kızgınlığa giren dişi kedi

2 gündür uyku yüzüne hasret bırakan kedidir. gündüzleri yerde sürünerek yahut kuyruğu dikmek vasıtasıyla popişi açarak bırraaavvv nidaları eşliğinde ben hazırım mesajı verip yüzünüze bakan avel kedi geceleri kurt kesilir ulur da ulur.. yok kızım civarda kedi yok sesini duyamazlar.. tam uykuya dalarsın auuvaaoovv seslerş eşliğinde euzu besmeleyle yataktan fırlatır..

edit: lince maruz kalmamak adına ,kedi kişisi henüz 1 yaşına yeni girmiştir. şu süreç atlatılınca tez vakitte hadım edilecektir

kızgınlıktan çıktığı gibi güvenilir bir veterinere götürüp kısır edilmesi gereken kedidir. yoksa uyku uyutmaz, yaşam enerjinizi sömürür. hem yavrucuğuma da yazık.

kendisine maruz kalmak çok çetrefilli günler yaşamanıza sebep olur. sahici delirir, kafayı oynatırsınız, kızgınlığa girince çıkmaz çünkü uzun bir süre. iyisi mi siz kızgınlığa girmeden kısırlaştırın, alın size benden bir büyük tavsiyesi.

kızgınlığa giren erkek kediden daha kötüdür zira erkek kedi kendini oraya buraya koku bırakarak rahatlatabilir fakat dişi kediyi rahatlatmanın tek yolu makatına masaj yapmaktır. yaşı geldiyse en kısa sürede kısırlaştırılmalıdır.

bulduğu yere poposunu kaldırarak uzanır. resmen ağlar gibi miyavlar. üzücü bir görüntüdür. kısırlaştırılması gerekir.
kısırlaştırılmayan kedilerde meme tümörü ya da yalancı gebelik gibi hastalıklar da gelişebilir.

henüz çok yeni karşılaştığım bir durumdur. ve kısırlaştırma ameliyatı göründüğü kadar kolay değilmiş. özellikle ameliyat sonrası bakım gerçekten çok önemli. kediye antibiyotiği verebilmek, dikişleri iyileşene kadar (3 4 gun) sağa sola zıplamasıni engellemek...
bizimkine kafalık vermediler ve 2 gun inanılmaz hareketliydi sürekli sağa sola zıpladı. sonra sargisini açtı veterinere götürdük kafalık taktik. hareketi kisitlanda da üzücü bir durum oluyor. bu sefer de inanılmaz mutsuz bir şekilde yatıyor. resmen kabus gibi zamanlardı geçti çok şükür

erkek kedilerim olana dek dişi kedimin kızgınlık döneminin zor geçtiğini sanıyordum. fakat erkek kedilerin kızgınlık dönemi huyları öyle zor ki. ses çıkarmaları en önemsiz sorun haline geliyor. evde koku bırakmadıkları yer kalmıyor. tek tek her yerin tespit ve temizliğini yapıyorsun ertesi gün yine aynı olay. neyseki şimdi üç kedim de kısır ve o zor zamanlar geride kaldı.

sürekli bağırır. durmaz. çok fazla agresif olduğuda olur. çekilir dert değildir, yaşamamak için dişi kedi besliyorsanız kısırlaştırtmanız da fayda var.

1 ay önce zihinsel engelli kedimi kısırlaştırdık. doğum yapması zaten mümkün değil. anestezi olayına takıldı veteriner, kontrollü anestezi yaparım vb bir şeyler söylemişti. ameliyatan çıktı ama boyunluğu taktıramadık, mecburen dikişleri koparmasın diye başında bekledik. 1 hafta düzgün uyuyamadım. antibiyotiği içirmek ayrı bi sorun. hareketlerini kontrol edemediği için ilacı şırıngayla içirirken baş hafif aşağı olacak, ilaç nefes borusuna kaçabilir. mama yedirirken şırıngayla ağzının kenarından iki partide antibiyotiği sıkmak lazım, dökülen dökülecek artık yapacak bir şey yok

amanınnn bizimki 6 aylıkken girdi ilk seferinde, 1 haftada bitti, 1 hafta sonra falan 2.kez girdi onun bitiminden 2 hafta sonra da 3.kez. nasıl böyle oldu onu da anlamadım, bir arkadaşımın kedisi de aynı periyotlarla girmiş. gecelerce süren, asla bitmeyen bağırışlar mı dersin, evin her yerine işemeler mi dersin... sıkıntılı bir dönemdir ama çok da cana yakın olurlar normal hallerinden.

yeni öğrendiğim ve beni oldukça şaşırtan bilgi. kedilerin kızgınlık döneminde arka bacak üstlerinde bir noktaya dokunduğunuzda sakinleşiyor.

