yüksek enflasyonun sadece bana gelmesi
başlık "bir bilen" tarafından 16.05.2022 15:07 tarihinde açılmıştır.
1.
14 mayis tarihinde fark ettigim olaydir.
taksime gitmek icin evimden cikip yaklasik 40 dakika taksi bekledim. bakin indi bindisi 28 lira olan taksiyi yarim saatten fazla bekledim ve sonunda bulabildim derken yola ciktim ve ne bicim trafik var? o asamayi da gectik ve artik cesitli badirelerden sonra tsksimdeyim ama oturacak yer yok!
olm hani kimsede para yoktu, enflasyon soyleydi falan.
ulan cok enflasyon varsa cayini cekirdegini al disarida sahilde otur millet caya 15 biraya 50 lira almasin.
hem enflasyon var deyip hem sagdan soldan cikmazsan 3 ay daha bos aracta ayakta gidersin.
esnafla hukumeti karsi karsiya getirmelisin ve ben de gittigim yerde rahatca yer bulmaliyim.
taksime gitmek icin evimden cikip yaklasik 40 dakika taksi bekledim. bakin indi bindisi 28 lira olan taksiyi yarim saatten fazla bekledim ve sonunda bulabildim derken yola ciktim ve ne bicim trafik var? o asamayi da gectik ve artik cesitli badirelerden sonra tsksimdeyim ama oturacak yer yok!
olm hani kimsede para yoktu, enflasyon soyleydi falan.
ulan cok enflasyon varsa cayini cekirdegini al disarida sahilde otur millet caya 15 biraya 50 lira almasin.
hem enflasyon var deyip hem sagdan soldan cikmazsan 3 ay daha bos aracta ayakta gidersin.
esnafla hukumeti karsi karsiya getirmelisin ve ben de gittigim yerde rahatca yer bulmaliyim.
devamını gör...
2.
herkes fakir değil, eş deyişle herkes sabit maaşla çalışmıyor diyerek açıklanabilecek durum.
yazar haklıdır. fakat buna şaşırmak biraz farklımgeldi. zira enflasyon %10000 bile olsa* hiç de azımsanamayacak sayıda çook birileri taksimde içki içmeye devammedecek.
yollar boşalmayacak… yurttaşların herkes fakir algısından çıkması gerekiyor diye düşünüyorum.
yazar haklıdır. fakat buna şaşırmak biraz farklımgeldi. zira enflasyon %10000 bile olsa* hiç de azımsanamayacak sayıda çook birileri taksimde içki içmeye devammedecek.
yollar boşalmayacak… yurttaşların herkes fakir algısından çıkması gerekiyor diye düşünüyorum.
devamını gör...
3.
taksim turistik yerdir. gelenin gidenin haddi hesabı yoktur. adam gitmiştir mesela 40 yılın başında o da yazarımızdan nasibini almıştır.
bunun önünü alamazsınız,
sahilde çay için,
istanbul'u terkedin, gidin buradan diyemezsiniz. herkesin kendi tercihidir. enflasyonu falan geçinde- o zaten içimizden geçiyor- her gün sabahtan akşama kadar çalışan, sene sonunda kazandıklarıyla kendi imkanı doğrultusunda tatil yapana bile linç girişiminde bulunuyorlar. adamın hakkı bir sene boyunca çalışmış, ne badireler atlatmış tabii ki stres atacak. üstelik enflasyon sebebiyle tatilden borçlu dönecek. üzerine keyif çayını içemeyecek. oh olsun diyenler var, hakketten üzülüyorum.
biz hiç ekstra bir şey yapamayacak mıyız? insan değil miyiz biz? hesabını başka birilerine keseceğimize yine birbirimize kesmeyi tercih ediyoruz. çıkmayın dışarı, gezmeyin, yemeyin, içmeyin öf be.
bunun önünü alamazsınız,
sahilde çay için,
istanbul'u terkedin, gidin buradan diyemezsiniz. herkesin kendi tercihidir. enflasyonu falan geçinde- o zaten içimizden geçiyor- her gün sabahtan akşama kadar çalışan, sene sonunda kazandıklarıyla kendi imkanı doğrultusunda tatil yapana bile linç girişiminde bulunuyorlar. adamın hakkı bir sene boyunca çalışmış, ne badireler atlatmış tabii ki stres atacak. üstelik enflasyon sebebiyle tatilden borçlu dönecek. üzerine keyif çayını içemeyecek. oh olsun diyenler var, hakketten üzülüyorum.
biz hiç ekstra bir şey yapamayacak mıyız? insan değil miyiz biz? hesabını başka birilerine keseceğimize yine birbirimize kesmeyi tercih ediyoruz. çıkmayın dışarı, gezmeyin, yemeyin, içmeyin öf be.
devamını gör...
