zengin kız fakir oğlan aşkı
başlık "kafadan filozof" tarafından 17.11.2021 23:04 tarihinde açılmıştır.
1.
eski türk filmleri klişesi.
her ne kadar sadece eski türk filmlerinde olduğu düşünülse de gerçek hayatta da böyle şeyler oluyor. benim de başıma gelmişti bu.
üniversitede burslu okuyordum. tabi sınıfın yarisi zengin, onlar burslu degil parasıyla okuyorlar. bu zengin kızlardan birini gözüme kestirdim. biraz safça bir şeydi. ben de yakışıklı, karizmatik bir gençtim. ayrıca felsefe, sanat, bilim de ilgi alanımda. saatlerce konuşabiliyorum bu konularda. spor da yapıyorum. daha ne olsun, kızı tavlamak için gerekli donanıma sahibim, yalnızca para eksik. eşten dosttan borç alarak bir miktar da para edindim. sonra kıza yürümeye basladim. bildiğin love bombing yapıyorum. kız başlarda umursamadı ama sonunda yelkenleri suya indirdi. sirilsiklam asik oldu bana.
işin kötüsü tanıdıkça ben de aşık oldum galiba. sonraki aylar rüya gibiydi. her şey çok iyi giderken bir gün babası beni aradi. ilişkimizi öğrenmiş, tanışıp konuşmak istemiş. tamam dedim, ertesi gün holding binasına gittim. beni odasina aldı ve gayet babacan bir tavırla davul dengi dengine, olmaz bu iş, kızımı bırak gibi şeyler söyledi. ben tabi ki gayet gururlu bir edayla birbirimizi seviyoruz, evleneceğiz falan dedim. bunu deyince bana kızını bırakmam için oldukça yüklü bir miktar para teklif etti. ne yalan söyleyeyim aklım kaydı. sonra kendi kendime dedim ki oğlum büyük oyna, evlenirsen bütün bu zenginlikler senin, ne de olsa tek çocuk. benim aşkımı parayla satın alamazsınız deyip odayi terk ettim.
sonra ne mi oldu? kızı bir daha görmedim. okula gelmedi. sonra öğrendim ki babası bunu amerika'da bir üniversiteye yollamış. bir müddet yazıştık ama sonra kız orada başka birine aşık olup beni birakti. ah ulan, alacaktim babasından o parayi. bu devirde aşk ancak bu kadar oluyor işte. şimdi eşten dosttan aldığım o borçları ödemeye çalışıyorum. salak kafama tüküreyim.
her ne kadar sadece eski türk filmlerinde olduğu düşünülse de gerçek hayatta da böyle şeyler oluyor. benim de başıma gelmişti bu.
üniversitede burslu okuyordum. tabi sınıfın yarisi zengin, onlar burslu degil parasıyla okuyorlar. bu zengin kızlardan birini gözüme kestirdim. biraz safça bir şeydi. ben de yakışıklı, karizmatik bir gençtim. ayrıca felsefe, sanat, bilim de ilgi alanımda. saatlerce konuşabiliyorum bu konularda. spor da yapıyorum. daha ne olsun, kızı tavlamak için gerekli donanıma sahibim, yalnızca para eksik. eşten dosttan borç alarak bir miktar da para edindim. sonra kıza yürümeye basladim. bildiğin love bombing yapıyorum. kız başlarda umursamadı ama sonunda yelkenleri suya indirdi. sirilsiklam asik oldu bana.
işin kötüsü tanıdıkça ben de aşık oldum galiba. sonraki aylar rüya gibiydi. her şey çok iyi giderken bir gün babası beni aradi. ilişkimizi öğrenmiş, tanışıp konuşmak istemiş. tamam dedim, ertesi gün holding binasına gittim. beni odasina aldı ve gayet babacan bir tavırla davul dengi dengine, olmaz bu iş, kızımı bırak gibi şeyler söyledi. ben tabi ki gayet gururlu bir edayla birbirimizi seviyoruz, evleneceğiz falan dedim. bunu deyince bana kızını bırakmam için oldukça yüklü bir miktar para teklif etti. ne yalan söyleyeyim aklım kaydı. sonra kendi kendime dedim ki oğlum büyük oyna, evlenirsen bütün bu zenginlikler senin, ne de olsa tek çocuk. benim aşkımı parayla satın alamazsınız deyip odayi terk ettim.
sonra ne mi oldu? kızı bir daha görmedim. okula gelmedi. sonra öğrendim ki babası bunu amerika'da bir üniversiteye yollamış. bir müddet yazıştık ama sonra kız orada başka birine aşık olup beni birakti. ah ulan, alacaktim babasından o parayi. bu devirde aşk ancak bu kadar oluyor işte. şimdi eşten dosttan aldığım o borçları ödemeye çalışıyorum. salak kafama tüküreyim.
devamını gör...
2.
60'lı yıllar ile 70'li yılların ilk dönemindeki yeşilçam filmlerinin adeta resmi belgesi olmuş melodram türlerinin ana konusu. zengin kız - fakir erkek, fakir kız - zengin erkek veya bunların farklı versiyonları halinde de karşımıza çıkıyordu.
devamını gör...