bir nevi kedi mastürbasyonu da denebilir.

evden kaçtı bizimikisi. allah verede başına bisey gelmese dedik.gelse bile belkide psikolojik nedenlerle hamile kalamaz diye umuyoruz. depresyondaymis . partileriyle dövüyor ablamı.

bir kedi tatmin etmediğim kaldıydı, onu da yaptım. lanet gele bu kedi cinselliğine. mavk mavk mavklamalar, beni gördüğü yerde popuşunu havaya dikmek suretiyle önüme önüme duruvermesi, gözümün içine içine arzulu bakışlar... resmen ben yerin dibine girdim, utandım efenim.

kedim, henüz 6-7 aylık yani yaşını doldurmadı. sokaktan alıp da sahiplendiğim gün, daha dün gibi. arkadaşımın iş yerine terk edilmiş üç yavrudan biriydi ve o gün üç yavruyu da aramızda paylaşarak hepsine birer ev olduk. öyle melül öyle sakin bir kızcağızdı ki bu zilli, dedim "yazıktır, sokakta kötü yollara düşmesin, ben alayım, ahlaklı, edepli bir evlat olarak yetiştireyim. vatana millete hayırlı olsun. okutup büyük kedi edeyim". şu an büyük bir hüsran içindeyim, emek emek büyütmekte olduğum naif kızım, kötü yollara düşmek üzere...

daha yaşını doldurmadan "kocaa, kocaaa" diye bağırmaya başladı. bana şu pazar günü, şu saatte veterineri arattı "dohtur bey, ilk defa dişi kedi bakıyorum, yaşında bile değil, nesi var? mavklıyor bu dün geceden beri?" doktor bey "kızınız kızgınlığa girmiş, biraz erken olmuş ama bu bölgede zaten sıcaklık ve mevsim gidişatı yüzünden böyle olabiliyor, bir de ev kedileri daha erken kızgınlığa girebiliyor" filan açıklamalar yaptı durdu. dedim "çözüm?" ... bir hormon tableti varmış, yarına kadar onu alacağım kendisinden, bu tabletle baskılanabiliyormuş ama sürekli olmazmış. sabah hemen ilacını vereceğim, dönemi bitsin sonra hoop kısırlaştırma işlemi. ama bu geceyi nasıl atlatacağız? çok mavklıyor efenim çok. ensesinden tutup, genital bölgeye kulak pamuğu ile dışından masaj yapmak bir günü kurtarırmış.

anlayacağınız, kızım or...u olmasın diye, anası olarak vazife bana düştü. bu geceyi atlatmak adına, elimde kulak pamuğu ile geziyorum evin içinde. anasına çekmiş kızım, bir değil iki değil... mutlu sonlu masaj salonuna döndü ev. betimiz bereketimiz kaçtı. "defol!" dedim sununda, "defoll küçük or..u, benden faydalanıyorsun artık! pis pis ilişki yumağına döndük, ben seni eskisi gibi nasıl okşarım artık?! kirlettin beni!" rezillik, utanç diz boyu.

yine mavklıyor ya!
napsam, rezene, papatya çayı, uyku yapan bi şey mi karıştırsam, suyuna şap mı atsam?

biri çıkıyo öteki giriyo tam hadi bitti bu sefer diyorum hooop ilk kedi tekrar giriyo. hayır bi de gelip önüme yatıyor bana kur yapıyorlar. birincisi ben kedi değilim ikincisi ben erkek değilim size yardım edemem dostlarım diyip yaş mama veriyorum bende. şişmanladılar bayağı ama olsun tosbik tosbik geziyolar.

kedi dile gelmeye başladı resmen, yarına koca istiyorum falan diyecek diye korkuyorum.

gece uyutmuyor kafayı yiyeceğim.

ölmesin diye alınız ancak kedi ev hayvanı değildir

kendi tanrılık duygunuzu tatmin etmek için bir canlıyı müebbet hapse mahkum ediyorsunuz. sonra da çiftleşmesin diye testislerini, yumurtalıklarını alıp hayvanı sakatlıyor, hayatiyetinin yarısını elinden alıyorusunuz. önce siz yatın ameliyat masasına da sizi kısırlaştırsın baytar. görün anlayın kısırlaştırılma nasıl bir şey.
çok sıkılıyorsanız salın hayvanı. yaşam felsefeleri olan "hızlı yaşa genç öl cenazen yakışıklı olsun" felsefesine uygun yaşasınlar.

bahçeli evi olanlar için rahatsızlık vermeyecek eylem. kedi peluş oyuncak, koltuk, fiskos masası vb. değildir. hayvanları eve tıkarsanız öyle şeylere de maruz kalırsınız. bir gün çoook yalnız kalırsam yapar mıyım bilmiyorum da şu anlık bana çok uzak dertler bunlar.