birhatayıikikezyapan yazar profili

asduıagsfajadasd inanılmaz bir platform burası

segafredo'nun intense olanı, kahveyi benim gibi sert seviyorsanız naçizane tavsiyemdir.

insanların avrupa'da 1-2 aylık maaşıyla alabildikleri taşıma aracı , maalesef bizim gibi 3. dünya ülkelerinde seksilik kategorisine girebiliyor ( ama yine de eskisi kadar çok değil , üretim artışları sayesinde ) tabi bu kategoriye koyanları da genelde biz erkekler gold digger kadınlar olarak değerlendiriyoruz en azından kendimce.(kendi ekonomik bağımsızlığını yakalayamamış , başkasının üzerine yıkılmak isteyen ) biliyoruz ki arabadan etkilenen kadınların , arabalardan etkilenmelerin sebepleri kendilerinde olmayışından ya da maddi beklentilerinin olmasından. tabii ki hepimizin karşı cinsten beklentileri vardır ; belirli bir maddi düzeyinde olmasını elbette isteriz ( denkçe), kimse hayat kalitesini düşürmek istemez ama birinden sadece arabası var diye etkilenmek şu yüz yılda ancak bizim gibi tabiri caizse varoş ülkenin , varoş insanlarında olur.

insanların belli düzenler ve disiplinler halinde yaşaması olabilir çok fazla derinlerine inmezsek , dönemsel anayasal olarak görebiliriz dinleri . kimsenin ahiret inancının olmadığı bir yer de özellikle kişisel gelişimini tamamlamamış insanların fazlalıkta olduğu gelişmemiş toplumlarda ; cinayetler vb suçlar daha fazla olabilirdi . dini inançlar bu gibi durumlar da bunları daha aza indirgiyor olabileceği görüşündeyim. ayrıca katoliklerdeki günah çıkarma kültürünün intihar oranlarında belli başlı etkisi olduğu bilinir ortodokslarla kıyasla , çünkü bir çeşit terapi .daha da birçok katkısı vardır görüşündeyim ama sadece basit düşünürsek , ve negatif etkileriyle kıyazlamazsak. bu yazdıklarım dinler iyidir demek değil , dinlerin insanlığa ve insanlara olan katkılarıdır . newton'un fiziğe olan katkısının einstein gelene kadar olması gibi ya da aynı şekilde koperniğin galileo'ya olan katkısı gibi . dinlerin problemi güncellenemiyor olmasındandır.

gündem olmaya çalışan bir varoştan fazlası değil . eskiden mesleklerin arzı az olduğundan saygınlığı vardı artık o da kalmadı tamamen bozulmuş kokuşmuş her şey . insan üzülüyor bu vb kişilerin eğitim verebilir diploması ve yetkisi olduğuna .

neredeyse her biri genç yaşta hikayesi çalınmış insanlar ülkesi .

yaşın hiçbir önemi olmadığını kendimce size açıklayayım. son zamanlarda birkaç deneyiyim oldu bununla ilgili . birlikte vakit geçirdiğim kadınlardan birisi 36 yaşındaydı yaşına göre beklediğimden daha cıvıl cıvıl daha hayat doluydu ne istediğini bilen , nelerden mutlu ya da mutsuz olduğunu bilen ve bunları rahatlıkla dile getiren birisiydi . diğer bir kadında 23 yaşlarında üniversiteden yeni mezun olmuştu. karakter özellikleri çok benzerdi bu beni şaşırtmadı desem yalan söylemiş olurum çünkü o yaştaki birinden beklentim daha düşüktü bu konularda. yani insanların yaşından ziyade ne yaşadıkları kendilerini nasıl geliştirip o yaşa geldikleri daha önemli.

sözlüğün tinder bölümü

en iyiye ulaşmak için değiştireceğim kendimi , tüm umudum bundadır

sevgi

her şey gayet yolunda . gelişme kat ediyorum gün ve gün. bazı beğenmediğim karakteristik duygularımı değiştirmekte zorlanıyorum sonuçta yıllardır benimle beraberler artık benliğim olmuşlar ama alışıyorum . konfor alanından çıkmaya çalışıyorum , sanıyorum yaşadığım en büyük challengelardan bir tanesi bu zamana kadar. olgunlaştığımı , değiştiğimi kendi gözlerimle görmek değişik güzel bir haz . insanların ne düşündüğüyle ilgilenmemeye gayret sarf ediyorum . dedikodudan uzak kendi hayatıma yoğunlaştığım boş işlerle ve boş sohbetlerden günden güne uzaklaşıyorum . eskiye göre yalnızlaştığımın farkındayım ama bunu sadeleşme olarak görüyorum . tek bir adım kaldı ona da az kaldığını hissediyorum ve biliyorum o da ekonomik özgürlüğüm . yani zamanımın tamamına hükmedebildiğim bir hayat o da olduğunda çok daha mutlu çok daha ben olucam . sevdiğim bir klişe sözle bitiyorum . life doesn' wait for anyone . do it before it's too late babe

içine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır.

zırva . son zamanlarda türkiye'de insanlarda farklı görünmek için enteresan yorumlar, gereksiz de bir beğenmeme kültürü ortaya çıkmaya başladı. öncelikle komedi tamamen zevk işidir herkesin komedi anlayışı farklılık tabii ki gösterir . cem yılmaz'a komik değil kimse gülmüyor demek celal şengör'ün ses tonuyla zır va . yahu adam stand up kültürünü türkiye'ye tanıtan insanların başında geliyor. insanların günlük konuşma dillerinde , yaşanılan olaylarda bile alıntıladığı espriler var . prime cem yılmaz( 2008 fundatamentals benim için ) her zaman türkiye'nin en iyisidir stand up konusunda. son gösterisinde bile( bile dememin sebebi eskiler kadar beğenilmemiş olması ) gayet yaratıcı , yaşadığı çevreye çok hakim espriler vardı .( yörelerle ilgili olan mesela 10/10 mizah

çok detay var sabah sabah bunları yazıp güne negatif başlamayalım . pozitif bakalım iklim güzel hala güneş açıyor , hava sıcak , kara bulutlar yok tepemizde . ( izmir )

sizene yahu. insanlar sadece beğenilmek için yaşamaz . birçok sebebi vardır yazmamızın . kimisi anı olsun diye yazar, yıllar sonra açıp baktığında o zamanki fikirlerini merak etmiştir. siz hiç açıp eski resimlerinize bakmaz mısınız ? sözlükte benim için bunun gibi bir şey yıllardır yazarım sözlüklerde yılda bir kez de olsa açar bakarım eski yazdıklarıma çünkü merak ederim acaba şuanda da aynı fikirlere sahip miyim bu konu hakkında diye. kimisi nefretini kusar buralara , kimisi sevincini, beğeni almadığı için yazmayı bırakır mı insan yahu ?
kardeşim ben senin yılgın bir hoşgörüyle beni benimsemene mi kaldım

hayalimdi . çocukluktan beri en sevdiğim , en ilgi duyduğum branştır. bizde tarih denildiğinde direk akla osmanlı tarihi gelir ki hoş benimde tarihe olan ilgimde okullarda anlatılan şaşalı osmanlı tarihinin ve sosyal bilgiler öğretmenimin payı çoktur. en hayal kırıklığı uğradığım zamanlarda hep 2.dünya savaşına biz katılmadık diyip anlatılmayan o savaştı , belkide bu yüzden en çok araştırdığım tarihi olaylardan biridir. okudukça da hep ne kadar kötü eğitim aldığıma üzülürdüm ya da alamadığım verilemeyen o güzel bilgilere. ne zaman kitap alsam ya da kitapçılarda bakınsam kendimi hala tarih bölümlerinde bulurum bakmadan yapamam . bölümünü okuyamamak daha doğru bir tabirle iş imkansızlığından ötürü okumayı tercih edememek hep bir ukde olarak kalmıştır .

lisedeyken gözleri kapatırken öpüştüğümde , acaba o da kapatmış mıdır diye düşündüğüm olurdu hatırlıyorum

insanı kapana kısılmış gibi hissettiren sanki o level hiç bitmeyecekmiş gibi insanı boğan bir histir. belki de önemli olan gidilecek yer ya da güzergah değil , gitme fikrinin kendisidir . sonra bir cümle okursun " nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir " heh dersin işte o his bu his .

eddie redmayne - the theory of everything

dustin hoffman - rain man

daniel day lewis - my left foot

al pacino - scent of a woman

sağlıklı bir şekilde olucaksa tabii ki neden olmasın daha görülmesi gereken binlerce yer var. italyan ev sahibim 82 yaşındaydı iyi düzeyde ingilizce , fransızca konuşuyordu ve fiziken de gayet iyi durumdaydı . anneannem 75 yaşında merdivenleri çıkamıyor yaşamak arasında fark var . kaliteli bir hayatımız olucaksa , yaşamak güzel şey doğrusu üstelik hava da güzelse.