ben sana el sallarım hep dolmuştan yazar profili

kalbi kırılmış bir kadın değildir. çivi çiviyi her zaman sökmüyor maalesef.

ilave olarak;

sözlüğe katıldığım yıl rastgele başlığında takılıyordum genellikle.
bakınırdım millet ne başlık açmış, ne yazmış? yazmış mı? yoksa trollemiş mi? diye göz gezdirirdim.
bunun yanında birde beğendiğim, ilgimi çeken başlık bulursam da aşk ederdim entarilerimi seri bir şekilde. çaylak olduğum için entry kasmam gerekli idi.
bir yazar sakin ol şampiyon demişti. bu ne hız demişti. daha sonra göndere bas yarın salarsın felan demişti gülerek.
3 yıl önce kayıt oldum buraya. başlıklara baktığımda girilen en son entry, sözlüğün açılış tarihlerine dayanıyordu. 2 yıl sonra mı neyse işte ben entry girerek hortlatmışım.
hey gidi günler.

hepsinden azar azar yap, ortaya yap.
(bkz: cem yılmaz)

patates kızartması.

bakarız abicim kimse kusura bakmasın. erkek lan işte... meme delisi bir yaratık.
görünce dayanamıyor maalesef. göz ucuyla, kaçak bir şekilde bile, bir kere bakarsın kardeşim.
bunu yaparsın, bunu yaptın biliyorsun, bizde biliyoruz... o sebepten yemeyelim birbirimizi muhterem.
ha bunu sapıkça, aşağılık hayaller çerçevesinde ve olabildiğince şerefsizce yollardan yapmak dersen orada senle beraber söveriz canım kardeşim.
yani bu meselenin olgunluk ile bilmem ne ile alakası yoktur. tamamen hormonlar ile alakası vardır.
doğruya doğru şimdi.

gayet normal olan kadındır.
çünkü insan umuyor bunu maalesef.
maalesef diyorum çünkü bu beklenti istenildiği gibi karşılık bulmuyor. hatta çoğu zaman karşılık bile bulmuyor.
bu sadece kadın ya da erkek meselesi değildir.
ilgi, tüm canlıların ortak noktasıdır zira. ilgilenmediğin, bakmadığın bir çiçek solar, sonra da kurur gider örneğin.
evde ki kedin ya da köpeğin ile ilgini keser isen şayet, depresyona girer, iştahtan kesilir ve hastalanır mesela.
insan da böyledir ve zerre farkı yoktur.
insanda umar, insan da bekler, insan da heveslenir. ama birçok konuda olduğu gibi bu konu da suistimale açıktır maalesef.
gerek ilgi isteyen gerekse buna cevap verip ilgi gösteren insan kişisi, bunun dozunu kaçırabilmektedir maalesef. ve bunu kâh iyi niyet, kâh ise kötü niyet ile yapar.
hani derler ya beni bir sen anladın onuda yanlış anladın diye.
zannediyorum bu böyle bir durum.

valla hadi dese kalk gidelim diyeceğim, nereye diye sormayacağım insanlar var.
ha bi de yanarken görsem benzin dökeceğim insanlar.
dopruya doğru aga. götümüz başımız oynamasın şimdi.

kafam genel olarak bozuk olduğu için belirli bir konu olmasına gerek yok.

üzerinizde tasarrufu olduğunu düşünüp hakimiyet kurmaya çalışması. emir vermeler, hesap sormalar, ne işin var demeler öyle değil böyle yap demeler, kendince kurduğun yerleşik olan düzenine müdahele etmeler... geç yatma erken yat gibi, onu yeme bunu ye demek gibi...
uzar gider.
insan zanneder ki bir insanı hayatına aldığında aynı zamanda onu satın almışta olur. yani düşünce şu sanırım.
şimdi ben, bu erkek/kadın ile bir ilişkiye başladım. herşey sıfırlandı.
bu karşımda ki kısmen ya da tamamını bildiğim benden önce de bir hayata sahip olan kişi ben ne dersem o olacak. ben yat diyeceğim yatacak kalk diyeceğim kalkacak. işi, gücü sosyal aktivitesi, eşi, dostu, alışkanlıkları olmayacak. benden önce varolan ve bildiğim tüm hayatını s....p atacağım.
mal gibi.... bak bildiğin mal gibi tutacam yularından ben nereye dersem oraya gidecek ve benim gösterdiğim otlakta otlayacak. ben hoo diyeceğim gelecek hoo diyeceğim ve gidecek.
ohh mis.
yok o öyle değil işte hanım apla ya da bey abi.s.s
ilişkisi olan bir insan gibi davranmak derim ben ve daha önce başka başlıklarda da yazdım.
bu çerçevenin dışında kalan "kişinin tamamen ama tamamen" kendine ait olan hayatına müdahele edemezsin.
bunu yapamazsın!
çünkü bu erkek ya da kadını bu kadar darlar, tel maşa yapmaya kalkarsa canım kardeşim, bu kişi de hadi sokarım aşkına da ilişkisine der ve kaçar gider senden.

o sebepten bence başlığın yanıtı kişinin, karşısında ki kişinin kendisinden önce bir hayatı yokmuş gibi davranmasıdır.

ilişkiye başlayan kişi karşısında ki kişiye sevdiği, beğendiği ya da hoşlandığı kadar saygı da duyuyorsa şayet, hayatında çeki düzen vermesi gerektiğini bilecek ve karşısında ki insanı üzecek insanları ve davranışları da zaten kısıtlayacaltır.
bu kadar basittir.

tez zamanda hadi inş.s.s

ben sana hiç yetişemedim.

bugünde gurur ya da utanç duyacağımız birşey bulduk mu?
(bkz: tabi lan manyakmısın)

çocukluğumuzun, gençliğimizin %75'i göçtü gitti bu dünyadan.
zaman....
o sebepten ohooo daha çok vaktim var diyenin aklına şaşarım ben!

sevdiklerin ile birlikte muhteşem bir ömür diliyorum senin için.
yeni yaşın sana şans getirsin.
mutlu yıllar kardeşim.

şefim, tertibim döktürmüş yine okudum hepsini. keyifle okuyorum onu, en ciddisinden en troll'üne kadar.
varolsun güzel insanlar.
bide sallamak lazım biraz muhterem. "güya" içerisinde bulunduğumuz "bilgi" çağında yaşayıp, nefes alıp üstüne birde dna'larımızı aşk etmekteyiz dünya gezegenine.
bunları yaparken fikir ve bilgide fışkırtmaktayız elbette, lakin bir sorun var. sorun bunu herkesin yapıyor olması.
herkesin bilgisi yok ama açıkça fark ediyoruz ki herkesin herşey hakkında fikri var. bildiğim kadarı ile fikir beyan ederken özellikle "bence" ile başlayan cümleler kuruyorsan kişi, o konu hakkında bir tecrübesi olması gerekmez mi?
ama yok açmış amcam/teyzem(senin tabirin ile yengem) gugılı, peşine salmış youtube dan shortları, e beceribiliyorsa birde gemini ya da chatgpt ile kısa bir dedikodu yapıp bulunduğu mecraya fışkıtmaya başlamış fikirlerini.
tanıdın değil mi bu insanları? gözünün önüne gelmiştir sanırım.
yani diyeceğim "bilgi" çağında olmamızdan mütevellit herkesin herşey bak ama herşey hakkında fikri var ve bence bu çok saçma sapsaçma lan hemde.
yukarıda sevgili sisy'nin bahsettiği insanlar işte tam bu insanlar biliyormusun?
off bu ne ya yine dam'lı başlıklar diyenler, hooff akış yine çöplük oldu diyenler, ve tanım yok, bilgi yok diyenlerin %99.99999 u yukarıda sisy nin bahsettiği kişiler işte.
....
neyse seviyoruz seni güzel insan. boşkoy sözlüğün bilmem ne konularını ve bak keyfine.
gecen güzel olsun.

sana inceden yanığım ama acelesi yok gibi birşey mi bu?
bide ben seni neden anlamak zorundayım ya hu? ya yanlış anlarsam? ya ikide bir ruh hali değişen bir psikopatsan ve ben seni yanlış anlarsam ne olacak? yani neden konuşmuyoruz bu konuyu, neden karşılıklı oturup hislerimizden bahsetmiyoruz, ne bileyim kartlarımızı açmıyoruz ve niye olmuyoruz bir türlü ne bok olacaksak?
bu bilmece-bulmaca aşkı nereden hasıl oldu bizlere?
sorsan "modern" insanlar değilmiyiz biz?
birbirimizi neden yorup kanser ediyoruz mesela? şu lanet devir, cevabını gerçekten bulamadığım acayip saçma sapan ilişki modelleri falanlar filanlarıyla dolu.
yukarıda anlatılan ve anlatılmayan ne varsa herşey ama herşey, insanı gerek zihinsel, yerine göre de fiziksel anlamda yıpratacak dangalaklıklarla dolu. insanı yiyip bitirmek ile alakalı, insanı tüketmek ile alakalı şeylerle dolu.
oysa ki bir kaç dakikamızı alacaktı şayet konuşabilseydik ve dökebilseydik içimizi.
bizler ise bunun yerine analiz kasıp, bulmaca çözmeyi seçtik.
ve sonuç...
kimse mutlu değil ve bunun tek ama tek gerçek sebebi konuşamamak samimi bir şekilde.

şu sözlükte kıskandığım tek nik neym olur kendileri. aynı zamanda (bana göre)sözlüğün en güzel nik neymidir.

yengemiz olur kendileri.
kıymetli bir sözlüktaş.
milkşeyh.