kişinin ya da canlının artık acı çekmemesi durumudur; bence sebebi muhtemelen kabullenmek veya pes etmek olarak düşünülebilir.

kabullenmek acıyı sandığın altına koymak gibidir. orada olduğunu bilirsin ama etkisi yoktur artık.
devamını gör...
ekşi sözlük'te bir başlık var, emre aydın'ı acı çekmesin diye vurmak diye ara ara girer okurum.

allah affetsin de vapurun böyle başlıklarını görünce direkt o geliyor aklıma.*
devamını gör...
acımanın nedeni, acıtanın sizdeki yeri ve karşılığıdır. sizdeki karşılığı değişmişse, artık eski şiddetinde ve öneminde hissetmezsiniz.
( örn. sapasağlıklı durumdayken diyelim boyunun uzun ya da kısalığını dert edinen biri, ciddi bir kalp ameliyatıyla karşı karşıya kaldığında bunu unutacak, sonrasında da boyu onu eskisi kadar rahatsız etmeyecektir. zor olan, bunu kalp rahatsızlığıyla karşılaşmadan bilinçle aşabilmektir.)
nası anlatamadım ama..!!
devamını gör...
hissizleşerek gerçekleşek durumdur. insan hislerini yendiği vakit ve beklentileri minimum düzeye çektiği vakit artık acı kalmıyor.
devamını gör...
(bkz: ölmek)
devamını gör...
acının azalması değil, artık sizi etkilememesidir. acıya kayıtsız kalmak diye bir şey vardır. ölünün ardından bile en fazla bir hafta ağlarsın sonra gözyaşın akmaz. istesen de ağlayamazsın. normal hayata dönersin. o acı kaybı son nefesine kadar hissedersin ama artık o kayıp seni ilk günkü kadar etkilemez.

ben acı çektikçe olgunlaştığını düşünenlerdenim. bu yüzden acılarımı seviyorum. geçmişe dönüp baktığımda birçok insanın “oha nasıl dayandın? nasıl atlattın?” dediği şeyleri bir gecede kabullenip hayatıma devam ettim. insanlar ne çabuk atlattın? diye soruyorlar ama perde arkasında kaç gece banyo fayansına diz çöküp ağladığımı bilmiyorlar. veya kaç gece uykumdan uyanıp kusmak için banyoya koştuğumu. kalbimin beynimin almadığı kötü şeyleri midem dışarı vuruyordu sanki. bazı zamanlar kusmamak için sırt üstü yatıp dişlerimi sıkıyordum (kendimde bu yöntemi buldum ve işe yarıyordu)

şimdi dönüp bakıyorum ve acım hiç azalmadı, yaşadıklarım ve yaşattıklarım orada hep aynı kuvvetle duruyordu. acım değil ben değişmiştim, gücüm değişmişti. olgunlaşmıştım ve en önemlisi acılara kayıtsız kalabilmeyi öğrenmiştim.

şu an geçmeyecek sanılan her şey geçiyor. hayat bu. geçmeyen acı, unutulmayan insan yok. buna yaşamak diyoruz.
devamını gör...
acıya duyarsızlıktır, acıdan beterdir anlayana...
devamını gör...
iyi bir şey değildir. insan kendinde duygu değişimi yaşatan hisleri özlediğinde eskiye dönük acıları bile belli bir yere kadar yaşaması gerektiğini anlıyor
devamını gör...
(bkz: hissizleşmek)
devamını gör...
artık öyle bir şey ki ben acıyı çekmiyorum, acı beni çekiyor. ben bende yoğum bir acı kadar. öyle bir şeyler.
devamını gör...
acıya alışmaktır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"artık acı çekmemek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim