yaralı insanları onarmak
başlık "nothingelsematters" tarafından 05.10.2022 15:39 tarihinde açılmıştır.
1.
dostoyevski' nin sürgündeyken hapishanedeki bir köpekle, insan ilişkileri üzerine yaptığı gözlemi hatırlarsak;
"köpeği bir süre izler ve yanından geçen her mahkumun onu tekmelediğini gözlemler. ilginç olan şey, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında eğilerek tekme pozisyonu almasıdır. köpeğin yanından geçen her mahkum köpeği tekmelemekte ve köpek buna bir tepki vermemektedir.
dostoyevski de bir gün köpeğe yaklaşır ve onun başını okşamaya başlar. köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra, hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar. önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek, o günden sonra nerede dostoyevski’yi görse ondan kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz.”
işte bu örnekteki gibi bazı insanlar aşina olduğu duyguya bağımlı olur. bildiği güvenli alandan acı çekmesine rağmen çıkmak istemez. bilinmeyenden korkar.bu deney kötülük görmeye alışkın olan kişinin sevgi gördüğünde ona uyum sağlamakta zorlanacağını,hatta sevgi ve ilgiyi reddedebileceğinin ispatıdır.
hayat bu, yara bere alınır elbet. kendi değerimizin farkına varıp, her şeyi şahsi algılamamak gerekir. çünkü herkes doğasının gereğini yapar. mühim olan az hasarlı atlatmaktır her badireyi .ancak bazı yaralılar,bahsettiğim deneydeki gibi yaralarıyla mutludur.işte bu grup kolay kolay iflah olmaz.insani olarak yardımcı olmak isterseniz,çile edebiyatına başlarlar.uzak durmak gerek.sonuçta kendi yarasını sevip sarmalamış insanlar sadece sizi yaralar
"köpeği bir süre izler ve yanından geçen her mahkumun onu tekmelediğini gözlemler. ilginç olan şey, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında eğilerek tekme pozisyonu almasıdır. köpeğin yanından geçen her mahkum köpeği tekmelemekte ve köpek buna bir tepki vermemektedir.
dostoyevski de bir gün köpeğe yaklaşır ve onun başını okşamaya başlar. köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra, hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar. önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek, o günden sonra nerede dostoyevski’yi görse ondan kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz.”
işte bu örnekteki gibi bazı insanlar aşina olduğu duyguya bağımlı olur. bildiği güvenli alandan acı çekmesine rağmen çıkmak istemez. bilinmeyenden korkar.bu deney kötülük görmeye alışkın olan kişinin sevgi gördüğünde ona uyum sağlamakta zorlanacağını,hatta sevgi ve ilgiyi reddedebileceğinin ispatıdır.
hayat bu, yara bere alınır elbet. kendi değerimizin farkına varıp, her şeyi şahsi algılamamak gerekir. çünkü herkes doğasının gereğini yapar. mühim olan az hasarlı atlatmaktır her badireyi .ancak bazı yaralılar,bahsettiğim deneydeki gibi yaralarıyla mutludur.işte bu grup kolay kolay iflah olmaz.insani olarak yardımcı olmak isterseniz,çile edebiyatına başlarlar.uzak durmak gerek.sonuçta kendi yarasını sevip sarmalamış insanlar sadece sizi yaralar
devamını gör...
2.
hesoyam değil mi o
devamını gör...
3.
bazı insanlar, bu konuda oldukça iyiler. bir şekilde hepimizin dengeyi bulmasında da çok yardımcı oluyorlar. hep aldıklarından fazlasını vermişlerdir hayata. bazen hem kendilerini hem karşıdakini onarmak zorunda olduklarından, işçi karıncalar gibi uğraşları hiç bitmez. o insanları üzmek ya da insanlıklarını çalmak hayata karşı işlenmiş en büyük suçtur kanaatimce.
devamını gör...
4.
iyileştirdiğiniz kişi sizi hasta edecektir.bırakın insanlara iyi gelmeyi, önce kendinizi düşünün.
devamını gör...
