kahraman türk polisi yine şahlanmış. öğrenci, fakir fukara, kadın, memur, işçi, lgbt ve bilumum eylemci olunca karşısındaki, affetmiyor her zamanki gibi, en 'etkili' yönünü ortaya koyuyor. oysa iş gerçekten korunması gerekeni korumaya geldiğinde oldukça pasiftir kendisi. batman'da psikopatın biri kanlısını onlarca yerinden bıçakladıktan sonra kan kaybından ölmesini bekler başında, polisimiz sadece izler ve o da kurbanın ölümünü bekler gözaltı yapmak için; kurban bir saate yakın can çekişir polisin gözü önünde. erkeklerin tehdidi altındaki yüzlerce kadını gereği gibi koruduğunu göremeyiz bir türlü. bir akpli çocuğu, alıp birkaçını karşısına dizer boncuk gibi, sesi çıkmaz, rencide olmaz, bunu gören halk da rahatsız olmaz. ona kahramanlık sıfatını yakıştıran milliyetçi-mukaddesatçı tayfa da öyle ya da böyle hep arkasındadır onun. ellerini bozkurt işareti yapıp poz verirken de, eğitim yürüyüşlerinde ülkücü marşları söylerken de kimse dönüp 'ya bu insan devlet memuru, siyasi sembollerle kendini ifade edemez' demez. neticede kahramandır işte. devlet tapıncının en önemli sembolüdür kendisi. ve o da kendini öyle kabul eder. her türlü şiddeti, uygulamaması gereken her yerde itinayla gösterirken oldukça korkusuzdur. diyarbakır'da, üst kısmının çıplak olduğu ayan beyan görünen bir genci öldürür mesela, üzerinde bomba olduğu şüphesini gerekçe gösterir şaka gibi. uyduruk yargılamalarda aklandıkça aklanır. kimin haddinedir kahramana hesap sormak? kim, ona ne yapabilir ki?
en azılı suçlulardan en münevver insanlara herkesin ağzında aynı cümle tekrarlanır sık sık: 'polisimizin yanındayız'. ne anayasa büyüktür ondan ne toplumsal normlar ne de insanlık onuru.
bu ülkede ne doğru ki... ama sevgili sözlük ehli, o kahramanın, vatandan temizlediği bir hain olmamaya dikkat edin, çünkü şimdi yanında olmanız, bir şeyi değiştirmez o gün geldiğinde.
devamını gör...