duzbirinsan yazar profili

duzbirinsan kapak fotoğrafı
duzbirinsan profil fotoğrafı
rozet
kafa izninde
karma: 83 tanım: 6 başlık: 0 takipçi: 1

son tanımları


pic

anlatacağım tonlarca şey birikti, ve anlatacak bir tane insan evladının olmaması ona rağmen kalabalıklar içinde boğulmanın verdiği boğaz kuruluğunu yaşıyorum. ne silkim duygularmış hasret kaldığımız ve de üzerimizde ağırdam ağıra taşıdığımız. ne bir yas telafi eder yokluğu, ne de bir tebessüm var eder varlığımı.
net bir şekilde piç olmanın verdiği hazzın acı kısımlarını yaşıyorum.
daha önce seyreltilmiş düşüncelerin etkisi altındayken, şimdiyse gerçekliklerin karşısında durmuş, öylece durmuş yaşıyorum. ne koca bir kayıp bir başkaları değil de bir başkalarında olduğun benlik, benlikler.
bir piçin başlamadan biten önemsiz sözleri.
devamını gör...

günah çıkarmak

kahvenin telvesinden gelecek umut ettiğimiz gibi, insan kendisinden de öyle umut etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
kim, kimileri yahut birileri kendi başına suçlu değil. yine de günah keçisini oynaktan çekinmeyen bir benim. düşüncelerimin başıboş, dayatılmış gibi görünse de vazgecilmesi çok basit. yine de, bir günah keçisi varsa, o da benim.
günahlarımın arkasına sığınamayacak kadar büyük, anlaşılmayacak günahlar kadar irili ufaklı küçük bir şeylerim. dikkatini çekerim, sadece bir şey değilim, en az senin kadar bir başka biriyim.
ayağımın sık sık takıldığı yerde, yorgun düşmedikce benliğim, ayaklarımı biraz havaya kaldırabilirim, öte türlü gereği yok der geçerim...
deniz kenarında, ya da bir akar su serinliğinde, en olmadık bir su birikintisinde olan anılarınızın size yük olduğu kadar, o suyu nasıl ağırlaştırdığını hayal edin, demicem. tüm günahların çıktığı o en güzel anları lekelediği günde rahat olun. çünkü artık kefaretini ödemiş, özgürsündür.
devamını gör...

ölmenin en iyi yanı

yalnız değilsin, sen gibi yüzlerce insan, yüzlerce hayatın içerisinde bu duyguyla bir başka güne uyanıyor. benim buna dahil. yine de yitip gideni ve bunu göreni de gördüm. sanıldğı gibi değil. umduğun gibi değil. ulaşamazsın, ulaşmak istenilen yere. herkes sen gibi değil, kendini özel hissetmen içinde bir başka sebep. sen bir başkası değilsin!

nice şarkılar, nice okunulanlar geride kalacak. her andığın, ait olduğu sularda yüzecek.

bunlara şahit olmak zor değil.
sadece bir gün daha, emin ol diğerlerinden ayrı olacak. ve diğerlerinden ayrı olacak başka günlerde yaşadıkca unutacaksın.

sahip olduğun her bir deneyim bir başka seviyenin habercisi.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

bir takım kurallar var küçüğüm, bunlar yazılı değildir. yaş aldıkça öğrenmen gerekir. gereklidir de, diğer türlüsünü deneyim etmeni istemem. kendi sürecinde içini bunaltan her me varsa tepki göstermelisin. sesini çıkarmalısın. emin ol, pasif agresif olmaktan iyidir.
hayatta en son yapman gereken şey, kendi öz saygını yitirmendir. hiç bir şey, emin ol hiç bir şey senden daha kıymetli değildir. bunu anlamıyor olsan bile çevrene baktıkça, değer verdikce bu konu hakkında bilgi sahibi olacaksın.

gözlerimin önünde yitip giden yüzlerce yaşam gördüm. her biri kendi nezdinde asi, fakat dön bak hayatlarına bitik. bitmiş. kabullenmiş. hiçte göründüğü gibi değil. peki ya sen, böyle mi olmak istersin?

sana dayatılan tüm düşünceleri, kavramları unut. öğretilmişliğin dışına çık
yalnızlık ap açık. fakat özgürlük bir o kadar da açık.

her bir şeyden şikayet edeceğiz elbet, her birşey her zaman yaşantımıza uyacak değil! yine de yıkıcı olmamaya özen göster. her ne olursa olsun, kırılan bir başkası değil, kendin olacaksın.

bir yaratıcıya inan demiyorum küçüğüm. empati den de yoksun yaşama istiyorum. fakat kendinden çokta ileri gidip başkası olma.

hayat, gözlerine bir başka yöne çevirdiğin hızda değişir. bunu sen beceremeyebilirsin, fakat bunu sana kanıtlayacak yüzlerce insanla karşılacaksın.

duyguların hüküm sürdüğü bir coğrafyada düşüncelerin gücünü çokta geç olmadan öğrenmelisin.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

babam, sizlere ömür. öyle ki, çok öncesinde kaybettiğimi düşünmeme rağmen bu bir başkaymış diyebileceğim duygular söz konusu.
dinlediği türkülerin hafızamın yitik köşelerinde öylesine yer edinmiş ki hatırlatıkca irkiliyorum. dinledikçe de yaşadığı gençlik buhranlarını bir nebze anımsıyorum.
öte yandan anneme üzülüyorum. sözde babam duygularını dile getirmeyen bir karakterken, annemin uykusuz kaldığı gecelerin verdiği kondisyon olsa gerek daha bir ketummuş. fakat her ne olursa olsun bir şekilde yol arkadaşıydılar. iyisiyle kötüsüyle bir yaşamı geride bıraktılar. diğerinin ne kadar yaşayacağı muamma.

neden insanların cinsiyeti üzerinden bir takım yükleri sırtlanmak zorunda olduğunu anlamış değilim.
neden insanların bulunduğu çevrenin kültürel zorunluklar boyunduruğu altında yaşadığını yine anlamış değilim.
neden?
neden?
neden sadece bir insan olarak yaşayıp öylece geçip gidemedik?

neden genetik aktarımlar altında yaşamak zorunda kaldık?
neden yerli yersiz yargılandık?
neden yok sayıldık!
neden hor görüldük!?

çokca neden altında yetimleşmiş duygular yaşadık.
ne zaman imrenerek bakmaktan vazgeçeğiz çevremize?

bir kaç satırın ardına büyük bir ölüm bırakıyorum. kaybettiğim bir baba değil, aynı zamanda bir arkadaş, bir dost, bir öğretmendir.
işin acı tarafı sadece benim için geçerli değil. yüzlerce insanın hayatına dokunduğu insanlar içinde geçerli. şimdi ölümden her biri habersiz
her bir yaşamın ardında bıraktığı yükle, umutlu bir dünya hayal etmek mümkün mı?
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

çoğumuz günahlarımızdan arınacak bir yere ihtiyaç duyarken, gerçekleri kusacak insanları hayatımızda barındıramamanın verdiği inançla yaşıyoruz. kimlikli, kimliksiz sürdürdüğümüz çoğu iletişimin içerisinde irili ufaklı kırıklıklar taşımaktan da kendimizi alıkoyamıyoruz. hangi dna nin eseri bu kuyruğunu kesemediğimiz anlamış değilim.

şu an, zamanının değerini farkına varamamış birisi olarak; şu raddeye kadar yazılan şeyleri okumuş kişi bir kaç saniyeni ayırıp durmalısın. yazının akışı belki kendi akışına etki edecek, belki de ne zırvalıyor bu mınkun diyeceksin.
fakat her ne olursa olsun, bu raddeye kadar gelmiş olman, yolların keşiştiğinin belirtisi olsa gerek. hiç bir şey senin hissetiğin kadar özel değil. sen, o deniz suyu ile tatlı suyun karışmadığı eşikteki kişisin. ne tatlı, ne de tuzlu. hayatta bundan ibaret inan. deneyim ettiğin kadarıyla var olup, deneyimlediğin kadarıyla yokluğa karışacaksın.
bunun özgüvenini en azından üzerinde taşımalısın ki, kendine olan saygını yitirmemelisin.

hiç birşey içimizde nüks ettiği kadar etkileyici değil. nice bekleyişlerin verdiği yıllanmalar doğrultusunda istenilen damak tadına erişememenin verdiği bozukluk var üzerimde. sirkeye de böyle ihtiyaç duyulmuş olsa gerek. düşünsene, hatanın sonucunda ulaşılan bir durumun genel geçer bir hal alması gibi değil mi? şarap değilsin, fakat her sofrada yer alıyorsun. oysa ki senin istencin demlenmiş bir şarapken, bozukluğunun verdiği tatsızlıkla başkalarının sofralarını tatlandırıyorsun.
hah! işte tam işte söylemek istediğim bu.

kendinden öte bir şey var ise, oda kendinden öteye bırakamadığındır sevgili yazar. her ne olursa olsun, kendinle kalmanın farkındalığını kazanman dileğiyle. sonuna kadar geldiysen eğer teşekkür ederim. bir başka başlangıçların olması dileğiyle esenkal.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim