bir gün içinde gördüğüm olaylar silsilesi ile iyice emin olduğum vaziyettir.
bir işimi halletmek için hastaneye gittim. çıktım otoparkta arabanın kilidini açarken tam şoför kapısının yanında elinde boş damacana ile bir vatandaş var.
"müsade eder misin" diye sordum, şöyle omuz üstünden arkasına doğru baktı ve cevap:
- bekle biraz bekle!
refleks olarak iki adım geri çekilip hafif gardımı alıp dedim ki "kardeş ben arabaya bineceğim, kapının önündesin"
bir taraftan etrafı kesiyorum gelen giden var mı diye ama sağlam gerildim. içimden "la karpuz dikkatli ol olm" diyorum bir taraftan muhtemel rakibi süzüyorum, herifin zayıf noktası belli ki karnı, göbekli diye düşünüyorum.
"ha pardon ya aklıma bir şey gelmişti" diyerek gitti.
biraz etrafı kolaçan ettikten sonra arabaya binip uzaklaştım.
saçma sapan bir tek yön yoldan gidiyorum, olmaması gerektiği halde abuk bir trafik var. soldaki kaldırımda kulaklıkla yürüyen bir kızın arka cebinden bir miktar para düştü. tahminim bir kaç tane 200'lük banknot.
arkamdan araç gelmiyordu ve durup üç dört defa "hanımefendi bakar mısınız" diye seslenmek zorunda kaldım.
aldığım cevap:
-ne var be ne var! erkek arkadaşım var benim!
böyle bir kontra beklememekle beraber dedim ki
"az önce düşürdüğünüz parayı nerede düşürdüm diye ona sorarsınız o zaman"
arkasını dönüp koşmaya başladı tam düşündüğümden akıllı çıktı galiba diyecektim içimden ama hala bağırıp çağırıyordu.
bu saat oldu hala dinlediği şarkıyı söylediğini düşünmek istiyorum. fakat kullandığı kelimelerin geçtiği bir şarkı bilmiyorum açıkçası.
sinirim bozuk şekilde eczaneye geçtim, eczacı abimiz eski tanışlardan. "damla yazmış doktor" dedi.
tam bir şey söyleyecekken yandaki tipine baksanız bir şey sanacağınız müşteri dedi ki:
-kullanmayın bunları evladım eskiden limon sıkardık biz gözümüze.
ben artık iyice abondone olmuş vaziyette "abla ne limonu allasen asit o" dedim.
bunlar dış güçlerin oyunuymuş arkadaşlar.
eskiden ilaç mı varmış?
limon her derde deva imiş...
bir de grip olunca sirke...
mekan eczane diye tekrar yazmaya gerek var mı?
ben şahsen ikna oldum. sonra da etrafa bakınmaya başladım.
eczacı abimiz nereye baktığımı sorunca "abi, prozac bakıyorum, reçetesiz oluyor mu alsak?"diye ben sordum bu sefer.
gülümsedi reçetesiz olmadığını söyledi.
demek böyle oluyor, ağır ağır...
ben de birazdan votka erik yapayım diyorum sözlük, yoksa uyku haram....
not: dikkatli olun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ülkenin kafayı yemiş olması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim