o nasıl soru la? belli bi tarihi olan bi şey mi bu? ha diyince şu gün şu saatte değişim mevcut mu ayol? vallahi tam bir tarih vermemekle beraber her zaman daha köşeli hissettiğim şeyler bu senenin başında daha da yumuşadı ve yanına yenileri eklendi de bunu değişimden sayabilmek için belirli standartlar nedir hocam? yetkili bi abi/abla anlatsın lütfeeeen
şahsımı bir noktada ciddi manada mahvedip terapi almaya yönlendiren hissiyattır. yolda ezilip ölmüş karınca görsem bile kendime bir pay çıkartıyordum. acaba görmeden ben mi yaptım, oradan geçen bir karınca olduğunu neden göremedim, görseydim yoldan geçen her insana orada karınca olduğunu nasıl söyleyecektim gibi gibi uzayan şeyler anında üşüşürdü aklıma. sonu da iyiye gidecek gibi değildi. terapi bir yerde kendimde özellikle büyüdğüm ortamla alakalı farkındalık katmıştı evet. ama bunu düzeltmeye pek işe yaradı mı bilemiyorum. o günlerime nazaran bir tık daha iyi hissetsem de bir şeylerin suçluluğunu, sanki herkesin kendine ait bir hayatı yokmuşcasına birilerine olan sorumluluk hissiyatını önceliğim edinmeyi bir türlü bırakamadım. farkında olmadan kendi can sıkıntımı önemsemeksizin hala bunu yapıyorum. bana kalırsa insanın kolay kolay aşabileceği bir hissiyat değil. ben aşıyorum diyen insanların da yaratılıştan gamsız olması gerektiğini rahatlıkla söyleyebilirim. ve bence bir de şu var, insan bunu bile konduramıyor ama tüm bu hissiyatların hissedilip düşünülmesine yol açan da insanın büyüdüğü ortam. doğrudan aile. ailelerimizdeki mükemmel olma olgusu. sanki çok gereği varmış gibi her zaman her zaman başarı beklentisi. elbette herkes çocuğunun başarılı olması gibi şeyleri öncelikle çocuğunun iyiliği için ister ama tam aksi bir durumla karşılaşınca da dünyada kıyamet kopmuş gibi davranamamak gerek. dünyada kıyamet kopmuyor ama insanın iç dünyasını eninde sonunda kıyamet denilebilecek bir şeye sürüklüyor. ve bu konular sahiden aileyle rahat bir şekilde, yargılanmaksızın iletişim kurulabilecek bir konu da olmadığı için insan yaralandığıyla kalıyor öyle. böyle düşünüyorum açıkçası ve kimsenin böyle hissetmemesini diliyorum. umarım her daim mutluluğunuzun kıymetini unutmayacak kadar güzel şeylerle karşılaşırsınız. esenlikler.
kedi. kendime bi tane de köle sahiplenirdim. mamamı verir, suyumu verir, iki oynarız, arada bir sırnaşırım sevsin diye. he bi de tuvaletimi temizler oohh gel keyfim gel valla. kedi olmak vardı.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.