zamansız kelebek yazar profili

zamansız kelebek kapak fotoğrafı
zamansız kelebek profil fotoğrafı
rozet
karma: 187259 tanım: 47611 başlık: 13384 apolet: 7 takipçi: 752
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

son tanımları


pip (kısa film)

*aynı isimde bir başlık daha olduğu için kısa film olarak ayrıca belirtilmiştir.

bruno simões tarafından yönetilmiş 2018 yapımlı kısa film;
pip adlı küçük bir köpeğin yaptıklarını ve hayvanların hayatımızı kolaylaştıran canlılar olmalarını konu ediniyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

başta yaramaz gibi olan minik köpek daha sonra ace adlı bir köpek anıtı, heykeli görünce onun gibi örnek bir köpek olmaya karar veriyor.
zor bir yoldan geçen kadına yardım ediyor, mamasını artık dökmeden yiyor ve değişiyor.

değişimin örnek almakla başladığını hatırlatan, köpeklerin insan hayatındaki olumlu etkilerini küçük bir köpek üzerinden ele alan bir kısa filmdi.

çok etkileyici olmasa da yer yer düşündüren bir kısa film oldu, mesela başkasının sevmeyebileceği bir canlının başkaları için önem arz etmesi, eğitimli köpeklerin insana faydaları açısından düşündüren bir kısa film olduğu söylenebilir.

bazı sahneleri komik iken bazı sahneleri duygusaldı.

ilham almanın değiştiren yanlarını pip ve ace köpekleri üzerinden hatırlatıyor.
devamını gör...

kemal hadi gel bi kahve içelim

kemal sunal'ın anısına eşi gül sunal tarafından kaleme alınmış 260 sayfalık eser; anı türünde yer alıyor.

2014 yılında yayınlanmıştır.

usta oyuncuyu hep filmlerinden izledik ama onu ona aşık olan birinin gözünden hiç görmedik, ona aşık olan bir insanın, karısının gözünden bakma fırsatı veren, okunulası bir kitap olduğu açıkça görülmektedir.


kitapla ilgisi yok ama kemal sunal öyle güldürmeyi seven bir insan ki karısının adı bile gül ^^
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel




bir insanın arkasından bakınca acı duyduğunu görebilir misiniz?

sakin bir hayat bizi bekliyor olmalıydı.
öyle düşünüyorduk. olmadı..
devamını gör...

bakış açısı (kısa film)

senaryosu mert sata tarafından yazılmış 3 dakikalık kısa film; üç kişi tarafından yönetilmiştir.

gizem yiğen ve mine güngör gibi oyuncular yer almıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

işten ayrıldığını telefonda erkek arkadaşına söyleyen öfkeli bir genç kadının başka bir genç kadının yanına oturması ile film başlıyor.

hayatı o gün berbat geçtiği için etrafındaki güzellikleri pek de umursamayan genç kadın diğer kadınla sohbet ediyor, genç kadın onun bakış açısını değiştirmek istiyor, kötü hissettiğimizde hayatın bitmediğini, her kötü günün bir sonunun olacağını hatırlatıyor.

kısa filmin senaryosunu kapak fotoğrafından dolayı az çok tahmin etmiştim, beklediğim gibi ilerleyen bir kısa film oldu, şaşırmadım ama kötü bir kısa film olduğunu da söyleyemem.

bence ana fikir şuydu, gözleriniz görmese bile hayatın güzelliklerini görmek için bir çift göz gerekmez, yüreğinde o yaşama sevincini duyuyorsan hiçbir engel yaşama engel değildir.

basit ama bazı konularda düşündüren bir kısa film oldu, oyunculuklar çok amatör ama oyuncular amatör olduğu için olağan karşılanabilir.


genç kadının görme engelli olduğu halde hayatın güzelliklerini görebilmesi, diğeri gözleri gördüğü halde etrafındaki yaşamı fark etmemesi biraz düşündürücüydü.

görme engelli olduğu halde denizi, güneşi, gökyüzünü çok sevmesi filmi duygusal kılıyor.




link eklendi.
devamını gör...

incelikler yüzünden

sertab erener şarkısı;
1996 yılında yayınladığı sertab gibi albümünde yer alır.

