1.
ismet özel'in muş'ta askerdeyken, arkadaşı ataol behramoğlu'na cevaben yazdığı şiirdir.
sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî(asker yeşili)
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan(karşımdan)
acılar bile duymadım kof(içi boş) yürekler önünde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarım donukladı gelgelelim
sağlığın yerinde mi?
yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor
halkın doğurgan dünyasına dalmakla
onların güneşe çarpan sesini anlamayan
dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
yılgı yanımıza yanaşamazken
bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
yıkılmak elinde mi?
boşuna mı sokuldu bankalara
petrol borularına kundak
kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi
varsın zındanların uğultusu vursun kulaklarımıza
yaşamak,
bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere
ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına
yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
sevgiyle hatırlansa bile hatta.
köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
bütün devrimcilerin çektikleri
biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...
sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî(asker yeşili)
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan(karşımdan)
acılar bile duymadım kof(içi boş) yürekler önünde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarım donukladı gelgelelim
sağlığın yerinde mi?
yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor
halkın doğurgan dünyasına dalmakla
onların güneşe çarpan sesini anlamayan
dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
yılgı yanımıza yanaşamazken
bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
yıkılmak elinde mi?
boşuna mı sokuldu bankalara
petrol borularına kundak
kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi
varsın zındanların uğultusu vursun kulaklarımıza
yaşamak,
bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere
ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına
yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
sevgiyle hatırlansa bile hatta.
köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
bütün devrimcilerin çektikleri
biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...
devamını gör...
2.
yüzyüzeyken konuşuruz grubundan kaan boşnak’ın seslendirdiği, akustik travma albümünden bir parça.
kendime inancım yok
bi yandan bilinçaltım çok darmadağın, darmadağın
saat kaç olursa olsun
herkes burada kalsın, dağılmayalım, dağılmayalım
kendini nazarlardan sakın ve yıkılma sakın (x2)
bugüne inancım yok
yarından bi beklentim yok, alışacağım, alışacağım
saat kaç olursa olsun
herkes evine dönsün, dağıtacağım, dağıtacağım
kendini nazarlardan sakın ve yıkılma sakın (x2)
kendime inancım yok
bi yandan bilinçaltım çok darmadağın, darmadağın
saat kaç olursa olsun
herkes burada kalsın, dağılmayalım, dağılmayalım
kendini nazarlardan sakın ve yıkılma sakın (x2)
bugüne inancım yok
yarından bi beklentim yok, alışacağım, alışacağım
saat kaç olursa olsun
herkes evine dönsün, dağıtacağım, dağıtacağım
kendini nazarlardan sakın ve yıkılma sakın (x2)
devamını gör...
3.
son dizesi kayıplarla geçip giden ve umarım devam etmeyen bir yılın akabinde çalışma masamın üzerindeki beyaz tahtada yazılı.
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...
devamını gör...
4.
güzel bir ataol behramoğlu şiiridir,
kötü şey uzakta olmak
dostlarından, sevdiğin kadından
yasaklanmak bütün yaşantılara
seni tamamlayan, arındıran
kapatıldığın dört duvar arasında
sağlıklı, genç bir adam olarak
neler gelmez ki insanın aklına
sevinçli, özgür günlere dair
kalmıştır yüzlerce yıl uzakta
onunla ilk kez öpüştüğün şehir
acı, zehir zemberek bir hüzün
kalbinden gırtlağına doğru yükselir
görüyorsun işte küçük adamları
köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
kimisi düpedüz halk düşmanı
diren öyleyse, diren, yılma
yürüt daha bir inatla kavganı
babeuf'u hatırla, nazım hikmet'i
bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda
hatırla danko'nun tutuşan kalbini
karanlıklari yırtmak arzusuyla
ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa
düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri
elbette vardır bir diyeceği, bir haberi
bir kaçağa çay sunan kürt kadınlarının
dağlar dilsizdir yalçındır
ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
susmazlar bir daha, söz artık onlarındır
kötü şey uzakta olmak
dostlarından, sevdiğin kadından
yasaklanmak bütün yaşantılara
seni tamamlayan, arındıran
ama bir devrimciyi hakli kılan
biraz da acılardır unutma
yıkılma sakın geçerken günler
yaralayarak gençliğini
onurlu, güzel geleceklerin
biziz habercileri düşün ki
ve halkın bağrında bir inci gibi
büyüyüp gelişmektedir zafer.
kötü şey uzakta olmak
dostlarından, sevdiğin kadından
yasaklanmak bütün yaşantılara
seni tamamlayan, arındıran
kapatıldığın dört duvar arasında
sağlıklı, genç bir adam olarak
neler gelmez ki insanın aklına
sevinçli, özgür günlere dair
kalmıştır yüzlerce yıl uzakta
onunla ilk kez öpüştüğün şehir
acı, zehir zemberek bir hüzün
kalbinden gırtlağına doğru yükselir
görüyorsun işte küçük adamları
köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
kimisi düpedüz halk düşmanı
diren öyleyse, diren, yılma
yürüt daha bir inatla kavganı
babeuf'u hatırla, nazım hikmet'i
bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda
hatırla danko'nun tutuşan kalbini
karanlıklari yırtmak arzusuyla
ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa
düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri
elbette vardır bir diyeceği, bir haberi
bir kaçağa çay sunan kürt kadınlarının
dağlar dilsizdir yalçındır
ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
susmazlar bir daha, söz artık onlarındır
kötü şey uzakta olmak
dostlarından, sevdiğin kadından
yasaklanmak bütün yaşantılara
seni tamamlayan, arındıran
ama bir devrimciyi hakli kılan
biraz da acılardır unutma
yıkılma sakın geçerken günler
yaralayarak gençliğini
onurlu, güzel geleceklerin
biziz habercileri düşün ki
ve halkın bağrında bir inci gibi
büyüyüp gelişmektedir zafer.
devamını gör...
5.
ismet özel'in yazabilmek için 2 dişini çektirdiği şiirdir. yaşamak / bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki..
sevmen bu adamı ama böyle yazan yok harbiden.
sevmen bu adamı ama böyle yazan yok harbiden.
devamını gör...
6.
devamını gör...
"yıkılma sakın" ile benzer başlıklar
sakın ha
8