türkiye'nin hiperenflasyon ortamına girmesi

adı konulamayan gizli devalüasyon yaşandığında dolayı haşlanan kurbağaya dönen halkın gelirleri her geçen gün biraz daha eriyor. sadece dün gece 57 milyar türk lirası daha fakirleştik. peki tüm bunlar yaşanırken muhalefet ne yapıyor? demokratik bir ülkede 100 hükümeti devirmek için gereken skandallar silsilesi ülkemizde bir ayda yaşanmasına rağmen muhalefet hala etkin bir şekilde iktidardan bu enkazın hesabını sormuyor, soramıyor.

birçok geçiş/yolcu vs garantili projeler var ve yenileri yapılıyor.
birçok ürün ithal. ihracat az.

çalışan kesim aynı. çalışmayanların sayısı artıyor.

hemen hemen her gün bir şeylere zam geliyor.
2 gün önce şekere %30, dün doğalgaza %35 zam geldi.
2-3 ayda ürünlere %30- 40 zam yapılıyor.

gidişat çok kötü.

o ortamı geçtik, şu an girdiğimiz kazıklı voyvoda ortamı diye muhalefet ettiğim önermedir.

80'li yıllar bitti, şimdi 90'lara geldik...
durun daha neler olacak neler...

ama güzel sonuçlanacak, gerçekten bak...

açıklanan gelire endeksli senet için
osmanlı devleti'nin 18.yüzyılda uyguladığı esham senetleri örneği veriliyor.
bu iç borçlanmayla enflasyon daha da artacak deniliyor.

1970'lerdeki kur korumalı tl katılma hesabı yetmedi. 1770'lerdeki esham senetleri tipi iç borçlanmaya geçildi.

osmanlı devleti geri gelecek derken osmanlı'nın gerileme dönemini mi kasdediyorlar?

ak parti ile türkiye yükselişe geçince böyle uydurma haberler iyice artmaya başladı. inanmayın bu hiperenflasyon uydurmalarına. gelecek 2023 seçimlerinde1 ak parti'nin oylarını azaltmak için böyle uydurmalarlar, insanları ak parti'ye karşı soğutarak, ak parti'nin oyunu azaltmaya çalışıyorlar. başaramayacaklar her seçim olduğu 2023'de de ak parti kazanacak ve türkiye durdurulamaz olarak, yükselmeye devam edecek.

buna asla inanmıyorum. ne münasebet. almanya'nın kıskanması, japonya'nın hasedi, rusya'nın uydurması bu haberler.
almanya'da marketler karneyle satış yapıyor, tarihi enflasyon artışları yaşanıyor kimsede 'tık' yok.
bizde bir yılda benzin 7 liradan 27 liraya çıktı diye kıyamet koparıyorlar.
gezi olayları başlarken bunları biliyorduk, o günlerde dengesi bozulan $ yüzünden bugün 17₺ oldu.
dünyanın en çok büyüyen ekonomisiyiz. çıkmış iki kalıp peynirin, bir somun ekmeğin fiyatına takılmışsınız, aslında hepiniz nankörsünüz diyeceğim de nezaketimden söyleyemiyorum.
gurbetçiler ne diyor, cennet burası cennet diyorlar, siz onlardan daha mı iyi biliyorsunuz? hayır tabii ki. kurulu düzenleri orada olmasa, bir gün bile durmazlar oralarda. siz nereden bileceksiniz zaten.
dar gelirliler olmasa hele, ekonomimiz tadından yenmez ama o sefiller yüzünden parametrelerde sıkıntı çıkıyor, neyse tüik var da hepimizi rahatlatıyor.
siz bu hiperenflasyon, stagflasyon, resesyon diyenlere bakmayın, onlar anlamaz ama ben ekonomistim, üniversitede bir yıl ekonomi dersi aldım boru mu, bana güvenin. ekonomimiz çoh eyi yeenim, siz gidin de almanya'yı görün.

esham senetleri üzerinden kıyaslamaya gidilmiş. devlet iç borçlanma senetleri zaten vardır. esham senetleri bence daha çok ona benzer ancak şöyle bir durum var. osmanlı altın ve gümüş gibi değerli madenlere dayalı para sistemi ile idare edildiği için osmanlı dış borcunu altın olarak aldıysa bunu iç piyasadan çektiği altınla ödeyebilirdi.

bizim sorunumuz lira cinsinden hazine bonosu çıkarmak değil. bizim sorunumuz dış borcun dolar cinsinden olması.

enflasyon oranına endeksli getirisi olan devlet tahvili çıkarırsanız beklenti o ki halk dövizin getirisini az bulup getirisi yüksek olan bu tahvile geçecek.

peki bugün %70 faizli tahvil alsak 1 yıl vadeli. 1 yıl sonunda enflasyon 3 haneye çıkarsa o zaman ne olacak.

dövizde kalan adam şunun da farkında, sadece enflasyonun artması da dövizi yükseltiyor. döviz kıtlığı olunca döviz zaten aşırı değerleniyor.

daha da önemlisi 1 yıllık vade sonunda diyelim ki resmi enflasyon % 130 olduğunda devlet bunu ödeyecek mi. bunun garantisi % 100 mü.

iktidar değişirse "süper bono" devlet için ödenemez bir faiz yüküdür ödeyemiyoruz ya da 10 yıla yayarak ödeyeceğiz diye açıklansa vatandaş ne yapabilir.

amacım yatırım tavsiyesi vermek değil sesli düşünüyorum.

hala muhalefet deniyor.
eğer bir tarafınızı kaldırıp, araştırırsanız son 1 yılda muhalefetin hükümet aleyhine açtığı 1000 tane dava, mecliste araştırma ve soruşturma önergeleri vb bir sürü şey bulabilirsiniz.

davalar iptal, önergelere hayır.
ne yapsın muhalefet, üzerine benzin döküp yaksın mı?
hükümeti şikayet ettiğin kurumun başındaki adalet bakanı, terör elebaşına sayın hocaefendi diyebilen biri.
ayrıca dünyanın utandığı bir olayda, "küçüğün rızası var" derken de kızarmayan bir şahıs.
siz kimden, neyin adaletini bekliyorsunuz?
sanırım hala bizi cumhuriyet rejiminde sanıyorsunuz gençler, değiliz.
umarım bir gün siz de uyanırsınız.