şarkının kendisi zaten güzel iken klibi de duygu ve anı yüklü, klipte sanatçının küçüklüğü, ailesinin çok eskiden çekilmiş mutlu anları yer alıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

klibi daha önce izlesem de birkaç gündür yeniden izliyorum, sertab erener'in küçücük hâlini görmek insana mutluluk veriyor, saçları ve enerjik bir çocuk olması insanı nedensizce güldürüyor.

ailesinin ne kadar mutlu olduğunu izlerken hüzünlenebiliyorsunuz, babasının onu ve abisini ne kadar sevdiğini, annesinin ne kadar zarif ve güzel bir kadın olduğunu, ne kadar mutlu ve güzel bir çocukluk geçirdiğini bizlere bu klip sayesinde görme fırsatı veriyor sevgili sertab erener

incelikler yüzünden olmalı..



kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

incindim incitildim derinden
terkettim kendimi

tesadüfen karşılaştım içimde
kendimle yeniden

bir minicik kız çocuğu bak
duruyor orada hâlâ
anlatamam gördüklerimi
o neşeli çocuğa

artık beni asla yaralayamaz
hayat eğer istemezsem
yıllar beni kolay yakalayamaz
ben durup beklemezsem
artık beni asla yaralayamaz
hayat eğer istemezsem

siz yine de incelikli davranın
benim kadar değilse de...
devamını gör...

sancaktar (kitap)

rainer maria rilke imzalı eser;
türkçe'ye ise oruç aruoba tarafından çevrilmiştir, çevirisi iyi gibiydi.

şiirleri rainer maria rilke'nin seviyesinin biraz altında kalmış şiirler olarak gördüm, duino ağıtları veya rainer maria rilke şiirleri kitaplarının daha iyi şiirler barındırdığını kendi adıma söyleyebilirim.

kitabın girişindeki yazıda sancaktar olarak ölen kardeşi christoph geri döne yazıyor, bu şiirlerin kardeşi için yazıldığı ihtimâlini göz ardı etmemek gerekiyor.

şiirleri çok iyi bulmadım, belki de şairin iç dünyasını fazla yansıtmamasından dolayı güçlü şiirler değildi, kardeşi yerine yalnızca bir şair kimliğiyle kaleme alınmış, kendi duygu ve düşüncelerini ortaya koyduğu bir kitap olsaydı şiirleri mutlaka daha iyi ve edebî, en azından daha güçlü olacaktı.

iyi bulduğum birkaç dize hâricinde çok etkilendiğim söylenemez, bazı dizeleri düşündürücüydü.

hayata dair gizem barındıran, keskin anlamlar çıkarmanın mümkün olduğu bazı şiirleri iyi buldum, bir şans verilebilir bir kitaptı ama çok keskin bir kitap olduğunu ne yazık ki düşünmüyorum.

rainer maria rilke söz konusu olduğu için insan beklentiye giriyor ama kitap beklentimi fazla karşılamadı, yine de okuduğuma pişman değilim.

etkileyici bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.


gözleri açıktır, bir şeyler yansır içlerinde;
gök değildir.

birbirlerine yüzlerce yeni ad vereceklerdir
ve yeniden alacaklardır biribirlerinden, yavaşça, bir küpe çıkarır gibi.

ama aydınlatırlar yüzlerini gülüşleriyle.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

iyimser bir fotoğraf bırak

hemen bırakıyorum. ^^

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ahmet hamdi tanpınar edebiyat müze kütüphanesi

istanbul'da yer alan bir edebiyat müzesi; adını büyük şair ahmet hamdi tanpınar'dan almıştır.

içerisinde kitaplar ve bazı yazarların kitapları başta olmak üzere; gözlük, daktilo gibi kişisel eşyaları da yer alıyor.

