varoş mahallelerin fakir hareketleri

biz bir aileyiz tripleri.

yaprak gibi kömür yakmak. ortalık zik gibi kokuyor.

yere balgam atanların olması. böyle löööök diye, sarı sarı ballgaaam.

varoş dedik, eyvah! şimdi halktan en kopuk olan sol görüşlüler koşa koşa gelip varoş ve köylü güzellemesi yaparlar. gominist baba ve hatta aile ile büyüdüm, adam bana 4 yaşındaydım zafer işareti yaptırıyordu, hayatım boyunca liseye gidip aaa sol iyiymiş ya diyenler kadar solcu olamadım. canlarım benim.

hedefim beşiktaş ya da cihangir'de yasayıp polisiye bir dizi yapmak. bi karakteri varoşlarda yaşatıp gecekonduya muhtaç edeceğim ve her gün evinin yıkılma korkusu ile sınayacağım onu. o ve güçlü mahalle halkı devlet çalışanlarına taş atacak. neden? çünkü evlerini koruyacaklar. sonra buradan kazandığım parayla acarlar mahallesinde 25 milyonluk villa alacağım. hihihi.

varoşlar tehlikelidir. sevmem. adaletsizlik varoşların gecekondularında yaşaması, yırtık ayakkabılarının olması ya da mahalle okullarında eğitim görmeleri midir? adaletsizlik bunların evlerinin olması, bizlerin şu an istanbul şartlarında 3 bin liraya 35 yıllık boktan evlere muhtaç olmamız. adamlar köylerinden gelmiş, kimin arsası olduğu ile ilgilenmeden gelip bir gece içinde gecekondu yapmış, yetmemiş üstüne sanki deprem tehlikesi yokmuş gibi 3 kat cıkmış ve en az 3-4 bin kira verdiğimiz evlerden varoş güzellemeleri yapıyoruz. varoşları koruyoruz. ya varoş demesene diyoruz. höğff.

varoş mahallelerinde yaşayan insanların en fakir hareketi ya da aslında özelliği, varoşların getirdiği o mağduriyettir. bi varoş mahallesine girin, bir tane tapulu ev bulamazsınız, çoğu evin üstünde kaçak kat vardır, oradan kira falan alırlar ama 6 bin maaş alıp en az 3 binini kiraya veren türkiye'nin eğitimli fakirlerinden daha mağdur olduklarını iddia ederler. bir yerde ne kadar büyük mağduriyet varsa orada o kadar varoş vardır.

işin ilginç tarafı bizim 6 bin maaş alan eğitimli genç arkadaşlar varoş güzellemesi yapıyor. adam 20 sene önce gelmiş, oraya ev yapmış canı öyle istediği için, o adama kira veriyor bizim genç arkadaş ve ama abisi diyor devlet bakmıyor bu insanlara.

hahaha.

duvarlarında "semtimiz klimalıdır" ya da "semt bizim ev kira" yazması.

siz kurban olun varoşlara. hangi yozlukta sizin elinize su dökebilirler ki?

ne bileyim en kötü yargılamadan misafirperverdir

semt oturuşu
fosforlu eşofman

misal, varoş mahalleli fakir olduğu için önce pişirdiği aşı komşum da fakir ya hani o da yesin diye ona da götürür paylaşır. sonra komşusu da komşum beni görmüş, empati yapmış ya ben de tabağını boş geri göndermeyeyim bizim keratayla deyip mis mis geri gönderir.
sonra bir varoş mahalleli bir varoş mahalleliden borç alırsa borç veren kişi onun takıldığı kahveden, voltaladığı sokaktan, çalıştığı dükkandan çok geçmez. e hani fakirler ya halden anlıyorlar. nereden bilecekler varlıklar içerisinde paylaşmadan yaşamayı, soğuk apartmanların en üst katında buz küpü gibi suratların birbirine samimiyetsiz merhabalarını. (başlığa bazı maddi statülerin iç taraftaki maneviyat yönüne atıf yapılmak suretinde yazılan tanımdır)