apis mellifera yazar profili

apis mellifera kapak fotoğrafı
apis mellifera profil fotoğrafı
rozet
karma: 2475 tanım: 203 başlık: 0 apolet: 1 takipçi: 24
non est opus in hac re pertinacia, ona göre yani ayık olunuz.

son tanımları


hacettepe üniversitesi yemekhanesinde rezervasyon dönemi

rezalet. ama pasif hacettepe öğrencisi yine masaları yönetimin kafasına geçirmez ve bu da böyle kalır. ayrıca hiç püskürmeyin. bende hacettepeliyim ve bende pasif bir öğrenciydim. odtüveya istanbul üni de böyle şeyler olunca masalar fırlatıldığı için yapılan zamlar geri alınırdı. bizde hiç böyle şeyler olmadı.
devamını gör...

adını feriha koydum

hız kesmeden türk dizi tarihinin efsanelerini izlemeye devam ediyorum. çünkü neden yapmayayım? duygusal da boşluktayım, bari onlarla doldurayım dedim.

bu işe aşk-ı memnu ile başladım, yaprak dökümü ile devam ettim. ardından da hadi dedim ya, "bayıl bir de feriha?" sahnesini dizide izleyeyim.

gerekli tüm açıklamalar diğer yazarlar tarafından yapılmış, ben sadece kendi saçma tespitlerimi kusup, hislerimi açıklayup gideceğim.

hayatımızda hani yeni yeni kavramlar var ya hani ilişkilerimizde "golden retriver boy", "black cat woman", "gaslighting", "pick me girl" gibi gibi. heh işte, bu dizide her birinin örneği varmış izlerken fark edince dehşete düştüm.

*spoiler alert*

mesela feriha sahte bir black cat. bakma aslında kocaman bir pick me girl, ama yalanlarıyla o kadar baş edemiyor ki, sürekli kaçıyor emirden. bir susmalar, bir derin derin bakmalar falan. koray desen tam bir golden retriever. hande'nin peşinde köpek oldu çocuk gerçekten. gerçek black cat hande ama koray'a karşı. emir için o kadar cart diye pick me'ye evriliyor. bu kavramların net örneklerini izlemek benim için şaşırtıcıydı. zira gerçek hayatta karakterlerimizin bu kadar keskin ve karikatürize olduğunu sanmıyorum. buradaki tüm karakterler bu şekilde. gerçeklikten biraz uzak ve karikatür. ayrıca bence türk dizilerinin bozulmaya başladığı dizi de olabilir.

vakti zamanında bu dizi bizim evde 5 bölüm falan izlendi. sonra babam minik bir öfke patlaması geçirerek kapıcı ailesinin malum parti seçmeninin anlatımı bu aile, ben bu diziyi izlemem demişti. feriha defteri o sırada bizim evde kapanmıştı. bu cümlesi niyeyse yer etmiş aklımda, izlerken hakikaten böyle çıkacak mı dedim. babam zira abartmayı sever. ama bir şey diyeceğim, feriha'nın boş beleş ikizi mehmet ve babası rıza öyleler. annesini ve ferihayı bilemiycem sanki aileleriyle ters düşmemek için yetmez ama evet der gibiler. ay yeri gelmişken, o mehmet ne kadar gereksiz, ne kadar iğrenç ve b"ktan bir türk erkeği ya. elime versen yemin ederim bak çıplak elimle boğarım adamı. o kadar nefret ettim ya. dizide her şey biraz sürreal gibi ve karikatürize geldi bana dediğim gibi ama baba ve erkek kardeş figürlerini gerçekçi buldum nedense. belki onlar da karikatürize ve abartıdır ama bu iki karakterin yüzde 2 si bile gerçekse gerçekten çok üzgünüm. bu ülke kadınlarının çekisinin bir tasviridir. kendi ahlak terazilerindeki yanlış/doğruya göre dayak, zorla evlendirme, okula gidemezsin tehdidiyle kendi kurallarını dayatma... daha saymak bile istemiyorum. kızı bir manyakla nişanladılar, kız kaçırıldı ve yine de şikayetçi olamadı abi, neden biliyor musun? babası kaldıramaz diye. ailen arkanda değilse kimse seni adam yerine koymaz gibi bir cümle vardı. bu cümlenin de bir örneğini gördük. ilerleyen zamanlarda ferihayla emir evlendiler. tartışmaların birinde emir ferihaya tokat bile attı. bilmiyorum, ailesi arkasında olan, kızına ya da çocuğuna sahip çıkan biri olsaydı yine o tokadı atabilir miydi? sanmam. bu kadar sürrealliğin arasında çok gerçek mesajları da vardı. yok değildi.

