yumurta ile yapılan bir tava yemeğidir. tarif için içerisine koyulan malzemeler değişkenlik gösterse de aşağı yukarı malzemelerin misyonu aynıdır. adı
fransızca'dan gelir ama hikayesi çağlar öncesine dayanır.
antik persler, yumurtayı kırıp içine çeşitli malzemeleri ekleyerek yaptıkları
kuku omelet* tarzı bir tarifle modern omletin zeminini hazırlarlar. yumurtanın hem kolay pişmesi hem de besin değeri bakımından zengin olması, askerler ve krallar tarafından çokça tercih edilmesini sağlar. orta çağ avrupa'sında omlet; şekerli, tatlı dolgulu ya da etli baharatlı seçenekleri ile sofralara yerleşir; ancak asıl formunu 16. yüzyıl fransa'sında yakalar ve
"omlette" ismini de bu aşamada alır.
bir
efsaneye göre
napolyon bonapart, bir gece ordusu ile toulouse civarında bir hana uğrar. han sahibi onlara cinaslı bir omlet yapar; napolyon bu lezzeti oldukça sever ve ertesi sabah askerleri için devasa bir omlet hazırlatır. bu vesileyle omlet, askerlerin sıradan bir kahvaltı seçeneği olur.
günümüz modern mutfağında ise omlet, her kültürde kendine has yorumlanabiliyor. örneğin; ispanyol omlet klâsik omlet tekniğinden farklı olarak daha ziyade çırpılmış (scramble) olarak hazırlanır ve içine fırın patates parçaları eklenir. japonlar da tabii ki durur mu, yapıştırır pirinci.
ama biz kendi işimize bakalım:
yumurtaya süt veya süt kreması veya yoğurt ve dilenen baharatlar eklenilerek omlet harcı yapılır. yakışacak baharatlar; tuz,karabiber, isteğe bağlı pulbiber, rendelenmiş muskat olabilir.
yumurta sayısına göre (örnegin 3 yumurta için 1,5 tatlı kaşığı) gereken miktarda süt/krema/ yoğurt eklenip, iyice homojen bir karışım oluncaya kadar çırpılır. gerekirse süzgeçten ya da blenderdan geçirilebilir.
omlet karışımını hazırladıktan sonra tavada, yaklaşık 1-1,5 yemek kaşığı yağı ısıtıp, üzerine omlet karışımını dökülür ve tavaya tamamen yayıldıktan sonra, orta ateşte bir spatula yardımı ile hafifçe aşındırılarak üstteki çiğ yumurtanın alta geçmesi sağlanır. genel bilinenin aksine, omletin üst kısmı kuruyana kadar pişirilmez. eğer yumurtayı çok iyi pişmiş tercih etmiyorsanız çevirmenize gerek yoktur. iyi pişmiş seviyorsanız da, çevirmeden önce üst kısmın tamamene yakın kuruduğundan emin olun. uygun tava kullanıldığında o kadar zor bir şey değildir ters yüz etmek. ille de zorlanınca ve ille de çevirmek gerekiyorsa, şovu bir kenara bırakıp geniş bir spatula yardımı ile çevirebilirsiniz ya da omleti bir tabağa aktarıp, tekrar tavaya ters yüz ekleyebilirsiniz. imkânlar daraldıkça çareler artar.
bu aşamadan sonra omleti ister sade olarak ister içine bir takım malzemeler ekleyip, katlayarak sona erdirebilirsiniz. örneğin ben bazen omleti ikiye bölüp iki kerede pişiriyorum. ikinciyi pişirirken üstüne malzemeleri ekleyip, ilk pişirdiğim omleti de üzerine örtüyorum. böylece yarım ay değil, dolunay şeklinde dolu dolu bir omlet elde ediyorum.
bu kadar tüyo ile bence yaparsınız, hâlâ yapamayacak olan varsa, allah aşkına o ocağı batırmasın, parası neyse verelim, çıksın bir restorantda yesin.
edit. yazım yanlışları.
devamını gör...