alkol dostunuz degildir yazar profili

merve başardın. yenilendin, sıfırdan başladın. tekrar tekrar sıfırdan başladın. düzelttin, temizledin, affettin. başa çıkmayı öğrendin. korkmamayı öğrendin, içi dolu özgüvenin gerçek etkisini öğrendin, yalan söyleyenlerin yalanlarını yüzüne vurmayı, yalnızlıktan korktuğun için yaşadığın o aptal ilişkilerden sıyrılmayı, nefes almayı, yaşam üflemeyi, kaosu kontrol etmeyi öğrendin. aferin kız sana.

hehe. şu aralar yazı yazmaya verdim kendimi. saçma bi şekilde, arada sırada burada üyeliğim olduğunu unutup sonra tekrar hatırlıyorum. hatırladığımda gelip yazıyorum. ekşiyi aktif olarak kullanmakla birlikte bu site de hayatımın genel günlüğü olsun. ay yazmak ne kadar güzel bişeymiş. meğer benim ne güzel cümlelerim varmış ne müzikal kelimelerim. iyi hissettiriyor. aslında bir bey var. esasen bana o iyi hissettiriyor. biraz geç kalmışlık hissiyle birlikte sevildiğimi iliklerime kadar hissediyorum. kendisi müzisyen. sanata, dahili ve harici bedhahlar tarafından ben ne kadar uzaklaştırıldıysam, bu bey, o kadar çekmeye çalışıyor beni. çizdiğimi unutmuşum. geçen gün birşeyler çizdim. yazdığımı unutmuşum. şarkı söylediğimi unutmuşum ben. ben bateri çalmayı ne kadar sevdiğimi unutmuşum. bagetlerim oklava olarak kullanıldığı günden beri çalmayı bırak aklımdan bile geçirmemişim. ben müzik dinlemeyi bile unutmuşum. bir adam bir kadını doğurabilir mi. doğuruyormuş.

neyse neydi şiir kitabı önerisi miydi. işte okuyun birşeyler. ben ilk gördüğüm başlığa daldım yine. ahmed arif okuyun.

bu hastalıkta fizyoterapi ve rehabilitasyon desteği önem arz etmektedir. aile eğitimi ve erken rehabilitasyonla bir çok günlük yaşam aktivitesi kazanılabilir.

ev. yahu ülkenin başkentinde 3+1 ev yok. ya ahırdan bozma ya da 20k kira isteniyor. arası yok mu bilader bunun.

biri çıkıyo öteki giriyo tam hadi bitti bu sefer diyorum hooop ilk kedi tekrar giriyo. hayır bi de gelip önüme yatıyor bana kur yapıyorlar. birincisi ben kedi değilim ikincisi ben erkek değilim size yardım edemem dostlarım diyip yaş mama veriyorum bende. şişmanladılar bayağı ama olsun tosbik tosbik geziyolar.

ben bu bakım yapma işini ciddiye almadığım için günde bir iki kere o da aklıma gelirse bepanthol derma sürdüm. ilk dövmem kulağımın hemen altından başlayıp el parmak ucuma kadar uzanan tabiri caizse kolum kadar bir dövme olduğu için sürmeye üşenmiştim açıkçası. sonra bir arkadaşımın uyarısıyla dirseğin dış tarafındaki morarmayı farkettim. dövmecime 'dirsekte bir morarma var ölmem dimi eheheh yazdım. ölürsün tabi fotoğraf at hemen dedi. fotoğraftan işin ciddiyetini farketmesiyle paniği bir oldu zaten. doktora gittim, testler yapıldı antibiyotik başlandı dövmeci özel karışım bir krem hazırladı falan da o şekilde kolumun kesilmesinden kılpayı kurtuldum. demem o ki bu bakım şeyi önemli. su falan değirmeyin ne bileyim balon falan yalamayın.

ay allah affetsin afrikadan mühendis meriçi düşünüyorum sürekli. atmadığım stalk kalmadı hayır tanısam belki sevmicem bile ama işte ulaşamıyorum ya. adam ilah oldu gözümde.

geçen seneydi sanırım. içkiden başımı kalırmadığım, ayık bir tek günümün geçmediği 8-9 ay geçirdim. üyeliğim o zaman denk geliyor. kafamı çevirdim şişenin üstünde görüp yazdım.

gelecekteki halim.

üf çok güzel tarif. yaparım ben bunu.

ağzını kapatıyorsa yalan söylüyordur. burun kaşımak, dudak üstüne dokunmak, elin saniyelik ağzın seviyesinden geçmesi gibi hareketler bilinçaltının ağzından çıkanı engellemek istemesiyle mi ne alakalıymış. lie to me diye bi dizi vardı orda görmüştüm. alın bu bilgiyle naparsanız yapın.

kulaklık yiyor. ulan kendime 20 liralık dandik döner alıyorum bu çocuklara kilosu 200 liradan mama alıyorum mamayı yemiyor, gidip benim kulaklıklarımı yiyor. totosu tıkanıcak diye ödüm kopuyor sözlük.

