yazarların 70'ler 80'ler ve 90'lardan birer favori filmi

evet. 2000'ler öncesindeki harika sinema zamanları... benim özellikle 90'lar sinemasına kişisel bir düşkünlüğüm olsa da öncesindeki iki on yıl da ayrı özeldi.

neyse...

70'ler: (bkz: malpertuis)

80'ler: (bkz: the lost boys)

90'lar: (bkz: the big lebowski)

benim tercihlerim bunlar. elbette gönül isterdi ki 70'lere the texas chain saw massacre'ı, 80'lere the last starfighter'ı, 90'lara da in the mouth of madness'ı ekleyebileydim. hatta daha onlarca filmi... ama başlıktaki kural belli.

badlands- terence malick 1973

amadeus- milos forman-1984

the saint of port washington- tim hunter- 1993

(bkz: the godfather) 1972


(bkz: once upon a time in america) 1984


(bkz: pulp fiction) 1994

le cercle rouge - 1970

star wars: episode vi - return of the jedi - 1983

makas eller - 1990


görsel editi.

chinatown'un yönetmeninin pedofil polanski olduğunu hatırlayınca başka film eklemek kaçınılmaz oldu sözlükçüm.

alien - 1979


back to the future - 1985


it (film) - 1990


özellikle 80'ler ve 90'lar için tek seçim yapmakta zorlandığım bir başlık oldu. en azından iki film seçebilseydik iyiydi. *

antonioni - the passenger



antonioni'nin o yıllarda gazetecilik denen şeye ilişkin sorgulamaları bugünkü dezenformasyon-post truth döneminde bile geçerliliğini koruyor. bayağı zamanının ötesinde. ve tabii jack nicholson'un muhteşem oyunculuğu.

cronenberg - videodrome



yine müthiş bir ileri görüşlülük örneği, televizyon üzerinden sosyal medyaya, internet personalarına, ve existenz'de daha da derine ineceği sanal gerçeklik mevzuuna giriyor.

kathryn bigelow - strange days



yönetmenin adını bile unutmuşum ama başkalarının hafızalarını görebilmeye yarayan bir teknoloji ve bir cinayet üzerinden neoliberal güvenlik politikaları ve ırkçılık irdelemesi yapan ve bu açıdan yine güncelliğini koruyan, az bilinen ama çok güzel bir filmdi.