2011 yılında ziyarete açıldığı bilinmektedir.

herhangi bir ücret ödemeden girilebiliyor ama içerde çekim yapmak yasak olduğu için biraz üzebilir.

yazarların dolma kalemlerini görmek de mümkün, zülfü livaneli'nin sadece gözlüğünü görünce biraz güldüm. ^^

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

cebimdeki yabancı

serra yılmaz tarafından yönetilmiş 2018 yapımlı türk filmi; senaryosu murat dişli imzası taşıyan filmin perfetti sconosciuti filminden uyarlama olduğu bilinmektedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



başrolde leyla lydia tuğutlu
şükrü özyıldız
buğra gülsoy
şebnem bozoklu
belçim bilgin
serkan altunorak
çağlar çorumlu gibi oyuncular yer alıyor.

filmin konusuna geçmek gerekirse, bir araya gelmiş 7 arkadaşın akşam yemeğinin ardından bir oyun oynamalarını konu ediniyor. bazıları birbiriyle evli ama genel olarak hepsi bir arkadaş grubu.

oyun ise filmin konusunu oluşturuyor.
herkes telefonunu masaya bırakacak ve kimse masadaki kimseden bir sırrını, telefonundaki hiçbir şeyini saklamayacak.

filmde insanın sırları, cebindeki yabancı olan telefon imgesiyle anlatılıyor gibi geldi.

filmin insanların başka kişilikleri de ruhlarında barındırmasını konu edindiği söylenebilir, öfke anları, sakladıkları sırlar, yaşamlarına dair şeyler, birbirlerine karşı söylemeye cesaret edemedikleri durumlar, gerçek iç dünyaları, normal oyunculuklarla karşımıza çıkıyor.

filmde gastronomi ön plandaydı, yönetmenin gastronomiye ilgi duyduğunu düşünmek olası, yeme içme gibi eylemler filmde ön plandadır demek mümkün.

teknolojinin veya telefonda sürdürülen başka bir hayatın ilişkileri olumsuz etkilediğini anlatmak isteyen bir film gibiydi.

oyunculuklar basit gibiydi ama oyuncu kadrosu güçlü gibi olduğu için belki izlenilebilir.

en çok çağlar çorumlu ve şebnem bozoklu gibi oyuncuların rollerini gerçekçi ve iyi buldum.

edit; oyuncunun adını yanlış yazmışım, editlendi.
devamını gör...

koş git bir de sen bak

az önce keşfettiğim mehmet güreli şarkısı; 1998 yılında yayınlanan yağmur albümünde yer alır.

birkaç gün önce mehmet güreli ya da ona ikizi kadar benzeyen bir adam yürürken yanımdan geçip gitti, galiba oydu.

ben de şarkılarına tekrar dönmek istedim.
bu şarkı da bu vesileyle paylaşılmış olsun.

şarkının sözlerinde ilgimi çeken bir söz oldu, zaten o sözden dolayı da şarkıyı paylaşma gereği duydum, şarkıda
henüz görmedim ben dünyayı
daha konuşmadım ben senle hiç
sözü yer alıyor, bir insanla konuşmuş olunsa bile ona yüreğini gösterememek, uzun uzun konuşamamış olmak, bazen bizde iz bırakan bir insanla hiç konuşamadan yaşamak ve ölmek, bu sözün düşündürdüğü şeylerdendi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel




henüz görmedim ben dünyayı
daha konuşmadım ben senle hiç
mırıldanıyorum boş tellere uzanan
konuşamıyorum öfkeyle yenik sen

dallar yıkılıyor biz kuşlar da kör
ellerim yüzülüyor kuş öldü erken
koş git bir de sen bak
koş git bir de sen
koş git bir de sen bak
koş git bir de sen.
devamını gör...

geceye bir kitaptan alıntı bırak

sakın ölme benden önce.
nerede kiminle yaşarsan yaşa ama sakın benden önce göçüp gitme sonsuzluğa ne olur. kıyametim olursun..


nazım hikmet
devamını gör...

bir kitaptan vurucu bir söz

senin için bir üzüntü kaynağı olan,
onun için sadece bir seanstan ibaret.


elias canetti
saatin gizli yüreği
s/ 42
devamını gör...

son bakış

sezen aksu şarkısı olup 1989 yılında yayınlanan sezen aksu söylüyor albümünde yer alır.
erdal eren anısına yazıldığı rivayet edilir.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"bir an duruşu gibi
ömrün gidişi gibi
veda ederken aşk ateşi gibi
söner iç çekişler
veda ederken aşk ateşi gibi
söner iç çekişler

aman aman, yandım amman
kurşun gibi izler
son bakıştaki o gözler
kaldı aklımızda...
"
devamını gör...

bir nehir yangını

mürsel gündoğdu tarafından yazılmış şiir kitabı; 128 sayfa olan kitap 2011 yılında yayınlanmıştır.

şiirler hakkında fikrimi belirtmem gerekirse,
şairin dünya görüşü ve dini inancının, ilahiyat okumasının, şiirlerine doğrudan yansıdığı görülmektedir.

edebî açıdan doyurucu ve tatmin edici bir düzeyde olduğunu düşünmediğim şiirler oldu, edebî açıdan artık seçici olmaya karar verdiysem de meraktan bir şans vermek istediğim için okuduğum bir kitaptı.

kitapta genellikle aşkın manevi yanı lirik bir formda karşımıza çıkıyor, aşkın bedenden bağımsız bir duygu olduğunu düşündüren, ayrılığı da bünyesinde barındıran şiirlerdi.

iyi bulduğum birkaç dize dışında edebî açıdan güçlü bulamadığım bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

birinin yokluğunu ölümle bir tutmak, yasta mısın diye onu sorgulamak, dermansız olmak, dertli bir yaşam sürdürmek, ayrılığın acı vermesi, hayatta her şeyin bir gün öyle ya da böyle bitecek olması, aşkın ve ayrılığın şair için anlamı, şiirlerde işlenen temalardandı denilebilir.

edebî açıdan zayıf bulsam da bazı şiir ve dizelerinin fena olmadığını söyleyebileceğim bir şiir kitabı oldu.

daha iyi olabilirdi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


aşkı terk etmiş yüzün.

yokluğun cehennemdir.

ömrümü vakfeyledim rastladığım bu ize.
biz kendimizden geçtik gayrı düşünsün ölüm.
dağılıp gidiyor aklım diyar diyar.

hüzün demlendikçe neşe yavaşlar
şimdi sen de yasta mısın?
devamını gör...

iz bırakan şarkı sözleri

al yüreğim senin olsun
yüreğim bende kalırsa yaşayamam.


sezen aksu
sen ağlama
devamını gör...

yazarların çektiği vapur fotoğrafları

selam.
son singapur vapuru ^^

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği manzara fotoğrafları

istanbul / 2025 ocak
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nothing else matters

apocalyptica grubunun çaldığı nothing else matters yorumu sanki dünya yıkılmış gibi veya kaybedecek kimse kalmamış gibi hissettiren metallica şarkısı; 1992 yılında piyasaya sunulduğu bilinen şarkı james hetfield tarafından yazılmıştır.





kim olduğumuza sonsuza kadar güveniyoruz
forever trusting who we are

ve başka hiçbir şeyin önemi yok
and nothing else matters

kendimi hiç bu şekilde açmadım
never opened myself this way

hayat bizimdir, onu kendi tarzımızda yaşarız
life is ours, we live it our way..
devamını gör...

sözlük yazarlarının çektiği deniz fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tek yalnız ben değilim (kitap)

özgün adı je ne suis pas seul à être seul olan kitap; jean louis fournier tarafından yazılmış ve 2019 yılında yayınlanmıştır.

kitap dilimize ayşe ece tarafından çevrilmiştir.

kitap hakkında biraz konuşmak isterim, yalnızlık hakkında düşündüren bir kitaptı.

kitabımız bir anlatı, kurgu değil kitapta konuşan kişi yazarın kendisi, bir kitap karakteri değil, o yüzden daha gerçek ve etkileyici geliyor.

yazarın 10 yaşlarında bir mağazada annesi tarafından unutulması ile kitap başlıyor ve 70 veya 80'li yaşlarında annesini arayan, mağazada kaybolmuş bir adam ilanı ile kitap sona eriyor.

