aklı gidik yazar profili

tekilalı bira, henüz ilk içişim ve çok hoşuma gitti. şiddetle tavsiye olunur.

(bkz: denyo)

vermişliğim var.

sürekli yeni yazarlar görüyorum, eski yazarlardan da tekrar aktif olanlar var. haydi hayırlısı bakalım.

90 dakika çok uzun geliyor bana artık, hele maçlar temposuz geçince sıkıntı basıyor.

üniversitemin ilk senesinde vardı benim de bir mektup arkadaşım, sonra "bununla mı uğraşıcam lan ben" dedim, bir aydınlanma geldi o an.
üniversitedeyim lan ben hayatı yaşamalıyım dedim, okkalı bi cevap yazıp arkadaşlığımı sonlandırdım.

bu aralar formda olan yazar, takipteyiz.

x'den ufak ufak vazgeçip geçilmesi gerekilen sosyal platform.

- jose mourinho 3 maç, fred 3 maç, mert hakan • 1 maç ceza almış.

mourinho şunu avrupada yapsa 8-10 maçtan aşağı almazdı. türkiye'de dokunulmazlığı var sanırım.

ingilizcede - kitchen
almancada küche
fransızcada- cuisine
italyancada- cucina

anlamına gelmektedir.

sabah sabah bulunduğum ortamı sorguladım, biz niye mutfak diyoruz abi buna dedim.

3,14159265... şeklinde başlayıp asla devretmeden sonsuza giden sabit sayı. bu sayı neyle ortaya çıkar? çemberin çevresinin çapına oranıyla. hatta bir tutam da ispat ve ilginç bilgi ekleyeyim sizler için. "çemberin çevresinin çapına oranı" kelimesini matematiksel olarak formüle edip yazarsak, baş harflerden oluşan formül "çç/ç" çıkar. bu da "ç^2/ç" eder. nitekim bu da "ç" ye eşittir. yani; ç = 3,14159265... tir. yani alfabemizin 4. harfi sandığımız "ç" aslında alfabemizin 3,14159265... üncü harfidir. fakat bildiğimiz üzere "c" 3üncü "d" de 5inci harf olduğundan yuvarlanarak 4. harf denmiştir.

cia tarafından başkan obama gelene kadar resmi şekilde uygulanan işkence yöntemi.
su tahtası olarak türkçeye çevrilir. ayrıca söylenene göre dünyanın en etkili işkence yöntemiymiş, en iyi konuşturma tekniği.
en sert insanı bile en çok direnen insanı bile 40 saniye içinde konuşturabildiği söylenilir.

şöyle işliyor. yaklaşık 45 derecelik eğimli düz bir tahtaya işkenceye maruz bırakılacak şahıs başı alt tarafa gelecek şekilde uzandırılır.
elleri ve ayakları bağlanır daha sonra kafasına bir jelatin veya naylon poşet geçirilir(bazıları naylon veya poşette geçirmiyor direk uyguluyormuş).
suratına biraz yukarıdan bir kova su dökülmeye başlanır.

işkenceye maruz kalan kişi de bu durum boğulma hissi uyandırıyormuş. işin tuhafı eğimli tahtadan dolayı şahısın boğulma ihtimali hiç yok çünkü dökülen su ciğerlerine ulaşmıyor eğimden dolayı. ancak bu yönetemi uygulayıp başarısızlığa hiç uğramamış uygulayanlar. tabi daha sonra bu işkence yöntemi yasaklandı doğal olarak. ha isabette olmuş.

harry potter'da geçen bir büyü.

bu büyüye maruz kalan kişi kendini çok mutlu ve rahatlamış hisseder ve büyüyü yapan kişinin kontrolü altına alınır.
affedilmez büyülerden biridir büyüyü yapan kişinin cezası azkaban'a tıkılmaktır.
imperius'un etkisinden kurtulmak mümkündür ama çok güçlü bir irade gerekir.

son 15 yılda, bulunduğu coğrafyanın tarımla ilgili fiziki koşullarını iyi kullanarak, köhnemiş tekniklerle üretim yapmakta olan ve biraz da şımarmış gaziantepli üreticilerin önüne geçip; daha lezzetli, gösterişli ve dünya pazarlarında aranan kalitede fıstık üretimi yapılmakta olan, ayrıca ev dokuması battaniyeleriyle de ünlü ilimiz.

ne dediğimizin farkında olmadığımız ruhsal ehliyetimiz olmadığı zamanlarda söylenen şarkılardır.

bir tanesine örnek olarak :

"yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım ustamın kürkü sarıdır satsam 15 liradır"
küçücük çocuğa şarkıda anlatılan dünyaya bak yahu, ustası ölmüş, ortada trajik bir durum var çocuk üzülmüyor da fırsat bu fırsat bari yağı balı ben satayım diyor,
hatta "haahaaa usta yok artık ben varım nihahaa" şeklinde koltuk sevdalısı oluyor, yetmiyor bir de miras derdine düşüyor yok efendim kürkü sarıymış da, satsa 15 lira edermiş...
heey gidi hey, biz de bir de oynadık güldük bir zamanlar bu şarkılar eşliğinde.

pek bir gariptir kendisi. tıpkı süperman gibi. superman karakterini binlerce artist canlandırmıştır mesela aynı onun gibi.
kimi zaman cengiz kurtoğlu kimi zaman metallica olur kimi zaman ankaralı turgut. yani, zamanında winamp listesini oluşturan kişiye göre değişiyordu kim olduğu.

öyle baba adamdı yani. nabza göre şerbet olmak böyle bir şey olsa gerek.

bir hareketlinin bir saniyede yapmış olduğu iş. periyodun tam tersidir yani. formülize edersek
t:periyot f: frekans olmak üzere; t*f=1 f=1/t'dir.

dişisi erkekten baya bir cüsselidir, hani genelde türün erkekleri daha iri olur ya, bunlarda açık ara farkla dişi iri... bir de nadiren erkeği hüpletmediği de oluyor yengenin. hepten umutsuz değil yani durum.

eski mısır'da tanrılaştırılan hayvan.
sebebi ise eski mısır'da en önemli besin kaynağının buğday olması ve bu buğdayın bir şekilde özellikle farelerden korunması gerekliliği.
e malum fare avcılığında da kediler usta olduğu için mısır halkı kedilere minnettar kalmıştır.
daha sonra tanrıça bastet ile özdeşleştirirler kediyi. doğal olarak öbür tarafa hazırlık kapsamında mumyalanan hayvandır.

kendisini leyleklerin getirmediğini bilen her aklı başında evladın tahmin ettiği durumdur.

alman donanma komutanı, büyük amiral ve ii. dünya savaşı sonlarındaki nazi almanyası devlet başkanı.
1914 yılında osmanlıya sığınıp 1. dünya savaşına girmemize sebep olan breaslau gemisinde teğmen olarak görev yapmıştır. kendisi, ruslardan kurtulmak için 2 milyon alman askerini tahliye etmiştir. tarihteki en büyük askeri tahliyedir bu.