5.
onarmak isteyen kişinin de geçmiş yaşantılarını sorgulaması gerekiyor. geçmişinde kalp kırıklıkları, kayıplar, travmalar, ölümler vs vs var mı diye bakması gerek. en acısı da şudur ki, kişi kendisi iyileşmeden bir başkasını kurtaramaz. hatta bir çok durumda karşı tarafa yarardan çok zarar bile verilebilir.
devamını gör...
6.
bir hasta başka bir hastayı iyleştiremez. onaramayız. belki hafifletir biraz rahatlatırız ama tamamen onaramayız. hepimiz bir nebze hastayız
devamını gör...
7.
onarılmış insanı yaralamaktan daha zor olan eylem.
devamını gör...
8.
(bkz: alet çantası)
insanlar, bazen üzerine vazife olmasa da, hatta niyetleri bu olmasa da kendilerini böyle bir durumla karşı karşıya bulabiliyorlar. "onarmak" gibi bir kelime fazla küstahça ve bencilce olacaktır, ama insanların yaralarını sardığınız, acısını hafiflettiğiniz veya gülümseyebilmesini sağladığınız durumlar olabilir. yine de bu durumdan kendinize pay çıkarmayın. "benim sayemde" demeyin. ve "senin sayende" denmesine de izin vermeyin.
biz, aslında şunu unutuyoruz. her ne yapıyorsak kendimiz için yapıyoruz. kendi tatminimiz için yapıyoruz. o yüzden "benim sayemde" demeyin kimseye.
onarmak neymiş ya sahiden?
tüplü televizyon mu bu? bozulduysa at yenisini al madem... e tabii yenisi de "pahalı" di mi?
"ben bunu onarıp kullanırım."
insanlar, bazen üzerine vazife olmasa da, hatta niyetleri bu olmasa da kendilerini böyle bir durumla karşı karşıya bulabiliyorlar. "onarmak" gibi bir kelime fazla küstahça ve bencilce olacaktır, ama insanların yaralarını sardığınız, acısını hafiflettiğiniz veya gülümseyebilmesini sağladığınız durumlar olabilir. yine de bu durumdan kendinize pay çıkarmayın. "benim sayemde" demeyin. ve "senin sayende" denmesine de izin vermeyin.
biz, aslında şunu unutuyoruz. her ne yapıyorsak kendimiz için yapıyoruz. kendi tatminimiz için yapıyoruz. o yüzden "benim sayemde" demeyin kimseye.
onarmak neymiş ya sahiden?
tüplü televizyon mu bu? bozulduysa at yenisini al madem... e tabii yenisi de "pahalı" di mi?
"ben bunu onarıp kullanırım."
devamını gör...
9.
ben insanları seviyorum. hani bu lafta değil. gerçekten seviyorum. benimle tanışan insanın kendini önemli hissetmesi benim için çok önemli. isterim ki kendini özel biri olarak bilsin ki özel de olurlar. her bir kişinin yeri bende ayrıdır.
tabii ki sevgimin yetmediği yerler de var ama bir insanın sevgiyle nasıl değiştiğini görseniz bu işe aşık olursunuz. hepsi çiçek gibi oluyor. köylü ayşecik gibiyim. hayat sevince güzel sevdikçe tatlı günler bir kuşu kelebeği bir taşı sevin yeter...
sevgisizlik insanı yaralar. seviyormuş gibi gözüküp davranışlarıyla bunu desteklememek de acıtır. insanın sevilebileceğine inancı kalmaz. o da sonra sistemin onu dönüştürmek zorunda kaldığı kötü insan olur. yaptığı pek çok şeyle kendisine saygısı kalmaz. çünkü hep bir şeyler ters gidiyormuş gibi hisseder. herkes böyle deyip kendinize yakıştıramadığınız şeyleri yapıp pişman olmadan önce benimle tanışın bence.
sevmeyi seviyorum ne yapayım.
