essay kısmında en eski ve en önemli mesleklerle alakalı bir başlık verilmişti. bunun dışında speaking oldukça temeldi, havadan sudan konuşur gibi konuşmuştuk. diğerlerini hatırlamıyorum bile ama baya basitti genel olarak. 90 üstü bir şey alarak en düşük ortalamayla başvuran kişi olmama rağmen tüm fakültede burslu gönderilen 2 kişiden biri olmuştum. bu konuyla çok övünme fırsatım olmuyor, özür dilerim.
başka bir ingilizce sınavına girmediğim için karşılaştırma yapamayacağım ama en çok okuma anlama kısımlarının yorucu olduğunu hatırlıyorum.
7 yıl asus kullandım, ilk kişisel bilgisayarımdı. sonra toplama masaüstüne geçtim. yaşlılıktan bir çok sorunu vardı ama hiç ısınmadı. hala çalışıyor (9 yıl oldu)
"..
there’s a bluebird in my heart that
wants to get out
but ı’m too clever, ı only let him out
at night sometimes
when everybody’s asleep.
ı say, ı know that you’re there,
so don’t be
sad.
.."
üniversiteye geçip daha 18 olmadığım için barlara alınmadığım gün dün gibi aklımda. şu an 26. yaşımın içindeyim ve hala aynı yersiz yurtsuzluğu hissediyorum.
konuyu dert yanmaya çevirmeden söyleyeyim, çok hızlı geçiyor gerçekten. 4 yılım kaldı, aile yanındayım. 18 yaşında tek yaşıyordum en azından. gerileme mi bu?
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.