benaslındayohumm yazar profili

benaslındayohumm kapak fotoğrafı
benaslındayohumm profil fotoğrafı
rozet
karma: 211 tanım: 25 başlık: 2 takipçi: 4

son tanımları


güçlü kadınların ortak özelliği

burada patron benim demeleri. iş hayatında sivrilmeleri. ekonomik özgürlükleri,hobileri olmasıdır.
yalnız kalmak sorun değil nimettir güçlüler için. boşa konuşulacaksa hiç konuşmasın daha iyidir.
devamını gör...

kadınlar psikopat erkeklerle birlikte olmadığında kadın cinayetleri son bulur mu sorunsalı

damacanaya, banka tecavüz eden var. siz neden bahsediyorsunuz.
bir de şu durumlar var açıklayayım (ümitcan vari insanları kastetmiyorum. ) sevgililiğin ilk zamanları dünyanın en centilmen adamı bile psikolojik şiddet uyguluyor. canınızı almıyor belki de ama içinizi öldürüyor.
devamını gör...

tanrının size verdiği en önemli yetenek

biri beni kızdırdığında ejderhaya dönüşebiliyorum. gözlerimden alev çıkıyor. ama baksan 1.55 boy :d hahahah.
o sinirle problem çözebilme yeteceğim artıyor sanki.
devamını gör...

düşün ki o bunu okumuyor

seni allah alsın okuyorsanda bıktım senden boş beleş velet.
ne isyana geldim ya
devamını gör...

kitap alıntıları

sen gözünü kırpmadan söylediğin sürece, insanlar en eski yalanları bile yutmaya hazırdır. kendilerine bir şeyler anlatılmasını isterler. senden şüphelenmek istemezler. bu çok zordur. yani gerçekten doğru olduğuna inanıyor gibi anlatırsan yanına kalır. inanç, charles...

tanrı'nın unutulan çocukları - craig silvey
devamını gör...

kitap okuma aşkını kazandıran kitabın ismi

stephen king - göz
bükülllll
devamını gör...

geceye acı ama gerçek bir cümle bırak

sen benim kendime yaptığım en büyük saygısızlıksın
devamını gör...

kitap alışverişi yapma mutluluğu

bağımlılıktır. geçen ay yaptığım toplu sipariş sonrası bir çok kitap olmasına rağmen ciğerci kedisi gibi internet sitesine girip girip bakmaktır bilgisayarı fırlatıp atacağım artık. elindeki bitir sonra al kızım hadi kızım...ya sabır ya selamet...
devamını gör...

şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır

senin dinin sana benim dinim banadır araya başka birini koymanın anlamı nedir ?
saçmalık.
devamını gör...

kitap için para biriktirmek

bunun için çözümler doğabiliyor. eskiden çok fazla seyahat ettiğim için okuduğum kitapları takas ederdim bazı yayınlara takıntılı olduğum için sahaflarda geçti ömrüm neyseki onunda internet sitesi var :) okumanın her zaman yolu bulunuyor :) neyse ki , çok şükür :)
devamını gör...

kitap alıntıları


insanın düşlerini gerçekleştirmek adına verdiği savaşında bazı başarısızlıklara uğraması,ne uğruna savaştığını bilmeden yenilgiye uğramaktan daha iyidir.



aşk bizi cennetede cehennemede götürebilir ama her zaman bir yerlere götürür.


piedra ırmağının kıyısında oturdum ağladım - paulo coelho
devamını gör...

kitap indirimleri

herkese merhaba :)
biraz önce yeni bir sitede çok güzel indirimler gördüm. özellikle serili kutulu kitaplarda %50 indirim var
belki nasiplenen olur :)
sizinde bildiğiniz indirimler varsa lütfen ekleyin
şimdiden teşekkürler :)
ilknokta
devamını gör...

iş hayatından tiksindiren şeyler

mobbingtir.
devamını gör...

12 nisan 2021 libya’ya 150 bin aşı verilecek olması

ben bu durumun sorumlusunu babama benzetirim hep
bizim evdeki odunları ihtiyacı var diye halamlara verirdi biz donardık...
aynı mantalite değişen bişi yok
devamını gör...

yazarların sahip olduğu ilk cep telefonu

nokia 3310....
devamını gör...

jodi picoult

favori yazarımdır.amerikalı yazar jodi picoult 1992 yılından itibaren hala mesleğini sürdürmektedir.
gelgelelim bu başlığı açmamın sebebine çoğu insan kız kardeşimin hikayesi filmini izlemesine rağmen bu yazarı tanımamaktadır.
tesadüfen karşıma çıkan muhteşem yazar çoğu olaylara bakış açımı değiştirmiş olup, empati yeteneğimi de büyük ölçüde geliştirmiştir.
zaten "empati kraliçesi" olarak anılmaktadır.
genellikle yazacağı kitapların üzerinde uzun uzun çalışmalar yapıp durum ve olasılıkları en ince ayrıntısına kadar bizlere iletir.
sizlere okuduğum kitapların bültenleriyle birlikte açıklamasını yaparak paylaşacağım.