herkes potansiyel katildir sözünü mesela sanem hanımdan görebiliriz. kadın gerçekten kucaktan kucağa oynamasının yanı sıra yakalandığı için kocasını dolaylı yollarla öldürdü ya. şaka mı gerçekten?

kızılcık şerbo ömer çok gençmiş bu arada, levent buradaki adı. levent yine aynı ömer gibi havalı, ağır başlı, janti bir beyefendi. ne olduysa çocuk diye hitap ettiği ferihaya abayı yaktı ilerleyen bölümlerde. bence manasızdı. abi figürüyle kalsaydı da yine aynı yardımları yapabilirdi yani.

gelelim kızılcık şerbo nilaya, buradaki adı lara. lara burada komşulardan biri. sosyal sorumluluk proje ve reklamlarının itelendiği karakter. gerçek bir karakteri olan, doğruyu yanlışı bilen, sesini çıkarmaktan geri durmayan biri. benim en sevdiğim karakterlerden biriydi lara.

ay ferihanın annesi zehra. vahide perçin. ya o ne kadar güzel bir kadınmış. burada fark ettim. takdir ettiğim bir anne figürüydü. ferihayı zorla nişanlanamalarına sesini çıkarmadı ama olsun, ona da hak verdim çünkü feriha da tüm bam tellerine aynı anda bastı ve kadına artık ona savunması için alan bırakmadı. hiç kızamadığım/ kızmadığım ve keşke herkesin annesi en az bu kadar çocuğunun arkasında dursa dedim. bu arada sezon ortası cart diye casttan çıktı. pembenin çıkarılması gibi. senaristle bağlantılı olduğunı düşünüyorum bu sorunun ahahha. neyse bu benim minik kaotik bir tahminim ama hiç gitmeseydi senaryo bambaşka bir yere evrilirdi. bahsettiğim sezonda pek çok oyuncu çıktı diziden bu arada, çıkmasalardı iyi olurdu. ve akabinde de pek çok yeni karakter dahil ettiler. kızılcık şerboyla çok paralel giden bir örüntü bu ya, dikkatimden kaçmadı.

dizi gittikçe abuk subuk bir hal alıyor arkadaşlar. feriha bu arada kaostan beslenen ve azıcık mutluluk görünce panik olan biri çünkü alışmadık g3tte don durmaz. tam her şey çözülüyor, mutlu oluyorlar "ama babam bla bla bla, ama ailem bla bla bla" diye zırvalıyor. ben bu kısmını gerçekçi bulmadım. eziyetin tillahını sana eden babanı gerçekten bu kadar düşünür müsün? bu kadar hızlı affedebilir misin? biraz zmaan geçse ve olaylar soğusa bu dediğini anlarım ama ya sevdiğinle kavuşalı 3 saat olmuş. bu sırada gerçekten aklına gelir mi bilemedim. bir türlü ilişkiye girememeleri de beni gerdi yani ahahahahha. bir yandan da gerçekçi buldum. bunun bu kadar tabulaştırıldığı bir ailede büyümesi bence ikna ediciydi. orda da kadınların kendilerine nasıl ket vurduklarını gördük. o zamanlar bunu izleyenler belki de ferihayı takdir ettiler, bak ne namuslu kız evlendiler ama ailesinin rızasını bekliyor gibi bir açıdan bakmış olabilirler. ferihanın akılsız kuzenine değinmeden edemiycem. onu da biraz gerçekçi bulmadım. hani böyle deli dolu biri olur, geldiği köyde de her kuralı yıkan bağımsız biri olsa, diyeceğim ki evet inandırıcı iki kadeh şarap içince korayla birlikte olması. ama aynı kodlarla büyüyen ve ferihadan fersah fersah içine kapanık biri olan biri bu karakter. hadi diyelim şarap içti sarhoş oldu, yine de bu cesareti içinde bulamazdı sanmam. ordan sonrası da manasızdı senaryoda.

allah'ım, sonra, dizi aynı kızılcık şerbo gibi saçmalıklar silsilesine boğuluyor, mafyatik tipler mi dersin, vurulmalar mı dersin. son bölümlerde sürekli zaman atladık zaten yok 1 hafta sonra, yok 3 yıl sonra. 3 yıl sonra ferihanın leventle dönüşü de manasızdı. leventle gidişi de manasızdı. sonra birden barışıp evlenmeleri de manasızdı. halitin cart diye ferihayı vurması ama haliti görmeyişimiz ve bunu şanslı bir tahmine bırakılması da saçmaydı. ulan hadi böyle bitirdiniz, emirin yolu zırvalık dizisi nedir ya? iyice böyle sürreal aksiyon dizisine çevirmişsiniz. sırf boşluktan bakıyorum ona da. tilt oldum. ferihanın süt kardeşi geldi şimdi. babası bir ihtimam bir ihtimam. ferihaya şöyle davransa o kız belki hiç yalan söylemeyecekti. bazen böyle olması gerekir işte. birilerinin bir şeyleri anlaması için birinin artık hayatta olmaması gerekir demek ki. bu kısmı biraz gerçek buldum.

bir de kendim buldum zannettiğim bir betimlemeyi yıllar önce burda duyduğumu fark ettim ahahhaa "kağıt kesiği acısı". bu benim için çok çarpıcı bir örnekti, hani hep derler ya izlediğin, okuduğun, dinlediğin şeyler zamanla sen olur. zihninde yer eder. bu yüzden de önemlidir tüketilen içerikler diye, aynen öyleymiş ya ahahhah.

karmakarışık bir bir tanım, bir özet, bir yorum oldu ama olsun, zihnim de zaten derli toplu değildir.
devamını gör...

zengin olunca yapılacak ufak şımarıklıklar

ufak mufak ne arkadaşlar. şımarmanın ağzına tükürücem ayıpsınız.
devamını gör...

sözlüğün en suratsız kadın yazarı

benim. neyseki gül cemalimi asla paylaşmadım da bu nemrutluğu görmediniz.
devamını gör...

hem eğlenilecek hem evlenilecek yazarlar

eğlenceli yanımı ortaya çıkaracak kadar zeki ve nüktedan biriyse eğleniriz abi, yakın arkadaşlarım benle eğlenir mesela. varoluşum ve bazen kurduğum cümlelerimle saçma gündemler yaratabilirim.

evleniriz de bir gerizekalı veya hasta ruhlu manyak değilseniz. ama hasta ruhlu manyak radarım çok gelişti. bi de biraz kaygılı kaçınganım ahahha.

bunları aşarsanız ikisideyim erkek bireyler. siz bana kendi vaad ettiklerinizi söyleyin. beni düşünmeyin pek.

bu arada buralardan fingirdeme gibi niyetim pek yok. canım arkadaşım buraya yazınca ben de heveslendim yazim dedim, öyle.
devamını gör...

flörtöz erkek

flörtöz bi kadınla tadından yenmez bir eğlencedir. iyidir ya, flört güzel bi oyun.
devamını gör...

duvar yazısı fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

viyana'da çekmem dışında hiçbir sorun yok.
devamını gör...

benim tersim pistir insanı

benim düzümde pis. geçimsiz biriyim.

tanım: gerçekten ciddiye alınması gereken bir insandır. o insanı daha iyi tanıyacak değilsiniz ya
devamını gör...

beleşçi

bana niye beleşçi apoleti verdiniz abi buradaki tanıma göre kitap mitap almadım :')
devamını gör...

ingiltere denince akla gelen

eski sevgilim -.-
devamını gör...

bir kısmı çıkmış ojeli tırnak

hayatı simgeler. kimse her zaman mükemmel tırnaklarla gezemez arkadaşlar. babanızın prensesi değilseniz veya kendinize obsesif bir şekilde takık değilseniz. hayatımın bir döneminde ben de öyleydim, ama artık saldım. daha tahammül edilesi seviyelere çektim bu işi
devamını gör...

günaydın sözlük

mornikkk sözlük.

her sabah nehri çekmeyi unutuyorum. ben infiluyınsır olmak için doğmamışım.

bugün toplantım var deneyimle ilgili. yüreğim sıkışıyor yeminlen.

canımı sıkan şey bmyle dümdüz ve çalışması gereken bir şeyin çalışmıyor oluşu. benim zaten kara bahtım kör talihim bu.

çok potlar kırıyorum salak salak, kendimi yanlış ifade ediyorum. hem ofisteki insanların yanında gergin hissetmem, hem de ingilizce konusunda yetersiz hissetmemle alakalı bu. umarım bu sorun geçer. yalnız kalmak istemiyorum.

geçen benle aynı yoldan geçen bi arkadaşımla konuştum. normal yaşadıklarının hepsi sakin ol hepimz aynı yoldan geçiyoruz diyince rahatladım biraz.

umarım toplantı iyi geçer.

stresimsen çok sapıttığım zamanlarda sissy demişti ki gir yaz şuraya önemli değil. onu dinledim yazıyorum. biraz iyi geldi yalan yok.

böyle bi mornik işte. zaten mutlu olunca burası aklıma da gelmiyo pek. boşluk mekanı buralar bana.
devamını gör...

eril erkek bulamadığı için sap kalan kız

bendir. erillikle hanzoluk karıştırılmasın ama.
devamını gör...

sephora

yine adam gibi pek bir tanım göremedim, bu durum beni yaraladı. bir ablamızın tanımı var uzun uzun ama asla ne iyidir ne değildir söylememiş.

güzellik mağazalarının beymenidir arkadaşlar. lüks markaları, parfümleri bulabileceğiniz, mükemmel kokan bir mağaza. çalışanlarının bazıları sanki cernde atom parçalıyormuş gibi bir egoda bu arada, nedendir bilinmez. ya da sizi şöyle bi süzüp öyle karar verirler nasıl davranacaklarına. bana genelde "evet bu orta halli, maaşını burada kalbi ağrıyarak bırakcak, çok elleşmeyelim" tadında davranırlar ve pek sohbete girmezler. ama maddi durumu iyi olduğu her halinden belli olan kuzenim girince çay bile ikram edilir hahaha.

kendi ürünlerinden bahsetmek istiyorum ben bu başlıkta, zira biraz ürün denemişliğim bulunuyor.

size up maskaraları, mü kem mel. ben sadece pembe rengini denedim ama kesinlikle siyahını ve kahverengisini de alıp deniycem. abi bir maskara asla mı akmaz, bu kadar güzel volume mü verir ya. çok fazla maskara denemiş birisi olarak köpeğiyim. pigmentasyonu da aşırı güzel bu arada. kıl fırça, bu yüzden de benden bir artı alıyor.

renkli eyelinerları 12h intense ink diye geçenler, kahverengi, bebek mavisi ve vivid pink ini aldım. üçüne de aşığım çok seviyorum. yine akmıyor, yine pigmenti çok iyi ve keçe uçlu gibi bi eyeliner bu. o yüzden uygulaması en kolay eyelinerlardan biri. ben çok sevdim, siyahını da alabilirim ama siyah liner fanı değilim artık, farları liner gibi sürme adetim var şu sıralar.

colorful blus serisi, narsın orgasmına muadil olduğunu düşündüğüm bir rengini aldım 17 hey jalosy, aşıııırı aşıırıııı pigmentli. zor uyguluyorum valla. kalıcılığını orta buldum ama güzel, allık olarak alınır bence farklı renklerde de. daha favori allıklarım var o yüzden vaov olamadım. kiko alın ya allık bence, sephora meeh.

glossed glossunun 10 numarası var bende, holografik. aşığım. kiko hologrofikle aynı bence ama bunun yapısınu daha çok seviyorum daha jel gibi ve cam gibi bitiyor bitişi. herhangi bir rujun üstünde de çok güzel duruyor. bence uyguladıktan sonra aplikatörü temizlerseniz daha iyi oluyor çünkü öbür türlü glossun rengi de bozuluyor. minik bir tip olsun.

yüz, dudak ve göz maskeleri de mükemmeldir bu arada. ben çok severim. ama saçma pahalı diye almıyordum. misshanın da maskeleri çok güzeldir, ona bakılabilir. kağıt maskelerden bahsediyorum bu arada.

ben yine yeni bir ürün denersem eklerim buralara. haydin öptüm bacıtolarım
devamını gör...

new balance’a 1.7 milyonluk domuz derisi cezası

zaytung haberi olduğunu düşündüğüm bir başlıktır.

burada sıkıntı aslında domuz derisi değil de, ürün içeriğinin ürünle eşleşmemesi aslında. sansasyon olsun diye domuzda iliştirilmiş tabii.

neden domuzu belirtmediklerini de anlıyorum yani bi yandan. zor bir ülkeyiz gerçekten ya.
devamını gör...

kiehl's

gözlerime inanamıyorum bir markada gerçekten dişe dokunur bir tanım gördüm çok şükür.

c vitamini serumunun böyle iyi olduğunu bilmiyordum bacım, mutlaka bakacağım.

gelelim benim yorumlarıma,

kendisini türkiyedeyken çok almak istiyordum lakin eskiden de olduğu gibi günümüzde de çok pahalıdır. insan ona vereceği parayı daha güvenilir gördüğü markalara vermeyi tercih ediyor (bkz: bioderma)

avakodolu göz kremini duymayan bi erkekler (sevgilileri veya kız kardeşleri yoksa) bi de sağır sultan kaldı herhalde. benim gözlerim hem egzamaya yatkın hem de yapısı kalın bir krem denk gelirse yağ bezesi oluyor *. bundan dolayı denemeye hep çekindim çünkü bana yapısı çok yağlı ve ağır gibi geldi. ama hiçbir dayanağım yok belki de mükemmel gelicek, bilemem.

kuzenimin de önerisi üzerine ultra facial cream'i aldım. serumumda bitmişti, serum olarak da "ultra pure high potency serum %1.5 hyaluronic acid" aldım.

serum bir kere mükemmel. vaadi nemlendirme ve dolgunlaştırma (plumping?). nemlendirme vaadini kesinlikle yerine getiriyor, cildim cart diye emiyor asla bi sorun yaşamıyor ve gerçekten dolgun bir hissi oluyor emildikten sonra, bence güzel de nemlendiriyor. üzerine de kremi uyguluyorum geceleri. krem de kesinlikle hemen emiliyor ve ağırlık yapmıyor. cildinize dokunduğunuzda kadife gibi bir his kalmış oluyor. ben çok sevdim kremi de. sabah uyandığımda da gayet neme doygun kurumamış bir suratla uyanıyorum. burnumun üstü hafif yağlanmış oluyor (benim cildim baya karma. burnum yağlığa dönük normal, dudak kenarlarım çöle dönük kuru, yanaklarım ve aldım kuruya dönük normal cilt). normalde ağır ürünlerle uyuduğumda burnum daha yağlı uyanırdım. ama bunda öyle olmadı. sabahları ben şöyle bi gül suyuyla geçmeyi seviyorum sadece, jellerle falan yıkama ihtiyacı duymuyorum. ardından da yine kremi sürüyorum. sabah performansını da çok beğendim. sürdükten sonra hemen makyaja geçebilirsiniz. güzel bir baz oluyor. gerçi ben üstüne güneş kremi ve üzerine başka bir bazda kullanıyorum ama aşırı yazları da bu kremi kullansam sorun hissetmem.

şuan için baya memnunum, yeni ürünlere geçince yüzüm bi fısırdar bu arada, alışma sivilceleri olurç o da olmadı mesela, buna baya şaşkınım. yeni ürünleri denedikçe güncellerim. şuan için size şey diyemedim, parasına değer/değmez. bir süre daha kullanıp bu bilgiyi kesinlikle ekleyeceğim.
devamını gör...

coup de grace ile merhamet vuruşu

ben afişi çok nokta atışı buldum, aynadakiler biziz... sizi izliyoruz
devamını gör...

coup de grace ile merhamet vuruşu

ay çok özlemişim bu şarkıları ayol, bi iyi geldi, iyi yayınlar diliyorumm
devamını gör...

fransızlar

bana çok otantik gelen karakterleri var. komik bir kibre sahipler bence. almanların ya da avusturyalıların o toksik kibri gibi değil. bi gülesiniz geliyor ya, kafalarına pıt pıt yapıp "geçicek tmm şşş" demek gibi. dillerine aşığım bu arada. pomme, stromae ve gims fav sanatçılarım
devamını gör...

bisiklete binen erkek

graz'da herkes bisiklete biner. normaldir. hayatına hareket katmak istiyordur ve toplu taşıma beklemek istemiyordur. bisiklet trafiği var olum burda. sizin aklınız bu kelime öbeğini idrak edebildi mi? tekrar düşünün.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim