acının azalması değil, artık sizi etkilememesidir. acıya kayıtsız kalmak diye bir şey vardır. ölünün ardından bile en fazla bir hafta ağlarsın sonra gözyaşın akmaz. istesen de ağlayamazsın. normal hayata dönersin. o acı kaybı son nefesine kadar hissedersin ama artık o kayıp seni ilk günkü kadar etkilemez.

ben acı çektikçe olgunlaştığını düşünenlerdenim. bu yüzden acılarımı seviyorum. geçmişe dönüp baktığımda birçok insanın “oha nasıl dayandın? nasıl atlattın?” dediği şeyleri bir gecede kabullenip hayatıma devam ettim. insanlar ne çabuk atlattın? diye soruyorlar ama perde arkasında kaç gece banyo fayansına diz çöküp ağladığımı bilmiyorlar. veya kaç gece uykumdan uyanıp kusmak için banyoya koştuğumu. kalbimin beynimin almadığı kötü şeyleri midem dışarı vuruyordu sanki. bazı zamanlar kusmamak için sırt üstü yatıp dişlerimi sıkıyordum (kendimde bu yöntemi buldum ve işe yarıyordu)

şimdi dönüp bakıyorum ve acım hiç azalmadı, yaşadıklarım ve yaşattıklarım orada hep aynı kuvvetle duruyordu. acım değil ben değişmiştim, gücüm değişmişti. olgunlaşmıştım ve en önemlisi acılara kayıtsız kalabilmeyi öğrenmiştim.

şu an geçmeyecek sanılan her şey geçiyor. hayat bu. geçmeyen acı, unutulmayan insan yok. buna yaşamak diyoruz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"artık acı çekmemek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim