vali vs belediye başkanı

az önce açtığım adem-i merkeziyetçilik konusunun somut örneğidir. bir ilin yaşayanları oy kullanıyor bir adamı, bizi yönet diye seçiyor, öbür yandan "ankara", o ille alakası olmayan, orada hiç yaşamamış, sorunlarını bilmeyen, dokusundan habersiz birini o ile en yüksek "mülki amir" diye atıyor. hiç unutmuyorum (mersinde yaşıyorum) valimiz trabzonlu idi tantuni sevmiyordu, gidip akçabat köfte denen şeyi yapan lokantada yemek yiyordu. bu küçük bir örnek. protokol sıralamasında belediye başkanı baya bir gerilerde kalıyor. vali tek güç, istediği her şeye muktedir. neyse çok uzun bir konu bu, söylemek istediğim şu; vali denen atanmış memurun devasa güçlerini belediye başkanına devretmeliyiz. ( askeri yada emniyet hariç, oda kısmen) yok yok kesin savcı çağıracak beni sabaha, keseyim burada.

dip: mersin, antalya, adana illeri birleşip eyalet olsa çok mutlu olurum net....

vali yolda, sokakta tek başına dolaşsa kimse tanımaz, başında bulunduğu şehrin halkının yüzde 90'ı kendisinden bihaberdir.
belediye başkanı yolda, sokakta dolaşmaya kalksa karşıdaki kaldırıma geçmesi bir saati bulur, o derece ilgi manyağı yaparlar adamı. vali, atanarak gelmiştir, belediye başkanı da şehir halkının oylarıyla seçilerek gelmiştir. şehrin anahtarı ve şehrin sahibi belediye başkanıdır.

yerinden yönetimin önemine yapılan vurgu ve bu konudaki temenniye yer verilen başlık.
sayın yazarla konuyu özelden mesaj yoluyla da konuştuk, fikrimi orada açıkça söylemiştim, belki onun için ikinci baskı olacak ama,
bu tarz bir yönetim biçiminin oturması ve işlemesi için, toplumun aklınıza gelen her türlü gelişimini tamamlamış olması gerekir.

demokrasiyi, özgürlükleri, ekonomik ve siyasi sorunları, din dil ırk konusundakı evrimini vs.vs.

bu unsurların sürekli ön planda olduğu toplumlarda bu tür bir yönetim anlayışının, daha açık tabiriyle eyalet tarzı bir sürecin, türkiye toprakları üzerinde yaşayan halkların birbirinden daha kopuk, daha ayrıştırıcı bir moda girmesine sebep olacağı çok açıktır.
biz gibi toplumlarda bugün önümüzde yaşanan bir siyasi parti kavgasında bile , toplumun nasıl ikiye bölündüğünü, arada nasıl bir uçurum olduğunu hepimiz yaşayarak görüyoruz.
hal böyleyken, bölgesel veya etnik köken baz alınarak yapılacak bu tür uygulamalar, ülkede zaten varolan kargaşaya, daha büyük sorunlar ilave etmekten öte gitmeyecek oluşumlar olur. ıste tam da o zaman , birilerinin gereksiz yere kullandığı ' bekaa' sorunu gerçekten kendini iyiden iyiye gösterir hepimize...

kaymakamın ikisini de tokatlayacağı karşılaştırma.

ayrıca valiler apolitik kimseler de değildir. şimdi aşağıdaki şekilde atanmış bir valinin apolitik olacağına inanıyor musunuz?