kitabın başı ile sonu kurgusal açıdan bence mükemmeldi, yalnızlığı ve unutulmuşluğu bir insanın yaşlandığı halde hâlâ onu terk edeni beklemesiyle anlatan müthiş bir ayrıntıydı kanımca.

kitabımız karısı kendinden önce ölen bir adamın yalnızlığını ve toplumsal gözlemlerini işliyor, yalnızlığın onun için anlamı, ölüme yaklaşmak, ölümümün en çok acı vereceği kişiyi kaybettim demesi, yalnızlığı felsefik bir bakış açısıyla da ele aldığını söyleyebileceğimiz, yalnızlığın bir hayat üzerindeki etkileri, yalnızlık psikolojisi üzerine etkileyen bir kitaptı.

etkilendiğim birkaç söz oldu, okurken altını çizdiğim pek çok yer oldu, yazarın üslubunu ve sürükleyici anlatımını iyi buldum çünkü tek yalnız ben değilim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kiler (kitap)

thomas bernhard imzalı eser;
türkçe'ye sezer duru tarafından çevrilmiştir.

özgün adı der keller olan eserin 1994 yılında yayınlandığı bilinmektedir.
kitabın otobiyografik esintiler taşıdığı söylenebilir iken, karakterin adı kitabın sonuna kadar söylenmemiştir.

kitap 92 sayfa kadardı.

insanlığın en salakça icadı olarak gördüğü liseden kurtulup kilerde işe başlayan bir gencin yaşamı ve scherzhauserfeld mahallesine dair gözlemleri, intihar etmemek için verdiği mücadele konu ediniliyor.

30 yıl sonra bugün bile hatırlıyorum benzeri şeyler söylediği için kitabın geçmiş zamanı anlattığı söylenebilir.

sosyolojik çıkarımlar, insan ruhuna ayna tutan argümanlar, toplumu ve insanı yakından inceleyen ama kendisi toplumun bir parçası olmayan bir insanın duygu ve düşünceleri, keskin ve gerçekçi, gerçek analizleri, kitabı etkileyici kılıyor.

son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi, okurken etkilendiğim cümleler oldu, karakterin ruh halini yansıtma biçimi fazlasıyla keskindi.

kitapta sadece bir insanın ruh hali ve mücadelesi anlatılmıyor, arka planda bir savaşın topluma ve bahsedilen mahalledeki insanlar üzerindeki etkisi de alabildiğine etkileyici bir biçimde anlatılıyor.

savaşların bitmiş olsalar bile insanın zihninde hâlâ yaşanmaya devam ettiğini, scherzhauserfeld adı verilen yerdeki insanların yalnızlığını ve dışlanmışlığını, insan ruhunun portresini çizerken, zor zamanlarda verilen yaşam mücadelesini de gözler önüne seriyor.

karakterin vâroluşunu sorgulaması, intihar etmemek için kendi yeteneklerini bulmaya çalışması, karakterin sosyolojik analizleri ve yazarın anlatımı kitabı sürükleyici kılıyor.

hayata ve ölüme dair düşünceleri, insan ilişkileri ve kilere sığınması, kendinden yeni bir benlik yaratmaya çalışması, var olma çabası, kitabı etkileyici kılan şeyler arasındaydı.

kitaptan seçtiğim ve iyi bulduğum bazı sözleri bırakıp burada bitiriyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kendimi öldürmedim, onun yerine çıraklığa başla­dım. hayat devam etti.

belki de tek çaresi beni artık ciddiye almamaktı.

bazı şeyleri artık çok zor anımsıyorum ama bazı şeyler de daha dün olmuş gibi berrak.

parçalanma ve mahvolma dı­şında bir şeyleri yoktu.
ölesiye içiyordu.


mahvolmak istemiyorsam, benim için her şey an­lamına gelen insandan da ayrılmak zorundaydım.

kendisini öldürmüştü, çünkü artık insanların mutsuzluğuna dayanamıyordu.

devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim