benim zavallı kitaplar balık istifi gibi sıkışık duruyorlar. bir kısmı da orada burada, kolilerde sürünüyor. yeni kitap almayayım desem okuyacak kitabım kalmadı. odadan yatağımı ve kendimi atarsam büyük bir kitaplık sığdırabileceğimi umuyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

size çanakçı nekropolisini tanıtayım. bu antik mezarlık alanında mezarlar ve kabartmalar yer alıyor. benim fotoğrafını çektiğim kabartmanın ise ölü bir rahip ve oğluna ait olduğu düşünülüyor. m.s 1.yy.ın ortalarında yapılmış. başka bir sürü düzensiz kabartma, mezar ve duvarlara işlenmiş haç kabartmaları da vardı. gidip ziyaret edin derim. daha yeni keşfedilmiş ve pek ziyaretçisi yok henüz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kim başkasının elini merak eder ki.
devamını gör...

bence martin eden'in durumu tam olarak öyle değildi. kızı elde ettiği halde onun için çabalamaya devam etti. ancak kızın ve ailesinin gerçek yüzünü gördü. kendini o şekilde entelektüel açıdan geliştirmeseydi kızı da hâlâ güzel bulmaya devam ederdi. o yalnızca kızın da ailesinin de kendisi cahilken göründükleri kadar asil olmadığını anladı. bir elbiseye ulaştıktan sonra onu istememekle, elbisenin bir yerinde kusur olduğunu fark edip vazgeçmek tamamıyla başka.
devamını gör...

siz gecenin bir yarısı başlıklara tanım girersiniz ama okuyacak pek insan kalmamıştır. o yüzden insanlarla etkileşimde olamaz, hayalet gibi takılırsınız.
devamını gör...

çocuk yetiştirmek bir ömür süren bir sorumluluktur ve bana göre hem zor hem de çok gerekli değildir.
devamını gör...

"cenette huriler varmış, kara gözlü;
içkinin de oradaymış en güzeli.
desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili."
devamını gör...

doktor bey, erkekler cinsel hayatından övgüyle bahsedebiliyorken kadınların neden diktirmek zorunda kaldığını da açıklasa keşke, madem bu şekilde yargılayabiliyor.
devamını gör...

yaşantısını beğenmediği insanları takıntı yapmış insanlardır. ben de orta doğu kültürüne yakın yaşayanları beğenmiyorum ama onları her dakika konuşma, eleştirme ya da yargılama ihtiyacı hissetmiyorum. pek benlik bir yaşantıları olmadığı için çoğunlukla ilgimi çekmiyorlar ve unutuyorum. şu kesim üniversitede ne yapıyor, evinde ne yapıyor gibi gereksiz nefret beslemiyorum.

not: üniversiteye gidenler fahişe değildir. bazı insanlara bu basit gerçeği on yaş grubuna söyler gibi açıkça söyleminiz lazım. beş senedir okuyorum, ailemin yanında yapamayacağım hiçbir şeyi yapmadım. siz kendi yapmak isteyip bastırdıklarınıza, fırsat bulunca gizliden istifade ettiğiniz dünya zevklerine odaklanın.
devamını gör...


"ve siz bu görkemli kiliselerde, bu çocukların kanlarıyla göbeklerini şişirmiş o kazanç sahipleri adına tatlı tatlı vaazlar veriyorsunuz."

"ısa zengin insanlara varını yoğunu satmalarını söyledi. psikopos ısa'nın sözüne uydu ve tımarhaneye tıkıldı. ısa öldüğünden bu yana çok şey değişti. bugün, varını yoğunu yoksula veren zenginler, deli sayılıyor. sorgu soru yok. söz toplumundur."


kitaba ismini veren demir ökçe ne demektir?
122.sayfada yazılana göre bu, oligarşi ve despotizm anlamına geliyor. bu yan anlamı. mecazi olan anlamı ise insanları ezen despotizmin ökçeyi, demirin de makineleşmeyi temsil ettiğini düşünebiliriz.

sermayenin karşısında emeğin değeri nedir?
modern toplumumuzda büyük bir sermayesi olan çok iyi kazanır. emek ise emekçiyi iyi kötü yaşatabilir. ancak 20. yüzyılın başında sermaye ile emek ilişkisi emile zola'nın germinal'ini andırıyor. emek satmaktan ve hayatta kalmaktan bambaşka bir durumda çalışıyor insanlar.

fabrika kurmuş birkaç patron düşünün. burada çalışanlara dikilmesi gereken giysilerin toplamına altı lira veriyor. bazı günler hiç dikim işi alamıyorlar. çok kötü bir ev için üç lira kira veriyorlar. kalan paralarıyla da dikilecek çok kıyafet almışlarsa bazı günler iki öğün alt kalite yemek yiyebiliyorlar. bu insanların on yaşından itibaren fabrikalarda çalışmaya başladığını unutmayalım.

bunun sebebi nedir peki? tekelleşme diyebiliriz. her türlü sektör bir grup hissedarın elinde. onlar da işbirliğiyle emekçiyi de sosyalistleri de ezebiliyorlar. küçük işletmeler rekabet için daha uzuca satmak gibi bir lükse sahip olmuyor. güçlü olanlar küçük işletmeleri ışık hızıyla batırıyor.
devamını gör...

sadece üç saat süren ilişkimin bitiş şeklidir. teklif almam- kabul etmem- eve dönmem, akşamında en yakın arkadaşımla ikisinin başka türden mesajlaştıklarını görmem. o kadar hızlı aldatacaksan teklif etmeye zahmet etmeseydin. hatırladıkça güldüğüm, insanlara dair güven sarsıcı rezil bir anımdır.
devamını gör...

en son minik bir öğrenci çok güzel olduğumu söylemişti. görünüşten ziyade, bana iltifat edecek kadar sevgisini kazandığım için mutluluk vericiydi.
devamını gör...

kızını da cahil bırak elin adamı eğitir. .d
devamını gör...

bir ara ateisttim ama ikinci kademeye ulaşamadım herhalde. bağlantı sorunu da olabilir.
devamını gör...

sıkıntılı aile bireyleri. arkanızı dönüp gidemiyorsunuz.
devamını gör...

sözlükte bir kadınla 2 saat konuşabilmek, diye değiştirin başlığı. ilkokul çocukları gibi sataşıp iletişim kurmaya çalışıyorlar. ne acınası.
devamını gör...

bu şanssızlığa denk gelen kişilerden biri benim. adam resmen 7/24 yüksek sesle reels izliyor. sanki evinde odasında tv izliyor. bir de uyardım ama sonradan eskiye döndük yine. kazık kadar insanları uyarmaktan ben utanıyorum. bir de bu insanlar, siz hiçbir yapmıyorsanız istediklerini izleyebileceklerini sanıyorlar. kardeşim, ben senin izlediklerini seninle birlikte izlemek, dinlemek zorunda mıyım? aranızda böyle insanlar varsa kulaklık takmanız gerektiğini ve herkesin sizin gibi reels izlemek istemeyeceğini aklınızda bulundurun.
birinin sizi defalarca uyarıp gururnuzu kırması gerekmiyor.
devamını gör...

1- bir yerde sırada beklerken arkanızdaki kişinin yanınıza sokulması ve dibinizde beklemesi. 2- birlikte yaşadığınız kişinin terliklerini sürüyerek yürümesi. 3- kapıyı, kulpunu kullanmadan çarparak kapatan insanlar.
devamını gör...

daha iki gün önce kitabını okuduğum kişi. sanıldığının aksine kafayı bulup da milleti kandırmıyorlardı bu şekilde. ısmaili sektine geçiş yapan bu kişi, ömrünün çoğunu tek başına yolda kendi fikirlerini anlatarak geçiriyor. alamut kalesini de aldıktan sonra yerleşik düzene geçiyor. fakat çelişki şu ki başta asla kan akıtmak istemeyen birisi olan hasan, daha sonra çok ünlü fedaileri faliyete geçiriyor. inanlara sinsice yaklaşıp öldüren bir çete. kitaba göre bu fedailerin başında da bir türk var. kiya isimli bu türk'ü "savaş türklerin işi." dedikleri için bilerek seçiyor. yani, "kan akıtmayı sevmem." prensibi yok olup gidiyor. hatta alkol içen oğlunu bile öldürttüyor.
bunların haşhaş kullandığını düşünen batı ise aslında sadece hasan'ın fedailerinin hiç düşünmeden kendilerini, mezhepleri için feda edişlerini anlamlandıramıyor. bir insanın kendisini böyle ölüme sürüklemesi için kafayı bulmuş olması gerekir, diyorlar ancak alkol aldı diye öz oğlunu öldürten birisi böyle maddeler kullanmazdı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim