edemapardayan yazar profili

sevim ak, çocukların dünyasını samimi bir dille anlatan çocuk edebiyatı yazarı. hikayelerinde macera, dostluk ve hayal gücünü ön plana çıkarıyor. çocukların hayal gücünü besleyen hikayeler yazmak sevim ak için çocuk edebiyatındaki en önemli hedef.
gökte biri var
kırık şemsiye
uçurtmam bulut şimdi
gemici dedem
vanilya kokulu mektuplar
sakız kızın günleri
toto ve şemsiyesi
penguenler flüt çalamaz
sıcak çikolatalı yolculuklar
dörtgöz
domates saçlı kız
lodos yolcuları

behiç ak, astrid lindgren anma ödülü’ne 2014 ve 2021’de hans christian andersen ödülü’ne ise 2022’de aday gösterilmiş önemli bir çocuk edebiyatı yazarı. eğlenceli, sorgulayıcı hikayeler yazıyor. mizahi ve düşündüren tarzıyla çocuk edebiyatında yer edinmiş bir yazar.
çatıdaki gezegen
yıldızların tembelliği
uyku şehir
yüksek tansiyonlu çınar ağacı
kedilerin kaybolma mevsimi
vapurları seven çocuk
galata’nın tembel martısı
sevim ak ile birlikte yazdığı uçurtmam bulut şimdi

bugüne kadar asla yapmayacağımı sanıyordum. kış günü olmasının da verdiği bir rahatlıkla bugün pantolonu üzerimden çıkarmadım ve daha rahat hissettim. evet üstünde bir yük gibi hissettirdiği oluyor ama hiç dışarı çıkmayacağın bir günse o rahat kıyafetler bir süre sonra seni deli ediyor. tabii pantolonu tamamen hayatından çıkaran birisine de hayranlık ve saygı duyarım. zor iş bence.

eflatun cem güney cumhuriyet dönemi çocuk edebiyatı yazarıdır. uluslararası çocuk kitapları birliği’nin verdiği hans christian andersen ödülünü 1956'da açıl sofram açıl ile 1960'da dede korkut kitabıyla iki kez almıştır. masalcı baba ismi ile bilinir.
dertli kaval (1941), en güzel türk masalları (1948), bir varmış bir yokmuş (1956), nasreddin hoca (1957), evvel zaman içinde (1957), gökten üç elma düştü (1960), az gittim uz gittim (1961)

cumhuriyet dönemi çocuk edebiyatı yazarıdır. bir gün büyüyeceksin (1956) adlı romanını yazmasıyla doğan kardeş çocuk romanı ödülünü kazanmıştır.
çikolata (1967), düşleme oyunu (1979)

pertev naili boratav edebiyat tarihi ile ilgili yazdıklarıyla tanınır. çocuk edebiyatını da çalışmalarıyla etkiler.
zaman zaman içinde, az gittik uz gittik

cumhuriyet dönemi çocuk edebiyatı yazarıdır. devlet tiyatrosunda sahnelenen ilk çocuk oyunu olan altın bilezik'i yazmıştır.
çocuklarımıza resimli şiirler, bir çocuk kayıp, çitlembik kız, çocuklara kahramanlık hikâyeleri, ülkü öğretmen, balık çocuk, uykucu mahmut
ülkü öğretmen kitabından...

ebubekir hazım tepeyran milli edebiyat dönemi çocuk edebiyatı yazarıdır. kaleme aldığı küçük paşa adlı eseri ilk kez bir çocuk başkahramanın yer aldığı eser olarak türk edebiyat tarihinde yer alır. romanda bir çocuk karakteri yer alması sebebiyle çocuk edebiyatı olarak düşünecek olursak çocuk edebiyatı romancılığı ebubekir hazım tepeyran ile başlar.
küçük paşa romanından...

cumhuriyet dönemi çocuk edebiyatı yazarlarındandır. ilk çocuk romanlarından birisi olan bağrıyanık ömer romanını ''yurdumun çocuklarına'' ithafıyla yayınlar. boşanan anne babasının başkalarıyla evlenmesi ile hayatı tamamen değişen ömer'i anlatır.

ibrahim alaaddin gövsa, çocuklar için şiir yazan aynı zamanda çocuk edebiyatı kavramını da ilk kez kullanan yazar.
çocuk şiirleri kitabından...

1859 yılında kayserili doktor rüştü'nün yazdığı ilk türkçe alfabe kitabımızdır. bu eser çocuklara alfabeyi ve sayıları da öğretmeyi amaçlar.
eğitimin yanında eğlendirmeyi de amaçlar. bu yüzden ilk fabl çevirilerini yapmıştır: kabak ile köylünün hikayesi, deryaya giden balığın hikayesi, karınca ile ağustosböceğinin hikayesi, kedi ile farelerin hikayesi.
hikayeler diyalog şeklindedir.
nuhbetü'l-etfal “çocukların en seçkini” anlamına gelir.

fransız çocuk edebiyatı yazarı.mizahi bir şekilde bir eşeğin aile kurma çabasını öne çıkaran bir eşeğin hatıraları romanını yazar. kendini beğenmiş, zeki,becerikli, benmerkezci, bazen de kötüdür karakter. kurduğu aileyi kaybetmemek için haydutlarla kavga etmek zorunda kalır.
yazarın diğer eserleri: yeni peri masalları, örnek küçük kızlar,tatil, sophie’nin başına gelenler

fransız çocuk edebiyatı yazarıdır. kaz ana’nın öyküleri yazdığı çocuk masallarıyla büyük ün kazanır. peri masalı türünün ilk örnekleri kabul edilir. perrault, masallarında canlı ve renkli anlatım kurması, düşsel ortamlar çizmesi gibi ona özgü nitelikleri ile bilinir.
uyuyan güzel, kırmızı başlıklı kız, külkedisi, parmak çocuk ve çizmeli kedi

1849-1924 tarihlerinde yaşamış ingiliz çocuk edebiyatı yazarı.
en bilinen eseri küçük prensestir. hindistan'da büyüyen, ingiltere'ye yatılı okula gönderilen, babasının ölümü üzerine de hayatı alt üst olmuş sara'nın hayatını anlatıyor.
yazarın aynı zamanda küçük lordadlı eseri vardır.

ferdinand de saussure'a göre 's.ö.z.l.ü.k' sözcüğündeki sesleri yan yana dizip oluşturmam ile oluşan bu biçimsel form gösterendir. 'sözlük' dediğim zaman karşıdaki kişinin zihninde oluşan kavram ise gösterilendir. sözlük kelimesinin ifade ettiği anlam ise göndergedir. bu üç kavramın yani anlamın ve işitimin birleşimi ise göstergedir. dilin işlevlerinden biri olan göstergeyi açıklar nitelikte wittgenstein'ın bir sözü var.
eğer gösteren yani sözcüğü daha önce hiç duymamışsam gösterilen yani zihnimde bir anlam oluşmaz.

dil bilim içerisinde yer alan derin yapı ve yüzey yapı kavramlarını, port royal okulunun dil hakkındaki görüşlerini; (bkz: chomksy) bu cümle ile tanımlar. direkt onun söylemediği, alıntıladığı bir şey de olabilir.
burada üç yargı vardır
-görünmeyen bir tanrı vardır.
-dünyayı tanrı yaratmıştır.
-dünya görünür.
bu üç yargının vermek istediği anlam dilde şöyle karşılık bulur.
derin yapı: dilde yer alan örtük bir anlam
yüzey yapı: bu örtük anlamın sözdiziminin gerçekleşmesi, cümlenin son halini alması.

dilin doğuşu ile pek çok teori vardır çünkü iletişim hayatımızın, insanoğlunun varlığının en net kanıtlarından birisidir belki de. düşündüğü dile getirebilmenin bir aracıdır. bu teorilerin bu kadar dallı budaklı olmasının sebebi ise herkesin zamanında farklı nedenler düşünmesi ve bunların tam anlamıyla kanıtlanamamasıdır. şu an için kesin bir gerçeğimiz vardır ki ilk kez dili kullanan homo sapiens yaklaşık 200 bin yıl önce ortaya çıkarmıştır. tabi bu öyle bir anda olmamış yavaş yavaş kümülatif bir şekilde oluşmuştur.
yansıma kuramı max müller adında alman birisi ortaya atmıştır. ona göre dil ses çıkaran bütün varlıkların seslerinin taklidinden doğmuştur. doğada var olan seslerin taklidi kısacası. kanıt olarak her dilde bulunan yansıma kelimeleri örnek vermiş. köpeğin havlaması, derenin şırıltısı vb.
sesler taklit edilerek kelimeler oluşturulmuş pat pat, çat, hav, miyav, takır tukur, inlemek, horlamak, şırıldamak, gıdıklamak gibi. fakat çok gerçekçi bir teori değil çünkü her dildeki yansıma sesler o dildeki söz varlığının küçük bir kısmını oluşturuyor.
ünlem kuramı dilin duyguları belirten seslerden çıktığını savunan teoridir. insan önce duygularının etkisi ile sesler çıkarır. bu seslere ünlem denir. daha sonra kelimelere dönüştüğünü savunur. bu
kelimeler bazı kavramları karşılar hale gelir. ah, off vb.
iş kuramı insanlar birlikte iş yaparken ortak çalışabilmek için bir yeri kesmek, kazmak için çıkardığı seslerden dildeki ilk sözcükler oluşmuştur. faydacı bir amaç ile dil ortaya çıkmıştır. bir şey kaldırırken iki kişi biri bir yandan diğeri bir yandan tutarken ikisi aynı anda hop der. bu iş kuramına örnektir. bu teori de yine çok gerçekçi değildir dilin doğuşu için.
ruh bilimsel kuram wunt, mimik ve jestlerin dilin doğuşuna sebep olduğunu savunur. konuşamayan bir çocuk karşısındaki kişiye düşüncelerini aktarmak için jest ve mimiklerini kullanır. bu teorinin başlangıç noktası bu örnektir. kelimeler burada yapılan sesli jestlerden doğmuştur.
güneş-dil kuramı bu kuram, atatürk'ün dil çalışmalarına verdiği özel destekler ile türk dilcileri tarafından ortaya atılmıştır. türk dilinin başka dillere de kaynaklık ettiği varsayımına dayanır. dilin doğuşu, güneşin, insan üzerindeki etkisi ile ilişkilidir. bütün dillerdeki ilkel kökenler sümerceden doğmuştur.
teolojik görüş tevrat’ta “ve rab allah, her kır hayvanını ve göklerin her kuşunu topraktan yaptı ve onlara ne ad koyacağını görmek için adam’a getirdi ve adam her birinin adını ne koydu ise canlı yaratıkların adı o oldu.” “ve adam, eşine havva adını verdi.” kur’an-ı kerim’de de “ona beyanı (iç duyguların ifadesini) ilham etti.” “allah, âdem’e bütün isimleri öğretti.” “allah, âdem’e, ey âdem, eşyanın isimlerini meleklere haber ver, buyurdu.”
toplumsal denetim kuramı insanlarda hep birini kontrol etme içgüdüsü vardır. dil de bireyin etrafını çevresini kontrol altına alması ile ortaya çıkmıştır. diğer insanların davranışlara etki etmek dilin kaynağıdır.

ata dil olarak düşünebiliriz. kendisinden başka diller veya lehçeler türetmiş ise yani kollara ayrılmışsa bu dile ana dil deriz. (bkz: latince)

bir dilin kurallarını o dilin yabancısı olan bireylere öğretmeyi, kavratmayı amaçlar. oxford directions türkiye a1 student's book bu amaçla yazılmış bir dil bilgisi kitabı olarak öğretici dil bilgisine örnektir. ‘dil bilgisi’ terimini genel dilbilimde kullanılan anlamdan farklı bir biçimde kullanır. öğretici dil bilgileri, dili yetişkinlere bilinçli olarak öğretmeyi amaçlar. (bkz: uygulamalı dil bilim)