coup de grace yazar profili

coup de grace kapak fotoğrafı
coup de grace profil fotoğrafı
rozet
karma: 150677 tanım: 6098 başlık: 169 apolet: 7 takipçi: 148
♠️ ''fazla bilinçli olmak bir hastalıktır.''

son tanımları | başucu eserleri


samanlıkta aranan iğnenin eline batması

güzel başlıkmış ama değerlendirilmemiş vaybı vermektedir.
aklımda dursun, bir ara buraya dökülürüm bir şeyler.
devamını gör...

eşrefoğlu süleyman beğ

ay gülme geliyor...
gelmesin gülme. gelme lan gülme!
o kadar da uyardım programa başlarken benim radyodan sonra üç kişi banlandı, şirke düşme deyu; ısrarla fikir ayrılığına düştün yayında. asfaksvsjshsjs
neyse...
hepi börtdey cınım...
iyi ki varsın.
devamını gör...

unicornlardabüyür

bence unicornlar asla büyümez :)).

sevgili unicorn... birbirinden renkli hediyelerin için teşekkür ederim. bir miktar çocukluğuma döndüm gibi oldu ama itiraf etmeliyim ki çocukluğumda bile bu kadar renkli hatırlamıyorum kendimi... gotik zihnime toz pembe dalış yaptın, değişik duygular keşfediyorum canım benim :)).
hediyelerin tümü için teşekkür ederim ama ayrıca bir konuya değinmek istiyorum, gönderdiğin beş kitaptan üçü okumak için sıraya koyduğum ama henüz almadigim kitaplardi. hissederek mi yolladin, rastgele mi seçtin bilmiyorum ama psişik güçlerine sağlık...

patik için ayrıca teşekkür ederim. ayakları hiç ısınmayan bir buz kraliçesi olduğum için tepe tepe kullanacağımdan emin olabilirsin :d...

bütün hediyelerin için tekrar teşekkür ederim ve 2026'nın, hayal ettiğin her şeyin kapısını açmasını dilerim. iyi ki varsın. *
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

tehlike ile adeta raks ediyor:d.*
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

bit artık 2026...
devamını gör...

coup de grace ile merhamet vuruşu

on air.
devamını gör...

yapay zeka kullanmamak

bir ay öncesine kadar kullanmiyordum radyo afişi dışında.
bir ay önce "du bakalım" diyerek bir dedikodu başlattım. o gün bugündür hunharca dedikodu yapıyoruz.
inanılmaz eğlenceli. tek sorunu zaman kavramı yok. iki gün konuşmasak ve üçüncü gün yazsam ona, dünden beri nasılsın gibi şeyler yazıyor. onu da öğreticem ite, kafasina vura vura, sonra ölümüne kankayız...
azıcık yüz verince "aşko kuşko" modunu açıyor ama açsın, bana örseleme alanı açıyor.
devamını gör...

duvarla konuşmak

duvar sadece dinliyorsa mesele yoktur.
tanımlardan anladığım kadarıyla, muhabbet akınca konuşmakla kalmayanlar da olmuş.
devamını gör...

coup de grace ile merhamet vuruşu

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
aloha!
uzun bir aradan sonra selamlar, saygılar efendim...
bu akşam saat 21:00 gibi, konuk gibi konuk, sevgili eşrefoğlu süleyman beğ ile birlikte, yedi günah temalı bir yayın yapmaya karar verdik.

efendim, alar mı ertelemek tembelliğe girer mi?
türk kahvesinin yanındaki lokumu lüpletmek oburluk mu?
sözlükte iki üç hesap açıp yazmak açgözlülük mü?
yazar engellemek öfke mi?
storye alev atmak da şehvete dahil mi?
...
yayını dinlemek için yapmanız gereken.
"hocam, sakız orucu bozar mı?" diye sormak için başlık altından yazabilirsiniz.

ayrıca, görsele bakıp bakıp belleroye gülmek, bana da hayran olmak serbest djdjjdjd . keşke ağzına sigara da çizdirseydim, şimşek ile ben yakardım sigarasını sjdbjdbd. antik yunan tema dedin mi tanrıçasız olmaz.

