#ödüllü filmler
1989 yılı, çok ses getiren türk filmi. annesinin işlediği suç nedeniyle annesiyle birlikte hapishanede kalan 5 yaşındaki barış'ın hayatı anlatılmaktadır. imdb: 8,4/10.
yönetmeni: tunç başaran
oyuncular
ozan bilen
nur sürer
füsun demirel
rozet hubeş
sevgi sakarya
güzin özipek
güzin özyağcılar
meral çetinkaya
oyuncular
ozan bilen
nur sürer
füsun demirel
rozet hubeş
sevgi sakarya
güzin özipek
güzin özyağcılar
meral çetinkaya
10. akdeniz ülkeleri film festivali, en iyi 2. film
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi görüntü yönetmeni, erdal kahraman
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi senaryo, feride çiçekoğlu
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi kadın oyuncu, nur sürer
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi film tunç başaran
8. uluslararası istanbul film festivali, en iyi türk filmi tunç başaran
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi görüntü yönetmeni, erdal kahraman
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi senaryo, feride çiçekoğlu
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi kadın oyuncu, nur sürer
26. antalya altın portakal film festivali, en iyi film tunç başaran
8. uluslararası istanbul film festivali, en iyi türk filmi tunç başaran
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "hicret" tarafından 22.11.2020 20:41 tarihinde açılmıştır.
1.
türk sinemasının en üzücü ve özel filmi olabilir. geçtiğimiz günlerde ilk kez izledim, paramparça oldum. bu 'paramparça olmak', sıradan cümlelerde kullandığımız sıradan bir 'paramparça' olmak durumu değil. film bittiğinde kısmi olarak dünya başıma yıkılmış gibi hissettim.
barış'ın hayal dünyasına ayak uydurmaya çalışırken ne kadar da tatlı inci.
belki bir, belki iki hafta oldu izleyeli. film hakkında çok şey yazılır da, gerek yok.
tek diyeceğim; herkesin bir inci'si olmalı bu hayatta. ben de kendi inci'mi ararken yıllar geçirdim.
barış'ın hayal dünyasına ayak uydurmaya çalışırken ne kadar da tatlı inci.
belki bir, belki iki hafta oldu izleyeli. film hakkında çok şey yazılır da, gerek yok.
tek diyeceğim; herkesin bir inci'si olmalı bu hayatta. ben de kendi inci'mi ararken yıllar geçirdim.
devamını gör...
2.
sevdanın hası tek yaşanandır.
türk senarist, yazar ve mimar feride çiçekoğlu'nun aynı isimdeki kitabından uyarlanan 1989 yapımlı tunç başaran filmi olup 1 saat 40 dakikadır, unutmadan söylemek gerekir ki filmi kesip biçmiş 20 dakikasını yok etmişler, sansüre uğramış. bunu bilerek izleyin.
film 5 yaşındaki barış'ın gözünden anlatılıyor, annesiyle hapiste yaşayan barış meraklı bir çocuk ve inci ablasıyla iyi vakit geçiriyor, tek isteği askerler gökyüzündeki uçurtmayı vurmasınlar
film çok aman aman bir film değil bence, ama kötü de değil, senin suçun ne dediği yerde kadının düşünce diye yanıt verdiği yerde epey sarsıcıydı açıkçası.
devamını gör...
3.
"senin gökyüzünde gece var mı inci, bizim gökyüzümüz hep gündüz de?"
insan hiç tutsak doğar mı, bir çocuğun gülüşünde mi saklıdır özgürlük, tüfekler sadece kaçanlar için midir?. .
suçu olmadığı halde hayalleri ve hayal gücü dört duvarlı bir kafesin içine sığdırılmış, kendi küçük yüreği kocaman minik barış'ın öyküsüdür.
filmin her dakikasında gözlerim dolu dolu izledim, filmi izlerken 'sadece çocuk deyip geçmemek gerek' diye geçiriyor insan içinden.
-niye uçmuyor inci?
-uçar bir gün...
o uçurtma bir gün uçacak ne kadar zaman alır bilinmez ancak gökyüzü uçacak olan uçurtmaları bekliyor olacak.
çok spoiler vermeden tamamen filme odaklanırsak tunç başaran'ın yönettiği nur sürer başrolünde ödüllü bir türk sinema filmidir. annesinin işlediği suç sebebiyle annesiyle beraber kaldığı hapishanede aralarında çok farklı bir bağ oluşan inci ile olan yolculuğudur. dramı kalbinizden hissedeceksiniz bitince durup düşüneceğiniz ve keşke sonu gelmeseydi diyeceğiniz bir filmdir. size güzel izler bırakacak ve bitse dahi barış'ın sesi kulağınızdan gitmeyecektir.
şiddetle izlemenizi tavsiye ederek fazla zamanınızı almak istemiyorum. koşun koşun izleyin*
keyifli seyirler...
*
insan hiç tutsak doğar mı, bir çocuğun gülüşünde mi saklıdır özgürlük, tüfekler sadece kaçanlar için midir?. .
suçu olmadığı halde hayalleri ve hayal gücü dört duvarlı bir kafesin içine sığdırılmış, kendi küçük yüreği kocaman minik barış'ın öyküsüdür.
filmin her dakikasında gözlerim dolu dolu izledim, filmi izlerken 'sadece çocuk deyip geçmemek gerek' diye geçiriyor insan içinden.
-niye uçmuyor inci?
-uçar bir gün...
o uçurtma bir gün uçacak ne kadar zaman alır bilinmez ancak gökyüzü uçacak olan uçurtmaları bekliyor olacak.
çok spoiler vermeden tamamen filme odaklanırsak tunç başaran'ın yönettiği nur sürer başrolünde ödüllü bir türk sinema filmidir. annesinin işlediği suç sebebiyle annesiyle beraber kaldığı hapishanede aralarında çok farklı bir bağ oluşan inci ile olan yolculuğudur. dramı kalbinizden hissedeceksiniz bitince durup düşüneceğiniz ve keşke sonu gelmeseydi diyeceğiniz bir filmdir. size güzel izler bırakacak ve bitse dahi barış'ın sesi kulağınızdan gitmeyecektir.
şiddetle izlemenizi tavsiye ederek fazla zamanınızı almak istemiyorum. koşun koşun izleyin*
keyifli seyirler...
*
devamını gör...
4.
tunç başaran'ın yönettiği, nur sürer'in başrol oynadığı 89 yapımı ödüllü film.
film annesi ile hapis hayatı yaşayan küçük barış'ın hikayesini anlatıyor. hapiste tanışıp arkadaş olduğu inci ile aralarında özel bir bağ kurmuş olan barış, gününün çoğunu inci ile sohbet ederek geçiriyor. ona sorular sorup hayatı hiç yaşamamış biri olarak hayatı yaşamış olan büyüğünden yardım alıyor. ona bazen zor, bazen güldüren sorular sorup hayatı anlamaya çalışıyor. inci ise küçük bir çocuğun gözünden bakarak onu hayata hazırlıyor.
aslında film anarşist ögeler barındırıyor ancak kırpıldığından dolayı tam anlamıyla 80-90'ların çalkantılı dönemini yaşatıyor diyemeyiz.
bir sahnede suçunu öğrenmek isteyen memura mahkumun 'düşünce' cevabını vermesi belki de en 'anarşist' sayılabilecek bölümüydü.
kırpılmamış halini de izlemek isterim ancak pek mümkün değil gibi.
ülkenin her santiminden zulüm ve baskının aktığı bu dönemde içimizdeki kini kamçılamak adına izlenebilir bir film.
film annesi ile hapis hayatı yaşayan küçük barış'ın hikayesini anlatıyor. hapiste tanışıp arkadaş olduğu inci ile aralarında özel bir bağ kurmuş olan barış, gününün çoğunu inci ile sohbet ederek geçiriyor. ona sorular sorup hayatı hiç yaşamamış biri olarak hayatı yaşamış olan büyüğünden yardım alıyor. ona bazen zor, bazen güldüren sorular sorup hayatı anlamaya çalışıyor. inci ise küçük bir çocuğun gözünden bakarak onu hayata hazırlıyor.
aslında film anarşist ögeler barındırıyor ancak kırpıldığından dolayı tam anlamıyla 80-90'ların çalkantılı dönemini yaşatıyor diyemeyiz.
bir sahnede suçunu öğrenmek isteyen memura mahkumun 'düşünce' cevabını vermesi belki de en 'anarşist' sayılabilecek bölümüydü.
kırpılmamış halini de izlemek isterim ancak pek mümkün değil gibi.
ülkenin her santiminden zulüm ve baskının aktığı bu dönemde içimizdeki kini kamçılamak adına izlenebilir bir film.
devamını gör...