aynadabeliren yazar profili

mayış odaklı olması evet mayış.

çaktırmadan süreli mayışını öğrenmeye çalışması.

sevgili yoldaşım ve dedem kropotkin.

benim entelektüel sevgilim vardı o ne zaman evden gitse barbar conan, zagor çizgi romanlarımı okuyordum, kapıda anahtar çevirme sesi duyunca hemen cam kenarına geçip önümde ki masaya spinoza, ulus baker koyup camdan derin derin bakıyordum bakarken de gözüme karşı apartmanda yıkanmış çamaşırlar gözüme ilişiyordu, kendi kendime ne güzel çitilemiş acaba deterjanın markası ne diye soru soruyordum, sevgilim mor fuları, rastalı saçları, hippi şalvarı, ayağında halhal ile eve girip beni cam kenarında buluyordu, sevgilim ne düşünüyorsun dediğin de hayatı hayatı düşünüyorum diyordum ama içimden kesin kadın tursil ile yıkadı çamaşırları diyordum... çok güzel anlaşıyorduk onunla.

kapitalizmin bu hali ile bile içimizden geçtiğini düşünürseniz, gece bekçisi devlet ile bütün alanları kapitalizme bıraktığınızda başınıza gelecekleri hayal edin. fakirsin çünkü aptalsın.

sık sık anarşizm ile karıştırılsa da liberalizmin hiç bir akımı anarşizme benzemez, anarşistler devleti yok ettiği gibi kapitalizme, serbest piyasa denilen ucube ekonomik modele, insanın insanla rekabet ettiği dünyaya da karşıdır.

özgürlüğün teminatı anarşizm ve herşey herkesindir ekonomi modeli olarakta komünizm yani (bkz: anarşist komünizm). ... o yüzden aşırı sağın bu akımları ile anarşizmi karıştıtmamak hayatı öneme sahiptir... kara sarı sembollü anarko kapitalizm diye ucube bir akım varsa da biçimsel, yüzeysel benzerlik dışında bir bağlantıları yoktur, hem devlet hem de kapitalizmin her türü insanlar, hayvanlar ve doğa için eşit düzeyde kötüdür.

bir kadın bana okey oynayalım mı dedi, ben de hemen ön gömlek cebimde taşıdığım prezervatifi çıkardım oynayalım dedim, kadın da üstüme iyilik sağlık sapık mısın okey taş ve sayılar ile oynanan oyun dedi, ben de bilmiyorum o oyunu dedim, kadın giderken arkasından bağırdım durex oynayalım diye, bana çok ayıp bir işaret ile veda etti, ben de deniz kenarına gidip gevrek yiyip olanları düşündüm biraz gevrek kalınca da martılara verdim , martı iyikkkkk gibi bir ses çıkardı, ben de haklısın martı kardeş kadınları anlamak mümkün değil dedim, giderken martıya el salladım o da kanat salladı.

dünyamızın su kaynaklarını korumak adına yapılan ekolojik duş alma şekli, bence gayet naif, düşünceli bir eylem.

gece kitap okunur, müzik dinlenir, yemek yenir, geçmişe veya geleceğe yolculuklar düzenlenir, sabah ise seks eylenir, seks en güzel sabah yapılır.

yukarıda ki gibi yazıyorsa yazmasa daha iyi olurmuş çocuklar için.

varsa izmir ikişer tane içeriz.

balkonda kahve, kek, sigara eşliğinde yapılması elzem olan gerekli ve zevkli eylem .

sıradan olduğunu fark etmek, büyük (?) işler başaramamış yığınlara ait bir kum tanesi olma hissi, bununla barışmak ve bu barışma sonucu sadeleşmekk sadeleşmek sadeleşmek.ben 40 yaşından sonra fark ettim ama ekstra başlık açmak istemedim.

azalmak değildir kaynağına doğru gürül gürül çoğalmaktır, sadeleştikçe genişlemek, genişledikçe gölgenin büyümesi, çölde ki bir kum tanesi kadar çoklaşmak.

istemsizce bale hareketleri yapmaya neden olan tekstil nesnesi, aynada falan denk gelince göte bakıp ulan harbi güzelmiş götüm hissine de nail olabilirsiniz.

insanı oturma şeklinden dolayı bir şark hüznüne gark eden hacet giderme biçimi, iki elini kafanın arasına alıp -vaeyyyy vaeyyy benim derdim bitmez aneyyy aneyyyyy -hissi yaratıyor ama alafranga tuvalet daha felsefi hislere gark ediyor, elini çenenin altına alıp -hımmm boşaltım sistemimde sanırım bir sorun var bunun nedeni fiziksel mi yoksa modern çağın getirdiği stres mi -diye düşüncelere dalıp palamudu denizlere gitmek üzere bırakırken spinozayı düşünürken kendini bulabilirsin.

prezervatif, cafe de falan kitap okurken bilerek düşürüyorum hem zekiyim hem sevişiyorum izlenimi veriyorum.

hayat ne siyahtır ne de beyaz her zaman için gri tonlar vardır, keskin yargılar ve cümleler bomboş ifadelerdir. herkesin kişisel bir hayat akışı ve hikayesi vardır orada neler olduğunu buradan bilemezsiniz.

ihbarcılığa özendirmek için yapılmış berbat bir uygulama. kader birliği yaptığın arkadaşlarını ihbar etmekten kötü ne var. sınıfı sınıfa kırdırmak.

kitap okuması

bisiklete binmesi

güzel müzikler dinlemesi

herşeyden öte bir davası olması veganlık olur feminizm olur sosyalizm olur anarşizm olur sokak hayvanları için mücadele olur evsizler için yemek yapması olur anti faşist mücadalesi olur ırkçılık karşıtı mücadelesi olur hiç ama hiç önemli değil ne olduğu ama bir davası bir meselesi olan kadınlar çekici geliyor gerisi kıl, tüy, simetri, ebatlar.

gerçi ben hayatım boyunca hep tehlikelerin etrafında dolaşmıştım.
ya tehlikeler beni çok sevmişti, ya ben tehlikeleri...
ve işte yine uçurumun kıyısındaydım. peşimde tekrar birileri vardı.
onları seziyordum. agos, 12 ocak 2007

muhteşem bir dizi, inanılmaz komik, yazarken bile sahneler aklıma geliyor gülüyorum