üniversitenin bahçesinde bulup sahiplendiğim, boşanırken karambole getirip eski kocadan da çaldığım, benimle birlikte birçok badire atlatmış yeri gelmiş bagajda 10 saat yol gidip kusmamış amazon kızımın çocukları olmuş. robin anne olmuş.

arkadaşlar size çirkini denk gelmiş yakışıklısı da felfena oluyor bu sarıların.

haklı isyan. bende birkaç aydır gitmeyi düşünüp erteliyorum. terapi istiyor bünyem. biri beni dinlesin anlasın ama yardım etmesin akıl falan vermesin istiyor. sadece anlasın. bende para vereyim. durun lan durun ben dinlerim dm'i istemiyorum profesyonel dinleyici istiyorum. diplomalı psikolog olanınız varsa dm atabilir ama.

iki üç bira içerken sevdiğim.

buraya da dramatik uzun bir anı gelsin. ay her yanımız drama olmuş be kamil. erzurumdayım o zamanlar. şark kurnazı şizofren piç 'sen beni rüyanda aldattın, sen bu satırları okurken ben çook uzaklarda olacağım hebele hübele' bir mektup yazıp, mektubu iş arkadaşıma bırakıp, beni terketmiş. bende siktir git diyip akşam 101 oynamaya gitmişim işyerinden bi kızla birlikte. kızın arkadaşının ve arkadaşının sevgilisinin birlikte yaşadığı evine. eve girmemle şok olmam bir olmuştu. evin dizaynı, eşyaların yeri, rengi, kitapların duruşu, kızla sevgilisi arasındaki iletişim hatta kedinin cinsi bile benim bir zamanlardaki halimdi. afalladım zaten. kendime gelemedim bir süre. onlar da şey sandı işte üzülüyo falan. yok be dostum. neyse 101 oynandı kahveler içildi yatıldı. sabah uyandım. bide gündüz gözüyle baktım. sonra bir süredir yaşadığım evleri, gittiğim şehirleri, kiraladığın otel odalarını falan düşündüm. sahi dedim ya benim bir zamanlar evim vardı. akşam ne pişirsem derdim vardı. misafir gelecek börek yapayım falan gibi telaşlarım vardı. o kadar uzak o kadar yabancı ki o zamanlardaki kadın bana. sahi ya. benim bir zamanlar evim vardı.

geçen gün ilçedeki bir ev hastama gitmek için yüksek hızlı tren garındaydım. sonra treni kaçırdım. bir sonraki trenle gitsem geri dönemeyeceğini bildiğimden seansı iptal etmek zorunda kaldım. tam da ödeme alacağım seans olduğu için üzüldüm tabi çünkü cepte para kalmamış. neyse altgeçitten dönüyorum bi yandan ağlıyorum falan sabah kan vermiştin onun sonuçlarına bakmaya çalışıyorum internet çekmiyor bi daha ağlıyorum derken altgeçit bitti. bende gözümdeki ufak damlaları sildim tam çıkışta yakışıklı bir bey bana bakıyo. hey maşşallah dedim içimden. sonra o bey bakar mısınız dedi. işte bilmem nereye gidicem de nası gideceğimi bilmiyorum bi de acelem var falan. dedim ben de gidiyorum gel gidelim. ama adama asla alıcı gözle bakmıyorum yürürken falan çünkü biliyorum başıma gelecekleri. ben bu filmi çok kez izledim dostum. neyse adam iflah olmaz bi şekilde flört etmeye çalışıyor. flört etmek hep hoşuma gittiği için çok hafif karşılık verdim. derken derken gideceği yere vardık. rakıya yetişecekmiş. ah kalbim. sohbeti mükemmel. afrikada çalışmış iki yıl şimdi de gelmiş ufak bir bar açmayı düşünüyordu. yıllardır rüyalarımı süsleyen bar açma hayalimden bahsetmedim tabi. abi aslında tam ihtiyacım olan sosyokültürel yetkinlikte birisiydi farkındayım. fakat dediğim gibi ben bu filmi izledim. çok iyi sohbet ederiz güleriz eğleniriz aaa kadere bak aslında birbirimiz için yaratılmışızdır. sonra ben kendimi birşeyler saklıyormuşum gibi bir baskıya sokmamak için iki sefer evlenip boşandığımı söylerim ve hoop muhabbet bıçak gibi kesilir. dostum gerçekten ben bu filmi birkaç kere izledim ve hiç beğenmedim.
eğer evlenip boşanmak yerine sadece manitacılık oynamış olsaydım bu yunan heykeli gibi beyle aramızda birşeyler olabilirdi. yani kendim edip kendim bulduğum için çokta kırgın değilim hayata ama işte dediğim gibi geçen gün yaşadığım afrikadan mühendis meriç olayı beni biraz üzdü. afrikadan mühendis meriç eğer beni duyuyorsan artık olanı biteni biliyorsun. kendini kanıtlamak için montumun ne renk olduğunu ve hangi çıkıştan çıktığımızı söylemen yeterli. görüşürüz afrikadan mühendis meriç.

ben başka bir sözlükten tanışıp evlendiğim sonra da boşandığım eski eşimle dört beş kere falan denk geldim. farklı farklı kullanıcı adlarıyla olsa da yazdığı entrylerden tanımıştım. bir hesabı uçurulmuştu diğerleri de başka bir sözlükteydi hatta bir diğer sözlükte de gördüm. yani arkadaşlar olur böyle şeyler. nahoş falan değil dümdüz dünyanın küçüklüğü. ekrem imamoğlu gibi bu beni ilgilendirmez bu da beni ilgilendirmez hatta bu da beni ilgilendirmez diye diye ilerliyoruz hayat yolunda.

şark kurnazı alkolik iç anadolu köylüsü.