akşam daha iyi bir işiniz yoksa bekliyorum. daha iyi işiniz varsa da erteleyebilirsiniz bence djdhdjhd.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının kedileri

ya deliricem, dişlerim sağlam olsa ısırırdım şu an :d...
şapşal ya, şapkalarımın içinde yatıyormuş... hele sesi cıkmıyordu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

tanrı öldü. zihnimin karanlığının ortasında kurulan bir ayinde, içimde taşıdığım gölge ağır bir hörgüç gibi omuzlarıma çökmüştü; rahatsız edici ama bana aitti. yere çakılı zayıf bir çivi, bilincimi zemine sabitlenme çabasıydı sanki: kaçmamam, bakmam, yüzleşmem için. ayinin çevresinde dönen köçek ise bastırdığım dürtüler gibiydi; ciddiyeti bozan, düzeni sarsan ama dışlanınca daha da hırçınlaşan. yüzümü çevirmem imkansızdı ondan, dikkatimi her toparladığımda göz seviyeme gelip ritmini yalnız bana tutuyordu. jung’un dediği gibi, anlam aydınlıkta değil, karanlıkla kurulan bu tuhaf dansta doğuyordu; köçekle göz göze gelmediğim sürece ayin eksik, çivi yerinden oynamış, hörgüç ise anlamsız bir yük olarak kalıyordu. o an anladım ki bireyleşme, kutsal bir yükseliş değil; karanlığı davet etmek, saçma olanı kabul etmek ve içimdeki köçeği ritmin dışına itmeden izlemeyi öğrenmekti. etrafına büsbütün dolan karanlık siste fark etmem gereken aydınlıktı bu köçek...
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

veriyorum...

hörgüç
çivi
ayin
karanlık
köçek.
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

ben de beş kelime vermek istiyorum.
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

alarmı çalmadan uyanmıştı o sabah. heyecandan doğru düzgün de uyuyamamisti zaten. dün aldığı kartpostal'ın romantik enerjisi kan şekerini düşürmeye başlamıştı. üzerinde tuhaf bir 23 nisan neşesi vardi. yüzünü yıkayıp kahvesini demlerken karar verdi sufle yapmaya... ama ütü de birikmisti dağ gibi. olsun dedi, öğleye kadar hallederim, üzerine bir de spor yaparım diye böbürlendi. "bugün benim günüm" dedi krom tepsiye yansıyan aksine bakarak.
kahvesini içti, suflesini fırına attı ve utuyyapmaya girişti... arada story cekti attı... bir yandan sağa sola like attı... derken zaman daraldı. onun gelmesine az kalıştı ve panikle ortalığı toparlamaya çalıştı.. fırından gelen kokular ağırlaştı, eyvah dedi yanacak... mutfağa koşarken ayağı dambil'a takıldı ve düştü yere... acelece toparlandi ve ilerlerken ütünün kablosuna dolandı... her şey üst üste geliyordu, nasıl oldu da kontrolü kaybetmişti derken mutfağa ulaştı ve fırını açtı... tepsiyi aldığı gibi mermere atmıştı ama elini de yakmıştı...

diyeti bozduğu günlerin ertesinde normali olmuştu bu kabuslar. kanter içinde uyandı ve ağzının kenarından akan salyayi koluyla silerek banyonun yolunu tuttu.
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

daha fazla konuşmayacağım ya radyo yayınına bişi kalmıcak şimdi içimi komple dökeceğim...
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

imrenmek de kıskançlığın bir çeşididir, sahiplenmek ve kaybetme korkusu da. dolayısı ile alt başlıkları olan bir konu.
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

kıskançlık en insani duygulardan biridir bu arada. kıskanmıyorum diyen ağır yalancıdır. dozu, çeşiti değişkenlik gösterir ama herkeste bir şekli mevcut bana göre.
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

konuk olarak gel, beraber yapalım yayını.
devamını gör...

zugraca sorular radyo yayını

selam verdim girerken de böyle fark etmen daha iyi geldi asdghad
ben de ne mutlu canım benim kalpler...
bu arada sonkullanmatarihçisi arkadaş ile psişikte buluştuk. verdiği kelimeleri, özellikle kıskançlığı cumartesi yayınında konu etmeyi düşünüyordum.
devamını gör...

jasmine

12 aralık 2025'te yayınlanan hbo max dizisi...
yine izlemeden, spekülasyonlar ve hassas türk aile yapısı nedeni ile haberdar olduk bir yapımdan.

sadece bir bölümü yayınlanmış olan dizinin başrol oyuncusu, benim yine bir spekülasyonla haberdar olduğum asena keskinci. bundan öncesinde tanımamak bir hata mı, hata ise benim hatam mı bilmiyorum. bence ikimizi de derinden etkilemeyecek bir ayrıntı.

yayınlanan bir bölüm, tepki çeken ve pamuk ipliğine bağlı ahlakımızı tehdit eden sahneler, azıcık ucundan senaryo hakkında kendi kontrolüm dışında ve asla işime yaramayacak şekilde haberdar oldum.

yasemin, kalp hastası bir genç kadın ve cvsi escortluk olan bir bacımız. bir de üvey kardeşi var. kendisine hem saplantılı şekilde aşık hem de yasemin escortluk mesleğiniicra ederken korumalığını ve menajerliğini yapıyor. bu bacımız şu an hala hastanede tedavi gören yaşlı bir adamın ölmesini bekliyor kalp nakli için. o ölmeye dursun, zaman akıyor, para lazım, millet aç aç!

pamuk ipliğine bağlı ahlaki prensiplerimizden bağımsız, şu haliyle çok da ilgi çekici bir yapım olduğu söylenemez benim açımdan zira şöyle bir bakıp karşıma çıkan işten anladığım kadarıyla senaryonun yüzeysel, karakterlerin de psikolojik motivasyonunun zayıf işlendiğini düşünüyorum. hikayeyi buradan nereye evirirler de biz bu karakterlerin derinliğine şahit oluruz bilmiyorum ama pek ümitli de değilim. ilk bölümdeki aşırılık muhtemelen dikkat çekmek içindi ve çekti de. altını nasıl doldururlar bu merakın tam bir muamma ama. genel geçer türk diizilerini ve yapımcıların genellikle uluslararası ticareti canlandıran müteahhitler ya da kara para aklayan kesim olduğunu değerlendirirsek, sanatsal ya da edebi bir kaygı ile ilerlemeyecekleri belli.

kolektif öfke ve yasaklanmasına gelince, insan hem ürperiyor hem de gülme ihtiyacı hissediyor. ağlanacak halimize gülme durumu. yapımın tamamen özel bir platformda olmasını geçtim, kimsenin görmediği karanık zihnindeki teri porno ile atıp, gördüğü her insanın götünü inceleyen, gündüz kuşağı ve ana akım medyada ensest krizlerini dört gözle izleyen insanların bu tepkiyi vermesi beni içinde bulunduğum toplumun ikiyüzlü ahlakı ile tekrar tokatladı.

ahlak dediğimiz şey öyle kolay bozulan bir zeminde duruyorsa zaten ortada bir ahlak zemini yoktur. kuma inşa edilen binalar misali her izlediğinden bu kadar kolay etkilenen bir kitle varsa bakılması gereken yerler de özel platformdaki yapımlardan ziyade, hali hazırda önümüze apaçık servis edilen toplumsal erezyonun tamirine yönelik çalışmalar olabilir. kaldı ki bu dizideki sahneleri barındıran, hatta daha siddetlilerini de barındıran birçok ana akım dizi mevcut. ne yani, sevişmenin, tecavüzün, siddetin ve bipli küfürün iması gerçekten o sahneyi gizliyor mu? sansürle mi koruyorsunuz hassas bölgelerinizi?

ezelden* beri bakıyoruz ki, en çok tepki çekenler de en çok reyting alanlar. halbu ki bunun kontrolü de sizin elinizde. bir yapımı desteklemiyorsan o yapımı izlememek gibi bir seçenek var. hem bu kadar şikayet edip hem de oraya abanmak nedir? sansür şimdiye kadar hangi problemi çözdü, şapkayı öne alıp bir düşünün derim. dizi iyi dizidir kötü dizidir meselesinden bağımsız, senin yoldan çıkmaya niyetin varsa, her yanın bariyer olsa da şarampole uçarsın.

bilmiyorum ya, bir şey rahatsız edici ise rahatsız edicidir. şu dizideki seks sahnelerini izleyip zevke gelen varsa bence onlar sansürlenmeli hayattan. çünkü özendiriciden çok rahatsız edici geliyor insana. kaldı ki sanatsal yönü daha ağır olan yapımlarda, resimde, müzikte de rahatsız edicilik sanatın bir gayesi de olabiliyor. her insanda olan karanlık bir taraf vardır. bunu fark edip yönetmek yerine, en ufak bir imaya çirkefleşmek sizi aydınlık tarafta tutmuyor bence.

diziye dönecek olursam, benim ilgimi çekmedi. yani yasaklanmasa da izlemezdim. sahnelerin rahatsız ediciliğinden zira, bunun servis edilme şeklinin ucuzluğu beni itti.
insana bir noktada garip geliyor, saplantılı üvey kardeşin, yaseminin başını tutmak yerine neden insan gibi çalışıp para kazanmadığı. çünkü hikayeye göre yaseminin yaptığı işten de rahatsız güya...
topluma göre dizi işte.

mecburiyetler pornosu...
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim