aura yazar profili

aura kapak fotoğrafı
aura profil fotoğrafı
rozet
karma: 146482 tanım: 5634 başlık: 156 apolet: 7 takipçi: 137
♠️

son tanımları | başucu eserleri


babıls ile büklüm gemisi radyo yayını

normalsozluk.com/entry/3283537
devamını gör...

babıls ile büklüm gemisi radyo yayını

her yerde saç var, yerlerde saçlar
kimin bu saçlar? bilemiyorum
uyandığımda, yabancılarla
kendi evimden de gidemiyorum
sandım sen varsın
yok öyle değil
özür dilerim, diyemiyorum
ben olsam, almam beni
adamdan, saymam beni
uzun uzun, soymam beni
deli miyim?
ben olsam bakmam bana
bi çorba bile yapmam bana
tüm bunları sen öğrettin bana
sevgilim
devamını gör...

babıls ile büklüm gemisi radyo yayını

babıl boyun yayınını da ben açıyorum, hadi bakalım.
normaller.com/radyo/
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

hahhhahahja. yine mi sen?
t: kabız gibi.
devamını gör...

babıls ile büklüm gemisi radyo yayını

heyecanlandım:>
devamını gör...

sözlük yazarlarının bikinili fotoğrafları

onu da attık. oyumuzu favımızı aldık. veren eller dert görmesin :d.
devamını gör...

kısa boylu kadınların sinirli olması

(bkz: yarısı da yerin altında)*
devamını gör...

sözlüğün en kaliteli 5 yazarı

sözlük beşten büyüktür.
devamını gör...

kardeşimin hikayesi

2013'te yayımlana zülfü livaneli romanıdır. yayımlandığı yıl, eylül ayları zamanı, işlerimin çok da yoğun olmadığı bir zamanda, kitapçının tavsiyesi üzerine aynı günün akşamına okumaya başladığım ve ertesi günün sabahında bitirdiğim bir kitaptır aynı zamanda. hatırı sayılır kalınlıkta olmasına rağmen bu kadar kısa sürede bitirdiğim ilk ve tek kitaptır.

-daha sonra tekrar okudum tabii çok hızlı ve uykusuz okuduğum için.-

öncelikle, anlatım dili oldukça sürükleyici, betimlemeleri oldukça tadında, bağlamları, aforizmaları oldukça etkileyici; bir kitap okur gibi değil de profesyonelce kurgulanmış bir film izler gibi bir deneyimdi benim için, oldukça sinematik bir anlatım. önce olay merakımı cezbetti, acaba katil kim diye bir sonraki sayfayı döndürdüm. sonra ahmet'in olaya ve olay gecesi olan partiye bakış açısı ve insanlarla ilgili düşünceleri ilgimi çekti. sonra daha da giderek ilgi çekici bambaşka olayları okurken buldum kendimi. bu olayları anlatırkenki betimlemeler ise zihnimde bir surete dönüştü. gazateci kızı da, mehmet'i de, ahmet'i de sokakta görsem tanıyacak haldeydim. polisiye gibi başlayıp, insan psikolojisinin zemin katlarında dolaşan, inception gibi bir roman. her bölüm, bir sonraki bölümü merak ettiriyor.

aslında oldukça filme gidebilecek bir roman olmasına rağmen, o dönem, zülfü livaneli bir röpörtajında, kesinlikle film olarak çekilmesini istemediğini belirtmişti.

sabah olup da kitap bittiğinde, mehmet'in kulağıma fısıldadıkları ve yaptığı sürprizden dolayı uyuyamamış ve kitaba tekrar başlamıştım.

ayrıca kapak tasarımını da çok beğenmiştim. belçikalı ressam rene magritte'nin les amants tablosundan alınan resim, kitabın içinde barındırdığı mesajlara etkili bir gönderme tadında.
arkasında da şöyle yazıyordu:

"aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir"
devamını gör...

dorian gray'in portresi

"basil hallward, benim olduğumu düşündüğüm kişidir; lord hanry, dünyanın ben olduğumu düşündüğü kişidir; dorian gray ise benim olmak istediğim kişidir. belki başka bir çağda..."

oscar wilde, 1800'lü yılların sonuna doğru yazdığı bu ilk ve tek romanı için bu yorumu yapmıştır. dolayısıyla kendisinden oldukça fazla izler taşıdığı aşikar.

wilde, bu tek roman ile viktorya dönemi'nin ahlak anlayışına meydan okurken, bireyin içsel yozlaşmasını, estetik takıntısını ve ahlak çatışmasını ustaca harmanlayarak edebi bir ayna sunmuştur. bireyin arzuları ve vicdanı arasında sıkıştığı, günden güne yozlaşan bir kimlik anlatısıdır.

