yürümeyen ilişkiyi itmek

taraflardan biri, gitmesi gereken yerde kalmak için ısrar ediyordur.
iten kişi önünde sonunda altında kalır.

"verebileceğin en cesurca karar, kalbini ve ruhunu inciten şeyi bırakmandır."
brigitte nicole

"yerini vaktinde terketmeyi bilmek gerçek olgunluktur. sadece acizler kalmakta ısrar eder."
victor hugo

bence vurdurmak lazım.

aslında ittiğini sanırsın ama giden bir şey yoktur. hep yerinde sayıyordur ilişki. çok zorlamamak gerekir.

bir ilişkide katiyen yapılmaması gereken hareket.

nafile çaba ve sorunun yürüyen ya da motorda değil, karşı tarafta olmasının en büyük kanıtının "itmek"/"gayret" olduğu eylem.

yoksa zaten ömrü ne kadar olursa olsun "o"'nun desteğe ihtiyacı yoktur.

ilişki bittikten sonra elimden geleni yaptım demenin iç huzuruyla ilişkiyi bitirebilecek eylemdir. bir noktadan sonra ilişkiyi sürdürmek amacıyla değil bu iç huzurla ilişkiyi içinde bitirebilmek için yapılır. yoksa uzun bir süre şunu da yapsaydım devam eder miydi acaba sorularıyla ilişkiden kopamamanıza neden olur. *

bugün pazar. bugün yeterince boş zamanım ve yürümeyen ilişkiyi itmek üzerine konuşabilecek hatta çizerek anlatabilecek motivasyonum var. yürümeyen ilişkiyi itme konusunda; kaç kişinin ittiği, hangi şartlarda ittiği ve ne yöne ittiği çok mühim.

-yokuş aşağı gayet tabii tek kişi itilebilir. bu evre; ilişkinin seyri konusunda hiçbir şey yapmayan tarafın göze batmadığı evredir.


-ilişki dümdüz bir yoldaysa ve yine tek bir kişi itiyorsa yine ilerler ama a kişisi yorulmaya, ilişkinin gidişatından endişelenmeye başlar.


-ikinci evrenin kaçınılmaz sonu olarak ilişkiyi itmek a kişisi için daha da zor hâle gelir. bunu iki ayrı çizimle destekleyeceğim:


-peki "iki tarafın da ittiği ancak yine de yolunda gitmeyen ilişkiler var yagami, buna ne diyeceksin hııı?" derseniz onu da anlattım.

böyle itmeyeceksin güzel kardeşim. şöyle iteceksin:


not: sürtünme katsayısı sıfır kabul edilmiştir.

bugün pazar ve yürüyen başka bir ilişki olmadığına göre yürümeyeni ittirmek pazarı kurtarır.

en azından vitesi boşa alınız

(bkz: taşıma suyla değirmen dönmez)
ıtersen yokuş aşağı gitme ihtimali yüksek fren ne durumda bi bakın.

vurdurmayı denemek lazım yokuş aşağı. belki öyle gider.

yolda kalmış arabayı iterek götürmeye benzer yorar insanı.

yok itmeyin vurdurun tofaş kartal misali alüminyum.

saçmalıktır. olmazı oldurmaktır.

asla itmem sağda da inmek yolda giderken atlarım eheheh.

not : evet bazı kadınlar ayrılmayı beceremedikleri için ben napim o gitsin bıraksın terketsin modunda oluyorlar halâ ve ısrarla.

maçın son dakikalarını oynamak gibi. ama ne kaybeden taraf var ne de kazanan... oynuyorsun ama sonuçlanmış çoktan... (bazen son dakika gol atılan maçlar oluyor, biliyorum. genel olarak ama bir iki puan sıralamada bir şey etmiyor 'takım' 'kötü' ise. önemli olan bir sürü maç almak, o son maçı değil...)

(bkz: kurtarma çocuğu)
(bkz: çocuğu bahane edip ayrılmamak)