tabii ki sevgimin yetmediği yerler de var ama bir insanın sevgiyle nasıl değiştiğini görseniz bu işe aşık olursunuz. hepsi çiçek gibi oluyor. köylü ayşecik gibiyim. hayat sevince güzel sevdikçe tatlı günler bir kuşu kelebeği bir taşı sevin yeter...
sevgisizlik insanı yaralar. seviyormuş gibi gözüküp davranışlarıyla bunu desteklememek de acıtır. insanın sevilebileceğine inancı kalmaz. o da sonra sistemin onu dönüştürmek zorunda kaldığı kötü insan olur. yaptığı pek çok şeyle kendisine saygısı kalmaz. çünkü hep bir şeyler ters gidiyormuş gibi hisseder. herkes böyle deyip kendinize yakıştıramadığınız şeyleri yapıp pişman olmadan önce benimle tanışın bence.
sevmeyi seviyorum ne yapayım.
devamını gör...
10.
insan ilişkilerinde spontane bir tutumum vardır. bir insan kendini ezik, yıkık vs. hissediyorsa ve bunu bana yansıtıyorsa kesinlikle yapıcı davranırım; buna onarmak demem ama. iyi gelmeye, moral vermeye çalışırım o insanlara. eğer götü kalkık bi tip kendini pek havalarda görüyorsa da onu yere çakabilirim. aşağılık ve üstünlük kompleksinde de durum benzerdir. onarmak... bu çok hadsizce bir tabir değil mi yahu? ben kendimde o haddi görmem. herkes eşitim çünkü. ben kim oluyorum ki birini onarıyorum?.. bunu sadece doktorlar, psikiyatristler yapabilir bence çünkü işleri ve uzmanlık alanları bu.
devamını gör...
11.
sadece varlığın onarmaya yetmiyor ise onarmaya çalışma.
devamını gör...
12.
pek mümkün değildir. o isterse iyi olur, istemezse kötü. bazen bu iyi olmayı istemesine sebep olmaya çalışıyorum da sanırım kötü hissetmesine sebep oluyorum çoğu kişinin. o yüzden bıraktım ben bu işleri.
devamını gör...
13.
mutluluğu bunda arayanlar da vardır.
savaşlardan dönen yaralı askerlere merhem olmayı en kutsal görev bilen nice melek kalpli kadın olmuştur.
çoğunun hak ettiği değeri gördüğüne yine de inanmıyorum.
kızlar siz yaralı onarım merkezi değilsiniz.
elbette karşılıklı olarak birbirinize iyi gelmeye çalışmalısınız.
yeter ki fedakarlıklarınız ileride mutsuz olmanıza sebep olmasın.
değmeyecek biri için o kadar da fedakar olmayın...
savaşlardan dönen yaralı askerlere merhem olmayı en kutsal görev bilen nice melek kalpli kadın olmuştur.
çoğunun hak ettiği değeri gördüğüne yine de inanmıyorum.
kızlar siz yaralı onarım merkezi değilsiniz.
elbette karşılıklı olarak birbirinize iyi gelmeye çalışmalısınız.
yeter ki fedakarlıklarınız ileride mutsuz olmanıza sebep olmasın.
değmeyecek biri için o kadar da fedakar olmayın...
devamını gör...
14.
yaralı insanları onarabilmek için ilk önce yarasını uyusturmak gerekir ki ona dokunduğunda canı yanmasın sonra onun gözünden bakmak gerekir hayatına bağırıp çağırarak kendine getirmek yerine empatiyle kendini senin gözünde görmesi gerekir
devamını gör...
15.
"yaralı insanları onarmak" çok büyük, çok iddialı hatta haddi aşan bir cümle diyebilirim.
başkasının yarasını onarma yüce gönüllülüğünü * gösterirken aslında kendi içinizde hangi yaranızı onarmaya çalışıyorsunuz!
başkasının yarasını onarma yüce gönüllülüğünü * gösterirken aslında kendi içinizde hangi yaranızı onarmaya çalışıyorsunuz!
devamını gör...