şiddet gören mağduru koruma amacı taşıyan tedbir kararı. çıkarttırabilmek için kırk takla atıldıktan sonra üstüne bir hafta kararın çıkması için beklenilir. şiddet uygulayan kapınıza kadar gelir, evinizi başınıza yıkar, polis gelene kadar tüyer. polisin elinden bir şey gelmez, savcı ne derse ona göre hareket etmek zorundadırlar. uzaklaştırmayı ihlâl ettiği üzere tekrar şikayette bulunulunca da davalı kişi üç gün hapis cezası gibi komik bir cezaya çarptırılır. bu cezayı da saçma sapan bir savunma yaparak feshettirebilir.
*uzaklaştırma kararı çıkma tarihi: 10.02.2020
uzaklaştırmanın ihlali: 11.02.2020
davanın görülme tarihi: 06.06.2020
sanığın savunması: ya benim haberim yoktu böyle bir karardan daha tebligat ulaşmadı bana.
*
hakim: he ok o zaman. cezanın iptaline...,
zaten önemli olan uzaklaştırma süreci içinde suç işleyip işlemediğidir. uzaklaştırmanın öncesinde ve sonrasında istediğini yapabilir size. zira cürüm işlenmedikçe
* yaşadığınız psikolojik şidddetin, baskının, korkunun bir önemi yoktur. polis gelir, bu rahatsız arkadaşı alır götürür, savcıya sorar, ne yapalım sayın savcım,
ikmalen.
*
burada ne polise, ne hakime ne de savcıya sitemim vardır.
* onlar işini yapıyor. ama hukuk sistemindeki bu bürokratik trafik pek çok
kadın cinayetinin temelini oluşturmaktadır. çözüm önerim var mı, yok. konunun uzmanı değilim. konunun uzmanı değilim diye yaşanılan mağduriyetleri dile getirmeyecek de değilim. fakat bu tarz sorunların hem hukukçular hem de iktidar tarafından acilen halledilmesi gerekmektedir.
(bkz:
based on a true story)
devamını gör...