caesare yazar profili

makarna, salçalı makarna, ketçaplı makarna, mayonezli makarna, ketçaplı mayonezli makarna, noodle, salçalı noodle, her türlü noodle.

o kadar çok var ki hangi birinden bahsedeyim bilemiyorum.
- benim en sevdiğim besteci olan chopin ile başlayayım. kendisi klasik müziğin romantik oğludur. bestelediği balad'larla, mazurka'larla, polonaise'leriyle ve nocturne'leri ile ünlüdür. bütün eserleri kesinlikle dinlenmeye değerdir. benim en sevdiğim eserleri ise:
- chopin: mazurka op. 67 no. 2 buradan
- chopin: nocturne op. 9 no. 1 buradan
- chopin: waltz op. 64 no. 2 buradan

- yine en sevdiğim bestecilerden biri olan tchaikovsky ise bale suite'leri ile ünlüdür. örnek vermek gerekirse:
- tchaikovsky: swan lake ballet suite buradan
- tchaikovsky: the nutcracker ballet suite buradan 'en ünlü bale suite'leridir. benim en sevdiğim eseri ise:
- tchaikovsky: eugene onegin (tchaikovsky'nin bu güzel opera eserinin, bale versiyonu da mevcuttur.) opera bale bale'nin full halini bulamadım maalesef *

- paganini namıdiğer şeytanın kemancısı. virtüözitesiyle, keman kullanımıyla ve keman için bestelediği eserlerle adeta devrim yaratmış bir bestecidir kendisi. caprice'leri ile ünlüdür. en bilinen ve benim de en sevdiğim parçaları:
- paganini: la campanella buradan
- paganini: caprice no. 24 buradan

- liszt'i unutursak eğer çok ayıp olur. bestelediği -aşırı zor- etud'lerle ünlüdür. gerçi sadece etüdleri değil bütün eserleri aşırı derecede zor olmakla birlikte her biri mükemmel bir virtüözite örneğidir.
- liszt: transcendental etudes s.139 buradan
- liszt: hungarian rhapsody no. 2 buradan

mükemmel bir kaç eser daha:
- bizet: carmen opera buradan
- mendelssohn: violin concerto in e minor, op. 64 buradan
- chopin: nocturne op. 9 no. 2 buradan
- chopin: nocturne in c sharp minor buradan
- chopin: nocturne no. 21 buradan
- rachmaninoff: prelude in c sharp minor buradan
- tchaikovsky: eugene onegin lensky's aria "kuda, kuda, vi udalilis" *buradan
- massenet: werther opera buradan
- fauré: ici-bas buradan
- bach: marcello buradan
- tomaso albinoni: adagio in g minor buradan
- tchaikovsky: valse sentimentale buradan
- antonín dvořák: rusalka - "měsíčku na nebi hlubokém" buradan
- scarlatti: gia il sole dal gange buradan
- mascagni: cavalleria rusticana "voi lo sapete" buradan
- giacomo puccini : la bohème "quando me´n vo´" buradan
- monteverdi: lamento della ninfa buradan
- wolfgang a. mozart: die zauberflöte, duet papageno buradan
- mozart: le nozze di figaro, k. 492 / act 1 - "non so più cosa son, cosa faccio" isabel leonard'ın mükemmel sesinden * buradan


şu anlık en sevdiklerimden aklıma gelenler bunlar. umarım dinlerken siz de benim aldığım zevki alırsınız.

rakı

"devr-i lâ'linde baş eğmem bâde-i gülfâma ben"
(birer kor parçasını andıran o kızıl dudakların varken gül renkli şaraba asla baş eğmem.)
samipaşazade sezai'nin sergüzeşt adlı kitabında yer alan benim çok beğendiğim bir söz. bildiğim kadarıyla bu söz bir gazelin ilk mısrası.

kasım ayında doğmuş biri olarak. sonbahar kadar güzel bir mevsim yok benim için.

çok zevklidir. en küçük hücrene kadar korkarsın ama izlemeye devam edersin.

annem hep en sevdiği özelliğimin güçlü karakterim olduğunu söyler. benim yaşlarımdayken kendisinin bu kadar güçlü bir karaktere sahip olmadığından bu yüzden de benimle hep gurur duyduğundan bahseder hep. beni ben yapan en büyük özelliğim de bu herhalde.

şaşırmadım açıkçası. türk lirasının ne kadar değersiz olduğunu düşünürsek... başka bir yerlerini silmediklerine dua etmek lazım.

en kötü değil belki ama net ikinciliği hak ediyor. herneyse en azından insanın kendini bilmesi güzel şey.

kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa, bilinki en namussuzu o'dur.
- friedrich nietzsche

ne güzel söylemiş nietzsche... tamamıyla bu olaya uygun bir söz.

bu mu sizin adalet dediğiniz. her gün biri taciz ediliyor, tecavüz ediliyor hatta öldürülüyor ama ne hikmetse bunu yapan insanlıktan yoksun p***er serbest bırakılıyor. yeter... böyle bir şeyi küçücük çocuğa yapmak nedir ya. bu nasıl bir iğrençliktir. bu nasıl bir midesizliktir. lan ne istediniz küçücük masum çocuklardan. çocukların psikolojilerini düşünemiyorum bile. normalde idam yanlısı bir insan değilim ama bu kadarı da fazla artık. bu nedir ya... üstelik bunu yapan da yaptıran da çocukların kendi anne babası. yazıklar olsun... size insan demek bile bende mide bulantısı yapıyor. ülkedeki adalet sadece duvardaki yazıdan ibaret. bu insan demeye dilimin varmadığı varlıkların en yakın zamanda tutuklanması -gerçi bunlara müebbet bile az bir ceza ama- , çocukların ise bu iğrenç mahlukların elinden alınıp çocuk esirgeme kurumuna verilmesi gerek.

benim dünyam, 7. koğuştaki mucize ve ayla der susarım.

francisco tárrega tarafından bestelenmiş mi minör tonundaki gitar eseri.

var bir hayalimiz... ülkeye mansur yavaş gibi cumhurbaşkanı lazım

çello'nun ayrı bir güzelliği var. insan dinlemeye doyamıyor.
bach - marcello adagio by orfeo mandozzi
bach - cello suite no.1 by mischa maisky
tchaikovsky - valse sentimentale by aurélien pascal

mavi gözün ayrı bir çekiciliği var. yeşil de güzel ama maviyi tercih ederim.

hocamız hep verdiği testlerden soru seçip hiç değiştirmeden sorardı. bir gece öncesinden bütün cevapları ezberlerdik. ben ezberleyen taraf olduğum için kopya çekmekten çok, kopya veren kişi olurdum genellikle.

gayet normal bir şey olduğu için utanmıyor olabilirler. hem vücudun sürekli hareket halinde olmasından dolayı daha sağlıklı, hem de doğa dostu olan bir çözüm. sırf yaşı büyük diye bisiklete binmekten utanacak değil herhalde. bu başlığı kim açtıysa bu konuda aşırı derecede saçma bir bakış açısına sahip.