4.
"taksime gitmek icin evimden çıkıp taksi bekledim"
kendi taksine gitmek için neden başkasının taksisini bekliyorsun kaarrdeşiiim!
zevzekliği bir yana bırakırsam, sokak röportajlarındaki "aç yok aç yok, bak herkes kafelerde" diyen enine çizgili tişört giymiş amcaların da sığındığı nokta bu tam olarak.
şimdi şöyle bir şey var, o kafelerde barlarda gezen arkadaşlar genellikle aynı insanlar. yani belirli bir kesim var ki sahilde çekirdek bile onlar için lüks. dolayısıyla keyfi yerinde olan gruba bakarak "herkes iyi durumda" demek abes kaçan bir hareket.
öte yandan, yazılanlara bakıyorum da herkes haklı, nasreddin hoca fıkrası gibi... evet, kesinlikle çalışıp üreten ve kazanan insanlara tatil ya da benzer haklar konusunda "onu yapmayın, buraya gitmeyin, şunu almayın" demek haksızlık olur. fakat öte yandan şu da bir gerçek ki, sadece bir defalığına birlik olunup mesela sadece 1 ay boyunca herkes protestoya katılsa, o zaman birileri yaptığı yanlıştan belki dönebilir ama "bana ne! ben kazanıyorum, istediğim gibi harcarım" tavrından vazgeçilmezse bunun da imkânı yok.
iki ucu pis değnek bence bu olay. bir tarafı diğer tarafın refah seviyesine getiremiyorsun, diğer tarafı da bu tarafın da sorununa çare olacak şekilde örgütleyip kısa süreliğine bile zevklerinden vazgeçiremiyorsun. milli birlik denen şey bizde sadece savaş anlarında ortaya çıkıyor. onun dışında maalesef herkes ayrı telden çalıyor.
tanımı unutuyordum: "hayır güzel kardeşim, bize de geldi" denilesi beyan.
kendi taksine gitmek için neden başkasının taksisini bekliyorsun kaarrdeşiiim!
zevzekliği bir yana bırakırsam, sokak röportajlarındaki "aç yok aç yok, bak herkes kafelerde" diyen enine çizgili tişört giymiş amcaların da sığındığı nokta bu tam olarak.
şimdi şöyle bir şey var, o kafelerde barlarda gezen arkadaşlar genellikle aynı insanlar. yani belirli bir kesim var ki sahilde çekirdek bile onlar için lüks. dolayısıyla keyfi yerinde olan gruba bakarak "herkes iyi durumda" demek abes kaçan bir hareket.
öte yandan, yazılanlara bakıyorum da herkes haklı, nasreddin hoca fıkrası gibi... evet, kesinlikle çalışıp üreten ve kazanan insanlara tatil ya da benzer haklar konusunda "onu yapmayın, buraya gitmeyin, şunu almayın" demek haksızlık olur. fakat öte yandan şu da bir gerçek ki, sadece bir defalığına birlik olunup mesela sadece 1 ay boyunca herkes protestoya katılsa, o zaman birileri yaptığı yanlıştan belki dönebilir ama "bana ne! ben kazanıyorum, istediğim gibi harcarım" tavrından vazgeçilmezse bunun da imkânı yok.
iki ucu pis değnek bence bu olay. bir tarafı diğer tarafın refah seviyesine getiremiyorsun, diğer tarafı da bu tarafın da sorununa çare olacak şekilde örgütleyip kısa süreliğine bile zevklerinden vazgeçiremiyorsun. milli birlik denen şey bizde sadece savaş anlarında ortaya çıkıyor. onun dışında maalesef herkes ayrı telden çalıyor.
tanımı unutuyordum: "hayır güzel kardeşim, bize de geldi" denilesi beyan.
devamını gör...