öğretmenlere asgari ücret verilmesi gerekliliği

asgari ücretin 2825 lira olduğu ülkemizde, girmedikleri ek ders ücretlerini bile katakulliye getirerek alan, maaşlarını 7500 lira seviyelerine getiren öğretmenler geçen gün sosyal medyada örgütlenerek #öğretmenmaaşıyetmiyor diye hashtag açmışlar.


haber linki

bir meslek grubundaki tüm bireyleri aynı kefeye koymak büyük bir hata olur. fakat her öğretmene standart maaş vermek daha büyük hata.

öğretmenlerin arasında derste ganyan kuponu dolduranı da gördüm, dersine önyargılı yaklaşan öğrencilerine dersini sevdirebilmek ve başarılı olabilmesi için okul sonrası ücretsiz ders vereni de. ikisi de çok uç örnekler fakat öğrencisinin başarısını önemseyen bireyle ganyancı müptezellerin aynı maaşı almaları söz konusu değil.

çözüm olarak tüm öğretmenlere asgari ücret verilmesi gerektiğini, öğrencilerinin liseye ve üniversiteye geçiş sınavlarında dersine girdiği konulardaki başarı seviyesine göre prim verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

öğrencilerinin başarı durumu ortalamanın altında kalan müptezel öğretmeler okullardan uzaklaşmalı, öğretmenler de en az öğrenciler kadar öğrencinin başarısına odaklanmalıdır.

bu öneriler gerçekleşirse sürekli kutsal meslek hamaseti yapan öğretmenler, toplumda kaybettikleri itibarı tekrar kazanabilirler. bu açıdan kendi itibarları için #asgariucretartiprim hastagı ile twitter ortamlarını sarsabilirler.

edit:

ben mimarım arkadaşlar. hiçbir koşulda devlet dairesinde çalışmak gibi bir amacım yok.

dereceyle mimar sinan güzel sanatlar üniversitesini kazandım. bütün müfredata hiçbir öğretmenden destek almadan hakim duruma geldim.

yakın çevremde bazı derslerden korkan, hiçbir koşulda bu derste başarılı olamayacağını düşünen insanlara ücretsiz özel ders verdim ve ilgili derslerde başarılı olmalarına katkı sağladım.

öğretmenlerin net maaşı cevap veren arkadaşların da dediği gibi ortalama 5 bin lira. kıdemlerine göre maaşları değişmekte olup. eğitim kurumlarının kapalı olmasından kaynaklı ek ders veremiyorlar. normal zamanlarda aldıkları ek ücretlerle 3 asgari ücrete yaklaşan maaşlar alabiliyorlar.

kesinlikle öğretmenlerin daha fazla gelirleri olmasından yanayım. hakedenin 1 kuruşunda gözüm yok. ne kadar öğrenci yetiştiriyorlarsa o kadar alsınlar diyorum. öğrencilerini derslerden soğutan ganyancılar eğitim kurumlarını işgal edemesinler istiyorum. neden bu kadar ütopik geldi?

herşeyin başı eğitim olmasına rağmen eğitim alanındaki bu denetimsizlik siz öğretmen arkadaşları hiç rahatsız etmiyor mu?

edit 2:

öğretmenler çıldırdı. devletten birden çok maaş alan insanları savunuyormuşum. milletvekili maaşlarına ses etmiyormuşum. haksızlıkları hukuksuzlukları şakşaklıyormuşum. dünya kadar ithamla saldırıyorlar. bir girin bakın bakalım tanımlarıma yaptığımız ithamların bir karşılığı var mı.

herkes istiyorki adalet olsun ama ucu bana dokunmasın...

annem babam 22 yıllık öğretmen 7500 lira aldıklarını hiç görmedim

tamam şöyle böyle diyoruz ama abartmayın yani.
erbakan oncesi tüm ogretmenler ek iş yapiyordu ve ogretmenini pazarda ayakkabi satarken gormekte hos bir sey degil.
vuruyosak öldürmenin luzumu yok.

arkadaş atanamamış galiba sıkıntısı var. ayrıca sallıyorsun kardeşim öğretmen 4800 tl maaşı var.

çözümün yeni sorunlar yaratacağı öneridir. eğitimin kalitesini arttırmak mı yoksa öğretmenleri farklı "gelir kaynakları" yaratmaya/ bulmaya itecek düşük bir gelir düzeyine mi hapsetmek istiyoruz?

maaş 7500 mü.. benim çevremdekiler niye 5000 civarı alıyor?
öğretmenlerin arasında maaşını hak etmeden alan emin olun çok fazla kişi var. diğer yanda sonuna kadar hak edenler de var. ilkokuldaki iki farklı öğretmenimden örnek vereyim. biri birinci sınıftaki öğretmenim. kendisine sarılmamıza bile izin vermezdi, sürekli kızardı bize. diğeri ise her zaman bizi koruyup kolladı, liseye geçtim istanbul’a taşındığımı biliyordu ve oturduğum ilçeye geldiğinde benimle görüşmek için aradı beni. tekrar ediyorum, biri kendisine sarılmama izin vermezken diğeri yıllar sonra bile bana zaman ayırdı. belki de bahsettiğim ikinci öğretmenimden dolayı şu an iyi bir lisedeyim. ortaokuldaki öğretmenlerimin de katkısı büyük tabii ki. mesela sekizinci sınıftaki matematik öğretmenim beni son ana kadar motive etti. sınava girmeden iki gün önce sorduğum soruların hepsini anlattı. ben anlamadığımda, tamam ya boşverin bir şey olmaz diyip gitmeye kalktığımda izin vermedi ve o soruları ben anlayana kadar tekrar anlattı. ne oldu biliyor musunuz? anlattığı sorularla aynı tipte iki soru lgsde çıktı. bir yanlışın bile çok şey değiştirdiği sınavda iki matematik sorumu o öğretmenim sayesinde kurtardım.
öğretmenler hayatımızı şekillendiriyor, diğer meslekleri yapan herkesi bu öğretmenler yetiştiriyor. en önemli mesleklerden biri öğretmenlik.
bu iki yılda çalışmadan para almış olsalar bile bu zaten olması gereken şeydi. kendi istekleriyle çalışmayı bırakmadılar, küresel bir salgından dolayı çalışmamaları gerekiyordu. olması gerektiği gibi paralarını da aldılar. bu durumda öğretmenleri aşağılamak yerine işsiz kalanlara devletin neden destek olmadığını sorgulamak daha mantıklı olur. bu dönemde kimse keyfi olarak çalışmayı bırakmadı.

başlığı açan kişiye katıldığım nokta bazı öğretmenlerin hak etmeden o maaşları alması. bunun için berbat olan sistemimizde yapılabilecek en iyi şey öğretmenliği de üniversite sınavında iyi sonuçlarla girilebilecek bir bölüm haline getirmek ve bu mesleğin önem kazanmasını sağlamak. işini iyi yapan öğretmenler geleceğimizi kurtarabilir.

son olarak şunu söylemek istiyorum
bu ülkede tek sorun hak etmeden para alan öğretmenler değil. kimlere nelerin peşkeş çekildiği belli. öğretmenlerin aldığı para bunların yanında bir hiç. birkaç farklı yerden maaş alan siyasetçileri konuştuktan ve diğer birçok şeyi hallettikten sonra öğretmenler hakkında konuşmaya başlayabilirsiniz.

bu fikri sunan geri zekalı kesim bunu önereceğine, çift maaş alanlara, eyt'lilere "hem maaş alsın, hem çalışsın, yok ya!" diyip emekli maaşıyla birlikte 80 bin lirayı aşan para alan cumhurbaşkanına, kırmızı koltuklarda el kaldırıp indirmek için para alan, meclis'in yemekhane ücretleri 50 kuruş artınca ortalığı ayağa kaldıran milletvekillerine söylesin. ülkenin milli "eğitim" bakanı dahi, öğretmen maaşlarına "yük" diyorsa , ahmak seçmenin bunu ortaya atması normal .

öğrermenlerden önce milletvekillerine verilmesi gerektiğine inanıyorum. en azından gerçekten kimler vatan sevdalısı idealist insanlar görürüz. ayrıca çocuklarımızı emanet ettiğimiz bu meslek grubuna neden bu kadar yükleniyor anlamıyorum. evet her meslekte oldugu gibi bu meslekte de maaşını haketmeyenler var. ama sonuna kadar hakedenler de mevcut

öğretmenlere asgari ücret verilsin diyen arkadaşa buraya nasıl yazdığını sormak isterim. tanım bu kadar.

asgari ücret verilen öğretmenler hatta daha da düşük ücret alan atanamayan öğretmenler de var. yalnız bu bizim toplum olarak basite aldığımız eğitim sistemimiz var ya bir tek öğretmenlere sorulmadan dizayn ediliyor. sonuçlar kötü olunca da öğretmenler yatıyor algısı olacak elbette. birkaç saat evinde bir tek çocuğa bakamayan insanlar hayatını çocuklarla geçirmeye odaklamış kişileri anlayamazlar. eğitimin esas sorununun öğretmen olmadığını bilmeyenler öğretmenler sürünsün diye böyle başlıklar açarlar. sürünüp geberelim hepimiz. tüm öğretmenlerin aldığı paraları da bir gecede hortumlayanları sizler alkışlamaya devam ediniz. devam ediniz.

bildiğim kadarı ile burası bir sözlük. yargı dağıtmak için başka mecralarda boy göstermenizi tavsiye ederim. 6/1 öğretmenim net maaşım geçen ay itibari ile 5005 tl yattı. ek ders olayına gelince sandığınız gibi her öğretmen 30 saati 40 saati dolduramıyor. bunu kendinize neden dert ettiğinizi anlayamadığım için bir tanım girmek zorunda kaldım. siz kimsiniz? ne cürretle bir meslek grubunun alacağı maaşı belirleme yönünde başlık açıyorsunuz. gülüyoruz, eğleniyoruz, eleştiriyoruz ancak bir yere kadar. bu ülke şartlarında bir asgari ücret ile geçinmek ne kadar zor? ve zaten zor koşullarda yaşayan öğretmenler daha da zor koşullarda yaşasın. gecenin 1inde ben bu soruyu çözemedim diye görüntülü arama yap, cevap gelmeyince gel sözlüğe salla!! sizin o olmayan aklınızdan öpüyorum güzel çocuk. hayat sandığınız kadar ciddiyetsiz değil. umarım canınızı az yakarlar.

öyle ödül olur yetmez.sibirya’ya çalışma kamplarına da göndermek lazım.

yahu çok komiksiniz eğitimci düşmanlığı ile cahiliyetiniz ahırlarda yaşayanları kıskandırır.

işini yapmayan ve bunun farkında olan öğretmenlerin hırçınlaşmasını sebep olan önerme.

yapamadığınız iş için aldığınız maaşı beğenmiyorsunuz onu geçtim öğrencilere vermeniz gereken eğitimi vermeyerek milyonlarca gencin başarısızlığına sebep olmaktanda utanmıyorsunuz. kontrol mekanizmasının yetersizliğinden kaynaklanan çürümüşlüğü kimse tedavi etmesin istiyorsunuz.

yukarılarda bir öğretmenimsi senin ne haddine çözüm üretmek demiş. yüksek lisansını siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünde yapan bir birey olarak toplumdaki çürümüşlüklere çözüm önerisi sunma hakkına zaten sahibim. ki bu toplumun bir ferdi olarak zaten buna da ihtiyacım yok.

1-) vergilerimizin doğru şekilde kullanılmasını istemek ve bunu takip etmek her bireyin hakkı.

2-) evladımızı emanet edeceğimiz eğitmenin öğrencisinine branş dersini öğretmesini istemek zaten en doğal hak.

hiç kimse öğrencisinin başarı oranına odaklı prim sistemine karşı çıkan eğitmene çocuğunu emanet etmez. zaten bu eğitmen de bir b**ka yaramadığının farkındadır.

yapamadığınız soruları burdan mesaj olarak atabilirsiniz öğretmenimsiler. merak etmeyin konu eksiklerinizi çıkartır. size branş derslerinizi hem öğretir hem de sevdiririm.

hepinizi eğiteceğim telaş yapmayın. ama bilin ki bu düzen böyle gitmeyecek. ben çoluk çocuk eğitmekle uğraşamam diyorsanız, mesleğiniz size ağır geliyorsa; yetiştiremediğiniz öğrencilere dediğiniz gibi "bu ülkenin amelelere de ihtiyacı var." şimdiden yeni bir iş bakmaya başlayabilirsiniz.

babam 32 yıllık öğretmen ve hâlâ çalışıyor. 7 bin 500 lira aldığına hiç şahit olmadım.
aynı anda iki-üç-dört maaş alanlardan hesap sorsanız ya önce!
ama yok, öğretmenler son yılların günah keçisi. gelen sallıyor giden sallıyor.
milli eğitim bakanlığı da sağ olsun, kendi çalışanlarının arkasında durmuyor
1 milyonluk eğitim ailesi, itin köpeğin maskarası oluyor.
oysa cesur ve birlikte olunsa kimse önünde duramaz.

alım gücünün yüksek olduğu bir ülkede ok denilebilecek talep, arzu barındıran söylem.

katılmadığım hede. toplumun %54'ü zaten asgari ücretle çalışıyor. bu inanılmaz bir kepazelik. bu enflasyon ve zamlarla asgari ücret ile geçinebilmek imkansız.

ücretli öğretmenler o kadar bile almıyor.
okulda çaycı bile daha yüksek maaş alıyor işte buna sömürü denir.

(bkz: mal beyanı)

annem, babam, baba tarafından dedem, üçü de devlet kurumlarında yıllarca öğretmenlik yaptı. babam halen yapmakta. genç de değiller üstelik, hepsi nereden baksan 30'ar yıllık öğretmen. bir kere bile 7500 lira maaş almadılar. buna karşın alan, hak eden varsa da helal olsun. ülkeyi refaha kavuşturacak olan varsa onlar da sizin laf ettiğiniz öğretmenlerin yetiştireceği yeni nesillerdir. ama belli ki siz öğretmen yönünden o kadar şanslı olamamışsınız. yazılara bak, utanç