1.küçük muazzam şeyler
kaideleri sorgulamak için kaç istisna gerekir?
ayrıcalık, güç ve ırk üzerine bildiğiniz her şeyi unutun.
jodi picoult, en can alıcı ikilemlere dair nefes kesen bir romanla karşınızda.
ruth jefferson bulunduğu noktaya gelmek için çok çalıştı. bir siyah olarak...
muazzam şeyler yapmasına izin verilmeyen bir toplumda küçük şeyleri muazzam şekilde yaptı.
yirmi yıldır kusursuz bir hemşire olarak doğumlara giriyor, annelere ve bebeklere yardım ediyor.
bugün karşısında beyazların üstünlüğüne inanan ve bebeklerine ancak kendilerinden birinin dokunmasına izin verecek bauer ailesi var.
bebeğe dokunmamalı, kabul, ama yanlış giden bir şeyler olduğu ortada.
ruth yıllarca öğrendiği her şeyi, ettiği yemini bir kenara bırakıp seyirci mi kalmalı, yoksa her şeyi göze alıp bu hasta bebeği hayata döndürmeye mi çalışmalı?
peki ya bu çabası kendi sonunun başlangıcı demekse...
jodi picoult kariyerinin zirvesine yerleşen bir romanla okurlarına kavuşuyor.


bu kitap amerikadaki siyahi ırktaki insanların temel hak ve özgürlüklerine ulaşamamalarını sınıf ayrımcılığı yapıldığını vurguluyor. bir siyahi hemşirenin tüm görevlerini yerine getirmesine ve insan hayatını kurtarmaya yönelik çabalamasına rağmen siyahi karşıtı ailenin çocuğu kurtarılamamaktadır.bunun üzerine ırk çatışmaları başlar.benim fikrimi sorarsanız insanların ön yargılarını çok iyi betimlemiş.



2. bir daha bak
"ıslah edilmiş bir ırka mensup bir hayalet... sınırları olmayan, zamana hükmeden bir aşk... varlığının şekli değişse bile hâlâ sevdikleri için atan bir kalp...ve acı...ve yine de yaşamak için bir neden..."


bu kitapta da aslında ırk konusu işlenmiştir ancak bu defa amerika yerlilerine karşı yapılan adaletsizlik ve zorbalıkların üstünde durulmuştur. ilk öjenizm (ari ırk) vakalarından biridir. bir amerika yerlisinin verdiği mücadele, yanlış anlaşılmalar ve yapılan haksızlıklar işlenmiştir.

3. abra kadabra

andrew hopkins kızını tek başına büyüten, sevgi dolu bir baba.
kızına annesini bir kazada kaybettiklerini söyledi. delia bu gerçekle yirmi yedi yıl yaşadı.
bir gece kapılarına gelen polis ise bambaşka bir hikaye anlatıyor. andrew delia'yı kaçırdı ve annesini onun öldüğüne inandırdı.
hepsinin hayatında yeni bir dönem başlıyor. iyi bir aile, her şeyi saklayan mıdır yoksa acı vereceğini bile bile ortaya döken mi?
jodi picoult bu kez hafızanın doğasını ve gücünü, iyilik için kötülük yapmayı, kaçtığımız geçmiş bizi bulduğunda nereye saklanacağımızı tartışıyor.


4. cam çocuk

sürekli bir şeyler kırılır.

bardaklar, tabaklar, verilen sözler, yürekler... buzu kırabilirsiniz; dalgaları da; sessizlik bile bir anda paramparça olup dağılır. zin­cirler kırılır; bağlılıklar, dostluklar, yeminler...

kısacası yaşamdaki birçok şey kırılgandır. en çok da yaşamın kendisine yönelik bağ...

kırık dökük bir hayatın içinde osteogenesis imperfecta hastalığıyla dünyaya gelen bir bebek: cam çocuk willow. sayısız kırıkları sarmaya çalışan bir anne: charlotte. buz gibi görünümü altında parçalanan bir baba: sean. kardeşinin kırıkları altında ezilen bir diğer kız: amelia. ve charlotte'nin biricik arkadaşı ve doktoru: piper. buzun üstünde gezinen bu karakterlerin etik ve kişisel karar­larla ilgili söyleyecek çok sözü olacak.


