cillibum - en beğenilen tanımları (1. sayfa)

ablamlar kolayla fantayı sakın karıştırıp içmeyin yoksa sarhoş olursunuz dediği için kuzenle gizli gizli karıştırıp içip sarhoş olduğumuzu sanıp dağıtmamız.

küçükken belki suyla ekmek kızartıp yemiştir. ya da öğrenciyken açlıktan ağlamıştır. belki bütün gün açın halinden anlayıp akşam bi ton yemeği mideye indirip sevap kazandığını sanmak istemiyordur. sağlığına falan da iyi geldiğini düşünmüyordur.

düzen değişir, düzülen değişmez.

uzunca bir süre istiridyedeki inci gibi yaşadık. ama artık herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. ufak bile olsa yaratıcağımız farklılıkların ne kadar önemli olduğunu düşünün. o adamın bi ailesi öğretmenleri abileri kuzenleri iş yerindeki herhangi biri.. o birilerinden biri muhakkak değiştirebilirdi bu sonu.

allah şahidimdir ki kalifiyeyim.

hala herşey (son kez) mümkünmüş,olabilirmiş, gibi görünen 19.

sevmediğin akrabada bitmeyen misafirlik gibi bir yıl.

yanlış, en büyük düşmanı halinden memnun olmadığı halde hiç birşey yapamayanlardır. zincir-fil deki gibi olmadığını bildiği zincirden kurtulamayanlardır.

bir eğitimci adayı olarak diyebilirimki eğitim ana dilde olmak zorunda. bu çucuğun ileriki eğitim ve iş hayatı için elzem. ama doğru düzgün türkçeyi konuşamayan bir çocuk için önce geçiş süreci olması lazım. antalyada yaşıyorum ve ilkokul öğretmeni arkadaşlarımdan duyuyorum. sınıflarında rusu amerikalısı kürdü iranlısı vs. bir sürü farklı çocuk oluyor. en kötüsü hepsi bir sınıfta ve türkçe ders görmek zorundalar. dolayısı ile geri kalıyorlar. yani sadece kürkçeyle alakalı bir sorun olduğunu düşünmüyorum. seçmeli dil dersleriyle en azından öğretmen adaylarının desteklenmesi gerekli ve buna göre yerleştirilmelidir. belki bir çözüm olabilir.

. bunlarınki mizah falan değil düpedüz vahşet sempatizanlığı.

nerden baksan tutarsızlık,
nerden baksan ahmakça