yere çöp atıp çöpçülerin işi ne süpürsün diyen tip

ekşi'de gördüm. adamın biri çocuğunun elinden su şisesini alıp fırlatmış temizlesinler demiş. e bu şuursuz zihniyet ile birisi de çıkıp "ormanları yakalım, itfaiyecilerin işi ne, söndürsünler" der olan yine doğaya olur.

aslinda dogru soyleyen tip teknik olarak.

iki tip insan var:

bir anneyle kucuk cocugu var. metro bekliyorlar. bir copcu yerleri supuruyor.
anne cocuguna diyor ki:
-derslerini calısmazsan sen de onun durumuna dusersin.

gene bir anne ve kucuk cocugu var. metro bekliyorlar. bir copcu yerleri supuruyor.
anne cocuguna diyor ki:
-derslerini calısırsan ona daha iyi imkanlar saglayabilirsin.

sen nasıl bir anne olmak istiyorsun?

çevre temizlik vergisi ödüyorsam arada çöp bulamadığımda atıyorum yere açıkçası toplasınlar. çektiğim sifonun bile vergisini ödüyorum. üzgünüm hümanist bir kelebek değilim paramın karşılığını almalıyım.

elimde minicik bir şey olsa bile çöp kutusu bulana kadar elimde tutarım. ya da çantama koyarım çöp bulunca atarım diye. çoğu zaman söyleniyorum ama o kadar yol yürüdüm hâlâ bir çöp kutusu bulamadım diye. ki bence çöp kutusu sayıları yetersiz bu yüzden de çöp kutusu bulamayan insan doğal olarak etrafa atıyor çöpünü. ne zaman bir temizlik görevlisi görsem hep üzülürüm. hiç kolay bir iş değil. ‘ben çöp atmazsam çöpçü ne iş yapacak’ esprisi yapan geri zekalı insanlara da uyuz oluyorum. teşekkürler.

o gerzeğin, doktorların da boş oturmayıp tedavi etmeye çalışmaları için, ölümcül bir hastalığa yakalanmasıdır dileğimiz. (kendinin de boş durmayıp, çaba göstermesi gerekir. salt zeka geriliğiyle yetinmesin.)