adını feriha koydum

pandeminin başında tekrar izleyip yılmaz ailesine sinir olmuştum.

bir de sanırım dizi gülten dayıoğlu'nun yeşil kiraz romanından uyarlanmış. bu roman da ergenlik çağında bir genç kızın asla okumaması gereken tek kitap olabilir bakın.

şu anki dizilerde fakir diye bahsedilen karakterler maşallah her gün farklı farklı ve gerçekten pahalı şeyler giyiyor. ama adını feriha koydum, fakirliğin, yoksulluğun gerçek anlamda anlatıldığı güzel bir iş.

abi gizli gizli jigololuk yapmaya başlarken kızı kitap alışverişinden beş dakika geç kaldı diye baba tarafından hırpalandığı dizi. dizi ne yazık ki fena sarıyor . cansu'nun k'leri g diye okuması , f*töcü kılıklı halil'in psikopatlıkları , seher'in yalanları , feriha'nın cırtlak sesi ve hande'nin yumurta kabuğu sarısı saçları ile döneminde infial yaratmıs , once said akımı ile tekrar hortlamıştır.

aslında saçma sapan bir senaryo ve çoğu anlamsız diyaloglarla doldurulmuş bir dizi olmasına rağmen insanı içine çeken bir şey bir şey var. 2011 yılının o hissini vermesi mi, ferihaların evindeki inanılmaz detaylar mı, çekim yapılan mekanlar mı... bilmiyorum, bir şey var

türk dizileri için ağlanmaz belki ama ben burda emir ile feriha'nın sonu mutsuz bitecek olan aşkına ağladım. emir'in sevgisinin feriha'daki yansımasına ve tüm çaresizliklere ağladım. ölürdünüz sanki sonunu güzel bitirseniz. kanserlik dizi. yerli ve sonu mutlu biten ama hayat enerjisini de sömürmeyen, şöyle melekler korusun, hatırla sevgili tarzı dizi önerileri olan arkadaşları bilgilendirmeye bekliyorum. çalışırken izleniyor bu arada.

filmin adının neden adını feriha koydum olduğunu anlayana kadar göbeğimi çatlatan filmdir. hayır açıp ilk bölümüne bakmak da aklıma gelmedi. gerçi yayınlanırken de izlemezdim ama hakikaten en merak ettiğim olgusu buydu bu filmin.

filmin magazin boyutuna gelince*: çağatay ulusoy'a şafak operasyonu yapılmıştı hani, beyazdan... işte o dönem sonrası hazal kaya aşağı yukarı şöyle bir açıklama yaptı, nelerden döndüm, bir bilseniz. neler gelebilirdi başıma, hep ucuz atlattım.. tabi o dönem dizi çoktan bitmişti. ve herkes şok olmuştu. elbetteki ulusoy'dan ve keza aynı beyazdan içeri alınan ekibinden ses çıkmamıştı. herhalde hazal kaya'nın hukuk boyutu olup işleri çekip çeviren bir ailesi olması dolayısıyla spekülasyonlar duruldu. hatta haberler de kısıtlandı. bazen beni şaşırtan dizidir. harbi şaşırtan... hem içerde hem dışarda...*

açıkcası ilgimi çektiği için dün gece tekrar başladığım dizi. yetişkin kafa ile izlediğiniz zaman aslında o kadar gerçeği görüyorsunuz ki..

senarist bize “ emir ve feriha” aşkı izletmemiş aslında. senarist bize çok değerli bir şey göstermiş;

“bir annenin kızı için aldığı tüm riskler ve yaptığı bütün fedakarlıklar.”

feriha’yı okutmak için, içinden geldiği ataerkil sisteme baş kaldıran, her fırsatta kızını kollayan ve “ seni korumam için her şeyi bana anlatacaksın” diyen bir anne görüyorum ben.

ferihanın anne figürü kısaca “ hancıların zehra” cahil olsa da, aslında inanılmaz aklı başında bir kadın figürü.. cehaletine rağmen, kızının arkasında durup; onu istediği hayata kavuşturmak için, içinde yaşadığı sisteme direniyor.


tüylerim diken diken oldu.. nasılda yanlış anlamışız biz diziyi.. olay hiç feriha değilmiş ki.. olay hep annesiymiş aslında.. o vahide gördüm’ün role kendisini verişi nasıl güzel.. kızım kızım diye parçalanışı..

hiç unutmam ilk bölümde bir cümlesi vardı ;

“ ah kuzum, feriham.. ben senin adını bildimde kodum”

feriha “ ferah ve bolluk” anlamına gelir.. dizide ki her şey o kadar annenin her cümlesiyle örtüşüyor ki.. dizi annenin üstüne kurulu aslında. bence her annenin açıp, yeniden izlemesi gerekiyor. hancıların zehra’nın kızını korumak için çıkarttığı dişleri, kendi oğluna bile verdiği had dersi ne kadar değerli. bir kapıcı dairesinde, 3 erkekle yaşayan, 2 kadının hayata tutunma hikayesi feriha..

hancıların zehra istediğini yaptı.. 1 koca, 2 erkek evlada rağmen, kızını okuttu ya.. helal olsun!

çocukken aktarilan masallarin tv dizisinde vücut bulmuş hali.
bir luks sitede kapicilik yapan aile var kizlari burs kazanir ve üniversitenin zenginler kulübü okuluna başlar. kızımız daha okula ayak basar basmaz allahim bu ne şans emir ile göz göze gelir .elektirik carpilmasi yuksek voltaj. birbirine vurulan emir ve feriha basta ne kadar naz yapsalarda gunun sonunda yogun yağmura maruz kalacaklarini dusunemezler ve feriha bir bakar spor arabali iyilik prensi yanaşir hic ferihaya göre olay olmasada araba ile evin önüne kadar gelir ve yalanlar başlar .o arabadan inip kapiciyiz biz diyemez onur meselesi .zavalli evin babasi zaten en çok yalana maruz birakilan kişidir. babalar en son duyar gibi.anne temizlikci baba kapıcı abi abayi bir uc kağıtçı kadina yakmış. anlayacaginiz ailenin baba hariç butun fertleri zengin olma derdinde.bir ara ferihanin annesine zengin baba piyangosu cikiyor nerden geldigi belli olmasada.ferihanin butun sponsoru zengin ustkat komsusudur.annesi temizliğe gittikçe.,feriha dolabi yeniler. sonunda istediğine ulaşsada feriha. maalesef tadina fazla doyamadan hakki rahmetine kavuşuyor. ızlemek isteyenler tv2'de sabahlari ferihadan sonrasi devam ediyor izleyebilirsiniz ..

hazal kaya
vahide perçin
çağatay ulusoy gibi isimlerin başrolde olduğu türk dizisi.

tek kız çocuk olan ve ailesi apartman görevlisi/ kapıcı olan feriha'nın okuduğu okulda emir ile tanışıp ona aşık olmasını ve aşkını kaybetmemek için, yalan söylemeyi göze alışını, sınıf farklılıklarını konu ediniyor.

sevdiğin insanı kaybetmemek için yalan söylemenin ne demek olduğunu bu dizide görüyoruz.