyorum işte .

sanıldığının aksine yargıçların vicdanı nihai kararı etkiler ama bu vicdanın genel hukuk ilkeleri ile çatışmaması gerekir. hukuk sistemimizin değil uygulayıcılarında ağırlıklı olarak sorun vardır. ama bu sorun olduğu gerçeğini değiştirmez

kendi kendine kavga eden tiptir.çünkü türkiye 'de adalet sistemi diye bir şey yoktur. yani vardır ama yoktur. böyle p*şt gibi i**e gibi bir şey.

ironi midir, serzeniş midir, kuyruk acısı mıdır anlamanın mümkün olmadığı garabet.
yalnız adam çok pis çıkarmış süleyman, sakın basma. fena da kokmuş hem.

bizim alıp veremediğimiz şey takım elbise giyenin iyi hal indirimi alması. bizim alıp veremediğimiz şey katillerin maksimum 2 yıl yatıp çıkması. bizim alıp veremediğimiz katil olduğu apaçık olan ümitcan uygun’un aylarca tutuklanmamış olması. bizim alıp veremediğimiz şey siyasi parti üyesi olan insanların otomatikman ceza almamaları. * daha saymam lazım mı bilmiyorum ancak bir sürü katil, tecavüzcü el kol sallayarak sokakta geziyor. ya da cezaları hafifletiliyor. gece sokağı çıkmayı bırak, gündüz bile çıkmaktan korkar olduk biz.
hala laf yiyoruz. yok adalet sistemi diye bir şey. olsa derdimiz, alıp veremediğimiz olur muydu olmaz mıydı görürdük.