sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat-sevicileri
derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş, altın zincir, fasulye pilakisi
ardımızda görevliler, ekipler, hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardım seni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki
başucumda bir sen varsın bi de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
o dönem ingiltere milli takımının ilahı, arjantin ile maçları var, maçtan önce ısınıyorlar, tüm takım, onun ısınma hareketlerini izliyoruz diyor.
topa öyle bir falso vererek vuruyor, top dik bir açıyla yükseliyor hiç yön kaybetmeden yine dik açıyla iniyor, yere değmeden yine vuruyor, yine aynı açıyla yükseliyor, 12 kere yaptı bunu diyor. ülkeye döndük antremandayız, hepimiz denedik bunu, en fazla ben yaptım... 3 kere. www.youtube.com/shorts/GoUo...
herhangi bir kişinin tamamen kendine ait olabileceğine inanarak sahiplenmek. ona bir alan oluşturmak ve içine girecek tek biletin kendinde bulunduğunu düşünmek. kısıtlamak, daraltmak, sıkıştırmak; sevmeyi bu sanmak.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.