ülkede herkesin herkese akıl vermesi

benim bi hayli canımı sıkan hede.
ülkede herkes ekonomist, herkes stratejist, herkes teknik direktör, herkes öğretmen.
bu kadar aklınız varsa neden kendinize saklamıyorsunuz?

en basit örnek ise şu anda içinde bulunduğumuz salgın dönemi.
şu an ülkede öyle büyük bilgi kirliliği varki anlatamam size.
bazı dangalak doktorlar(!) pandeminin başında millete soğan yiyin birşey olmaz size diyordu. bugün hala aynı tür şeyler devam etmekte.

öyle ileri seviyededir ki, 4 yıllık fakülte ve 3 4 yıl daha zaman isteyen, ruhsata tabi mesleğim için ilkokul mezunu süper zeki arkadaşlar bana akıl vermektedir.

hatta birisine "ne çok biliyorsun sen öyle, maşallah. gel buraya otur, yakışır sana" dedim. ciddiye alıp teşekkür etti sığır.

tabi ki çoğu ellerine verdiğim topu sektirerek giderler.

akıl vermek isteyip akıl verilmesinden yorulmuş insanlarla karşılaştığımda hayli şikayetçi olduğum durumdur. akıl vermeyin lan bir süre; biraz ben akıl vereyim sonra siz.

bak mesela covid-19 testi pozitif olan ve evde tedavi edilen kuzenime kalıcı koku kaybı oluşmasın diye soğan, sarmısak ve kolonya kokla demiş doktoru. soğan bu hastalıkla bir şekilde ilişkili orası kesin.*

gelenek haline gelmiş durumda. ama siz dinlemeyin onları. konuşan olursa da bi sen akıllısın a.ınakoyum diyip geçin. yormayın kendinizi.

'söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz.'

"bence sen naaaap biliyo musun" diye başlayıp her konudan konuşulmasıdır. çoğunlukla sinir bozucu olsa da bazen gerçekten de güzel tavsiyeler çıkmıyor değil.

herkesi bilemem. ama eşimin annesi tüm insanlığa yetecek kadar aklı olduğuna inanıyor ve her ortamda yapışıp engin düşüncelerini paylaşacak birini mutlaka buluyor. istisnasız!ne akılmış arkadaş 65 yıldır vere vere bitirememiş,bak yine sinirlendim.