yemek fiyatlarının allahu ekber dağlarına ulaşması

az evvel malum uygulamadan bir sipariş vereyim de aç karnımı doyurayım diye restorantların fiyatlarına göz gezdirdim. bu nedir ulan? bir kırtık peynir ve ıspanakla hazırlanan bir hamur işi gözleme 120 dolares.
enflasyon ya rasulullah.

aynı başlığın benzerini 2021'de alkol fiyatları için açtığımı farkettim. önce keyfimizin icine ettiler şimdi temel ihtiyaçlarımıza çöküyorlar. en nihayetinde yatırıp sevmeseler bari. elim ayağım hem sinirden hem açlıktan titriyor laaan.

boykot yapılmadığı sürece düşmeyecek olan yemek fiyatlarıdır. insanımız aç gözlü ve çıkarcı. her fiyat arttırışını "kira, çalışan, fatura, vergi" bahanesiyle süsleyip insanları kerizlemeye devam edebiliyorlar.

kafadan otomatik olarak 1 sıfır atma alışkanlığı gelişmesine neden olan durum.

fiyat algısı o derece kaydı.

mesela hamburger 600 mü? kafamda 60 lira hmmm diyorum. bir paket sakız 50 lira mı? hayır, aslında 5 lira. 1 tane biraya 150 lira mı yazıyorlar? 15 lira.

tam uyuyor lan. yoksa delireceğim.

bir sıfır atılma zamanı geldi.

asla dışarıdan yemek yemememe sebep olan durum.
hani biri gelince yine neyse kırk yılın başı diyorum da kendim için asla yani.
geçen bi tabak mantıya 300 lira verdim ve dedim ki ben buna değmem.

az önce bir paylaşım gördüm.. satan da para kazanamıyor uygulama üzerinden.

her fiyat normal gelmeye başladı
pizzaya 300 dese de okeyim 3000 dese de doğrudur herhalde derim fiyat algısı tamamen gitti.

hafta sonu kahvaltı ve kahveye 800 tl vermişim. kore kahvaltıymış, koreliler böyle mi yiyormuş espirisi döndü o anda gülündü ama neden diye bir düşünmedim değil. benim gibi yemek düşkünü biri için sıkıntılı bir durum. bütçemi sarsıyor beni dağlara ulaştırıp, denizlere atıyor, ay sonunda rüzgarın önüne katıyor ama bu zaafımdan maalesef vazgeçemiyorum. şurası çok güzelmiş yerine şuranın bu yemeği meşhurmuş desinler atlar giderim. paralarımda benden gider... yesem ayrı bir dert yemesem ayrı bir dert..

yemeklerle ilgili çok başlık açmışım ama yazımı bulamadım. kısaca şöyle diyim. yaptık bu işi de yaptık. restoran lokanta işi.
ki o zamanlar iyiydi her şey, kalite vardı.
şimdilerde hem kalitesiz hem aşırı pahalı. ya bir iskender, beyti keyfimiz vardı . kalın hamur pizza yerdik. bir kelle paça içerdik. yok olmuyor efendim bir türlü olmuyor berbat yani.
evde yapıyorum daha iyi. bazen daha pahalıya denk geliyor ama .
50 tl'ye mangal yapardık kanat yani. şimdi 50 tl'ye mangal kömürü alamıyorsunuz.
ben artık sadece evde yiyorum. çok çok mecbur kalmadıkça dışarda yemiyorum.
çünkü işin içinde bulunduk olaylar olaylar.
bazen kıyma alıyorum içini kendim yapıyorum . fırına götürüyorum pişiyor. eve getirip buzluğa koyuyorum. böylece dolu pidem oluyor.
yaşıyorum bu hayatı.

(bkz: enflasyon)

işi öyle bir noktaya getirdi ki, bir ürünün net fiyatını, ederini veya acaba ne kadarının şişirilme olduğunu kestiremiyorsun. fiyat algısı diye bir şey kalmadı.

ben hesabı baklava endeksine göre yapıyorum. satın alacağım şeylerin fiyatını, baklavanın kilogram fiyatıyla kıyaslayıp karar veriyorum.