çoğunluğumuzun pek bilmediği cam çocuk (osteoporosiz imperfecta) hastalığı hakkında derin bilgiler içeren bir kitap diyebilirim.
ancak bu süreçte hastanın gözünden yaşam,ailenin zorlukları,yaşanılan mücadeleler birer birer herkesin gözünden anlatılmış.

5. kız kardeşim için


anna hasta değil, ama on üç yaşına dek sayısız ameliyat, nakil ve operasyon geçirdi, iğneler vuruldu. hepsi ablası kate’in çocukluğundan beri yakasını bırakmayan lösemiyle mücadele edebilmesi için.

kate ile tam doku uyumu olması için laboratuar ortamında genleri özel olarak seçilen özel üretim bir çocuk olan anna, ablasına ilik verebilmesi için dünyaya getirilmişti bu rolünü ve hayatını hiç sorgulamadı.. bugüne dek.

şimdi ise ergenlik çağındaki çoğu genç gibi anna da gerçekte kim olduğunu sorgulamaya başlıyor ve sonunda çoğu insan için akla getirmesi bile mümkün olmayan bir karar alıyor; ailesini paramparça edecek ve sevdiği ablası için belki de ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir karar.

çok önemli etik tartışmaları körükleyen kışkırtıcı bir roman olan kız kardeşim için, bir ailenin ne pahasına olursa olsun verdiği hayatta kalma mücadelesini ve ibret alınacak bir ahlak öyküsünü anlatıyor.


kitapları arasında en ünlü olanı bu malum cameron diaz'ın saçlarını kazıdığı sahneyi kim unutabilir ki ?
sonunda ters köşe yapıp hepimizi şoke eden kitap..
bu kitabı uzun uzun anlatmama gerek yok sanırım.


6. ev kuralları

jacob hunt sizinle göz göze gelemez.
onunla tokalaşmaya çalıştığınızı anlayamaz.
jacob sadece kendisiyle konuşur. jacob sakardır.
her şeyden çok istese de sizinle empati kuramaz.
herhangi biri olmak ister, nasıl yapacağını bilemez.
ancak jacob hunt hiç kimsenin yapamayacağı şeyleri becerir.
hiç kimsenin göremediklerini görür, herkesin görmesini sağlar.
ve bir gün kusursuz cinayet işlenir.
eserleri 40'a yakın dile çevrildi.
tüm dünyada 30 milyondan fazla okuru var.
çoğu eleştirmene göre 21. yüzyılın en özgün romancısı.
jodi picoult, kızkardeşim için, yapboz, cam çocuk, taş kağıt makas, abra kadabra ve bir daha bak'tan sonra ev kurallan'nı koyuyor. asperger sendromiu dahi çocuk jacob ile kusursuz bir dünyada kusurlu olmanın öyküsünü yüksek gerilimli bir
polisiyenin satır aralarından fısıldıyor.



tek cümleyle belirtmek gerekirse savant sendromunu anlatan mükemmel kitap. yine aynı betimleme ve anlatım tarzıyla.
ailenin yaşadığı zorluklar vs. olaylar herkesin gözüyle bize aktarılıyor.
eğer otizmi anlamak istiyorsanız bu kitap sizin için birebir.



7.anlaşma


'söylenecek bir sey kalmamıstı.
kollarını ona dolayan kızın hayatının her evresini gözünün önüne getirebiliyordu;
bes yasında daha sarısın, on bir yasında hızla boy atıyor, on üç yasında elleri erkeksi.
mehtap, çekik gözlerinde yansıyarak yuvarlanıyordu gökyüzünde.
kız onun teninin kokusunu içine çekti ve “seni seviyorum,” dedi.

genç adam onu o kadar usulca öptü ki kız bunu hayal ettigini sandı; gözlerine bakmak için biraz geri çekildi.
ve silah patladı.'

harte ve gold aileleri on sekiz yıl boyunca yan yana evlerde yasadı. aile pikniklerinden en mahrem sırlara kadar her seyi
paylastılar. çocukları chris ve emily'nin yakınlasması da bu nedenle sürpriz olmadı, hatta arzu edildi. birbirini neredeyse
dogdukları günden beri tanıyan, hiç ayrılmayan liseli iki genç, ailelerinin gurur tablosunda el ele gülümsüyordu; ikisi de
basarılı, ikisi de popüler, ikisi de pırıl pırıl.

ama bir gece yarısı çalan telefonla her sey degisti;emily basından vurulmustu, chris olay yerindeki tek kisiydi ve silahta
kendisi için de bir kursun oldugunu söylüyordu...
ınsan, aile, dostluk, ask...
siz olsanız ne yapardınız