roman, viktorya dönemin ingilteresinde geçer. görünüşe ve düzene aşırı önem verilen bir çağda. dışsal ahlaki normlar ile içsel arzuların çatışması, dönemin insanlar üzerindeki baskıcı etkisini yansıtır. wilde, bu eseriyle dönemin ikiyüzlü ahlak anlayışına muazzam bir eleştiri getirmiştir.

anlatım yönünden de oldukça başarılı bulduğum bu eser, tabiri caizse wilde'nin hayatını tepetaklak etmiştir. bunun sebebi ise barındırdığı eşcinsel öğeler gösterilir. ilk etapta "acaba nasıl bir şey okuyacağım" diye tereddüte sürükler ama zannedildiği ya da iddia edildiği gibi rahatsız edici bir yanı yoktur. kitabı, sansürsüz baskı olan everest yayınları baskısından okudum, sansürleyecek bir şey bulamadım. bence herkesin okuyup, dorian nezaretinde kendisi ile yüzleşmesi gereken muazzam bir kitaptır.

konusundan bahsedip spoiler girmek istemiyorum* ama karakterlere kısaca değinebilirim:
dorian gray, güzelliğin ve gençliğin mutlak değer olduğuna inandırılan*, giderek içsel çürüme yaşayarak haz nesnesine dönüşen trajik bir figürdür. başta masum ve meraklı bir gençtir ama zamanla hedonizm ve nihilizmin temsilcisi olur. dürtüsel benliğin giderek baskınlaştığı ve vicdanın portreye yansıtıldığı bir yapıda işlenmiştir.

lord hanry, dorian ile tanışmasına basil hallward vesile olmuştur ve onun ruhunu zehirleyen, estetikten başka gerçek tanımayan, nihilist ve manipülatif bir figürdür. dorian'ın ruhsal deformasyonunda entelektüel bir katalizördür. onun temsil ettiği söylemler, zamanın baskıcı ve ikiyüzlü ahlak anlayışına karşı bir entelektüel anarşidir. kendisinden etkilenmemek oldukça güçtür.

basil hallward, dorian gray'e hem platonik hem de imgesel bir aşk besleyen ve dorian'ın portresini çizen resaamdır. vicdan ve duygunun temsilcisidir. öldürülmesi, dorian'ın kendi vicdanını ve masumiyetini ortadan kaldırması olarak okunabilir. dorian'ın süperegosuna karşılıktır.

aslında wilde, sanatın yaşamdan üstün olup olmayacağını tartışır. lord hanry'nin "sanat için sanat" anlayışı ile basil hallward'ın sanat yoluyla ahlak" anlayışı çarpışır. dorian ise bu iki uç arasında savrulan bir denektir. wilde'ın, "ahlak dersi vermeyen bir kitap ahlaksız sayılır" ironisi, bu romanda kendini tam olarak gösterir.
devamını gör...

hep aynı yazarların fotoğraflarını görmekten sıkılmak

başkasının fotoğrafını paylaşmam doğru olmazdır.
devamını gör...

anın fotoğrafları başlığını sürekli yanlış okumak

astigmat kaynaklıdır.
siz wiz olun, gözlüksüz bakmayın başlıklara. ben baktığm!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

anın fotoğrafı

sevmediği yazarı oyladınız diye sıfatı turşu satan kızlar için, işten yorgun argın gelip bir de kışlık turşu kuran hatunları üzdünüz beyler...
dahlvier kankam favladı bile xd.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

osmaniye denince akla gelenler

bana bir şey anımsatmadı.*
ne demekse osmaniye? kadın ismi heralde.
devamını gör...

sivas denince akla gelenler

selda bağcan, sivas katliamı, tülin şahin.
devamını gör...

bir başlığa entry girmek istemek ama daha önce yazılmış 15 sayfayı okumaya üşenip vazgeçmek

üç satır başlığı görünce afallamakla ilgili de olabilir.
devamını gör...

sözlükte taşkınlık çıkartmaya çalışan yazar

ben değilim, çıkaran olursa izlerim ama size hayırlı zirveler.
devamını gör...

sözlük radyosu kaçak yayınları

afssdfsgssjgahdksa... ne kontrolsüz bir yayın skjdhkjlda
devamını gör...

düşünüyorum öyleyse yarın

#3733459
benim de ilk sözlüğüm. birden hazırlıksız yakalanınca kendi kendime ''düşünüyorum düşünüyorum'' diye sesli acele ederken aklıma gelmişti. bende de anlamı yok teleme sanatım dışında. .d
devamını gör...

düşünüyorum öyleyse yarın

#3733446
sözlüğe girerken ''düşünüyorum öyleyse yarın'' nickini almaya çalışmıştım. kafa kafaya geldik sayın yazar. o derece.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim