genelde düşük rakamlardan bahsederken (artık bu kıstas 100-200 tl) kullanılan sosyal mesaj içerikli cümledir. asıl merak ettiğim insanların büyük meblağlardan bahsederken neden bu cümleyi kurmamalarıdır. sonuçta ayda bir milyon tl ile geçinen aile de var.
övünmek gibi olmasın gayseriliyim denir güzel ilimiz kayseride. insanın inceden memleketiyle övünmesi güzeldir ancak bu repliği söyleyip arkasından yatlardan katlardan bahsetmek insanın notunu düşürür. *
bu ülkede üniversite mezunlarının çoğunun başına gelen durumdur.
dört yıl boyunca sabahlanan final haftaları, yapılan ödevlerle uğraşırsınız okulu bitirmeye; ama okulu bitirdiğiniz ilk gün size nitelikli işssizler grubuna hoş geldiniz derler.
korkutucudur, sudan çıkmış balık gibi olursunuz.
ilkokulda beslenme çantalarının korkulu rüyası. o yumurta 3 saatte o çantanın içinde nasıl kokar ki, çanta açılır açılmaz herkesin yüzünde bir ekşime belirir. tabi ki de söğüş olanından bahsediyorum. rafadanı bambaşka bir lezzettir.
kimi zaman çıkmanıza kimi zaman batmanıza yol açan, kelime anlamı olarak çok sevdiğim tadını hisettiğimi düşündüğüm sözcük. ayrıca atalarımızın dediği gibi, risk yoksa zafer yoktur.
dananın en kıymetli olan ve her danada omurun iki yanında boydan boya birer tane olan sırt etinin (az yağlı ve tek parça olmasından ötürü burası tercih ediliyor olsa gerek) uzun süre tuzda yatırılıp kurutulup, çemenle kaplandıktan sonra ikinci kere tekrar kurutulmasıyla yapılan, hazırlanması neredeyse bir ayı bulan, bu zahmetinden ötürü adam gibi hazırlanmış olanının kilosu gün itibariyle 250-400 lira olan kayseri yemeği.
ince dilimler halinde yemeklerin yanında meze olarak yenmesinin yanı sıra nohut, fasulye yemeklerine katılabilir, kahvaltıda yumurtalısı yapılabilir. bunları neden yazıyorum? paylaşım evet fakat paylaşımda bir yere kadar.
kayserili bir arkadaşınızdan kayseri dönüşü gelirken pastırma getirmesini istemeyin diye anlatıyorum nitekim dediğim gibi pahalıdır ve sanıldığı gibi kayseri'de yaşayanlarda sabah akşam pastırma yemekte değildirler.
konya'dan mevlana şekeri isteyince koca paket 35 liraya gelir 10 kişi yer yer bitiremez, çorum'dan leblebi isteyince ağzında tükürük kalmayana kadar yiyeceğin paket 30 liraya gelir ne yaparsan yap yine de bitmez.
bunları bilip üzerine tutup da kayseri'den pastırma isteyip aynı randımanı beklemeyiniz lütfen. o değil dönüşte pastırma isteyen insan da bir kişi değil malum. kendi adıma söylemek gerekirse arada tamam deyip getirsem bile kayseri'den gelen yarım kilo pastırmayı çerez yer gibi oturup yiyip kalkıyorlar insanın zoruna gidiyor vesselam.
discovery channel'da ultimate survivor adında programı hazırlamış ve sunmuş olan abidir.
adrenalin tutkunudur.hafif psikopattır.
bir bölümde dağa çıkarken, onu çeken kameramana ''kamerayı kapat, isalim aşağıya sıçıcam'' demiştir ancak kameraman abimiz kamerayı kapatmayı unuttuğu için tüm dünya bu sahneyi izlemiştir.
hep vitrindekilerin dolabındakilerden daha iyi olduğunu düşünen bu sebeple sürekli alan ama bir türlü doymak bilmeyen eğer ki çalışıyorsa maaşının büyük bir kısmını ayakkabıya yatıran çalışmıyorsa da kocasını batırmaya yönelik girişimlerde bulunan ve bunları da ihtiyaç olarak düşünen kadındır.
tehlikelidir ayakkabıyı bu kadar alan kadın elbise ve makyajda da ayakkabının çok altında kalmaz düşüncesini uyandıran kadındır.
cem karaca'nın da yorumladığı, nazım hikmet'in ceviz ağacı şiirinde geçen bir ikileme.
başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
aynı türden a (as), k (papaz), q (kız), j (vale) ve 10 (onlu) içeren poker eline denir "kupalardan olması oynadığınız bölgeye göre şart değildir".
görülmesi çok nadir olan bir eldir ki bana kısmet olmuştur. as ile yüksek kent yaptığımı düşündüğüm sırada karşımda ki terbiyesiz flush royal açmıştır.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.