8. hikayeci


sage singer yalnız bir kadın, günleri fırında ya da evli sevgilisiyle kaçamak buluşmalarla geçiyor.
josef weber'in kasabaya gelmesiyle birlikte hayatı değişiyor, artık bir arkadaşı var.
bir gün josef, sage'den bir iyilik istiyor: onu öldürmesini.
devamında karanlık sırrını açıklıyor: geçmişinde bir nazi subayıydı,
sage'in büyükannesi ise soykırımdan kurtulan 'şanslı'lardan.
en iyi dostunuzun geçmişinde bir katil olduğunu bilseniz ne yapardınız?
affetmenin sınırlarını kim çizer?
intikam ve adalet birbirinden ne kadar uzakta?

jodi picoult'nun tüm romanları arasında polisiye yönü en ağır basan, felsefi sorgulamalarla ve hesaplaşmalarla örülü bir modern zaman destanı: hikayeci

nazi soykırımının yalnızca yahudi ırkını etkilediğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
bu kitapta çift yönlü anlatım var.
aslında hepsi kurban.
bir yanda büyükannesi auschwitzten kurtulmuş bir genç kadın, diğer yanda ss subayı olmak zorunda bırakılmış bir alman...



9. taş kağıt makas


hayatınızdaki en önemli varlığın kurtulması adına, hayatınızdaki en büyük düşmanınızın son isteğini yerine getirir misiniz?

june nealon iki kızı ve geç de olsa bulduğu kocası ile mutlu bir yaşam hayal ediyordu. hayallerinden uyandığında ise gördüğü manzara bambaşkaydı: acımasızca işlenmiş bir cinayete kurban giden kocası ve kızının cesetleri arasında, kalp nakli bekleyen diğer kızının yalvaran gözleri.

new hanıpshire'de 69 yıl sonra ilk kez bir mahkum ölüm cezasına çarptırılmıştı. june nealon'un kızı ve sevilen bir polis olan kocasını öldürmekten hüküm giyen shay bourne.

ancak idamlık shay bourne'nin son bir isteği vardı: tanrı'nm huzuruna çıkmadan günahlarından temizlenmek ümidiyle, taşıdığı kalbi hayatım altüst ettiği june nealon'un hasta kızma vermek...

jodi picoult bir kez daha insanoğlunun en temel duygularını sorguluyor. merhamet ve iyiliği öğütlediği düşünülen bir sistemin aslında inanırlarını kimi zaman çok daha katı ve mutsuz edebildiği gerçeği üzerine etkileyici bir roman.



umarım sizin için faydalı bir içerik olmuştur :)
devamını gör...

genç nüfusun yüzde 68'inin türkiye'den gitmek istemesi

biz gittik çokta güzel oldu. en azından burada 24 saat çalışıp sağlık sektöründe kazanamadığım parayı yurtdışında günde 6 saat tezgahtarlık yapıp kazandım. kültüre ve gelişime duydukları saygıya hayran kaldım. en basitinden şunu söyleyeyim müzeler. herkes tarih görmek ister sever, teknoloji müzeleri de keza öyle. burada kaç lira topkapıya girmek öğrenciye 30 tl mi ? ekonomik şartlar göz önüne alındığında hangi genç bir müzeye gider ? müze kart var 50 lira yada 70 liraya ama yine öğrenciye zarar. gittiğim ülkede müzeler ücretsizdi. çok aşırı olan ( içinde mamut fosilleri,hareketli dinazorlar vs. ) 10 liraydı arkadaşlar. geçinmek kolay, yaşam kolay. ve güvenlik var en önemliside bu bence. bir kadın olarak gece uyku tutmadığında yürüyüşe çıkarsam tecavüze uğrar mıyım öldürülür müyüm sorusu yok aklımda. cennet güzel ülkem ne hale geldin be ?
devamını gör...

yarıda bırakılan kitaplar

bende sizin kafadan asla yarım kitap bırakmayanlardan-dım. lakin john green kağıttan kentler kitabı o kadar bunalttı ki beni hayatımda ilk defa bir kitabı yarıda bıraktım.
devamını gör...

bir yakınını kaybetmek

çok erken zamanda başıma bir çok kez gelen olaydır. birini kaybettiğinde ilk gün ağlarsın. belki anlamazsın ama sonraki günler cehennem. azabı gibidir. boş sandalye,yazılan günlükler (hele ki sizin için yazılan satırlar varsa),askıda asılı kıyafetler. cehennemi yaşarsınız dünyada.
biri öldüğünde toprağın altına giden sadece bir beden olmaz belki çocukluğunuz belkide neşenizide o gün onunla birlikte verirsiniz toprağa. uzun lafın kısası zor vesselam
devamını gör...

piedra ırmağı'nın kıyısında oturdum ağladım

ilk sayfalarda ayrılık hikayesi ve acı beklediğim ama mutlu sonlu biten kitaptır. şaka bir yana güzel kitaptı baymadı.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim