emir timur yazar profili

aziz nesin'den mizah öyküleri.

şairse mesleki deformasyondur.

top lane'e camp at.

danaos'un kızları'nı anımsadım.

iki canlı birbirini katlediyor ve arkada müthiş gaza getiren bir müzik çalıyor. son zamanlarda bu tarz videolar sıklıkla karşıma çıkmaya başladı. mesela rusya ve ukrayna savaşı yalnız sahada değil aynı zamanda medyada da gerçekleşiyor. biz daha iyi öldürdük, bakın biz daha fazla vurduk dercesine iki taraf da sürekli eğlenceli müzikler eşliğinde infaz görüntüleri paylaşıyor.

önce savaşı oyunlaştırdık şimdi de oyun oynar gibi savaşıyoruz. havalı havalı müziklerle birileri savaşı estetize ediyor.

''balut'' adında, döllenmiş ördek embriyosu tüketilen bir gezegende, yenemeyenler dışında yenmeyen bir hayvan var mıdır bilemiyorum.

boş ver venüs'ü mars'ı, meksika sınırından amerika'ya gidebilsek o da kâfi.

çıplak dolaşmak, küvette saatlerce puro içmek, yüksek sesle müzik dinleyip kafana esince salonda; halı üzerinde uyumak.

bu kategorizasyonları neye göre yapıyorsunuz acaba ? tamam yeni nesli, z kuşağını demokrasinin dışına itelim. sonra geri kalmış, eski moda kafaları. sonra da eğitim almamışları, sonra iyi eğitim almamışları...

hangi yeni nesil arkadaşım ? :d sanki yoksulluğu yaşayan bir tek ebeveyinler.

uzak nedir?
kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?

başlık hakkında ''genelleme , öyle bir durum yok aksine seviliyorlar'' diyenler anadolu'dan bir haber saftiriklerdir. bu hususta yapılan anket sonuçlarına bir göz gezdirsinler de hakikatle yüzleşsinler.

imgeler ölür, hakikat ötededir ve yerinde durur.

tufeylidir.

iyi partili millet vekili hüseyin örs, tbmm'de çıkan kavgada yoğun bakıma kaldırılmış. durumu iyi değilmiş. umarım en yakın zamanda sağlığına kavuşur fakat anlayamıyorum. bu, tbmm'de çıkan kaçıncı kavga onu da bilmiyorum lâkin gün geçmesin ki tekrar tekrar umutsuzluğa düşmeyeyim. ülke gündemi bir gün mü durgunlaşmaz arkadaş ? adamlar milletin iradesini temsilen bulundukları yerde sabah akşam ağız kavgası yapıp, en nihayetinde birbirlerine girip girip duruyorlar. sonra da siyasettir olur, yarın barışırız diyorlar. olmasın arkadaş. bir tek akıllandırmayan, ders çıkarılamayan husus siyaset mi ?

haber linki:

"uzak nedir? kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?"

- ismet özel

bazıları elektronik kitaptan neyi kastettiğimi pek anlamamışlar. ben size ne olduğunu atayım da şu anda okuduğunuz araç vasıtasıyla o 500 kitap içeriğinden mahrum kalmayın :d

elektronik kitap:
elektronik kitap, e-kitap veya e-kitap, bilgisayarların veya diğer elektronik cihazların düz panel ekranında okunabilen metinden oluşan dijital biçimde sunulan bir kitap yayınıdır. bazen "basılı bir kitabın elektronik versiyonu" olarak tanımlansa da, bazı e-kitapların basılı bir eşdeğeri yoktur. e-kitaplar, özel e-kitap okuyucu cihazlar, masaüstü, dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar da dahil olmak üzere kontrol edilebilir bir görüntü aygıtına sahip herhangi bir cihazda okunabilir.

ayrıca somut kitap kötü değildir. bende de yüzlerce var. sadece ille de şu, bu denmesini anlamlandıramıyorum. yanlış anlamlara yormayın lütfen.

bir kibritle yalnızca kendisini değil aynı zamanda baskı rejimini de yakmıştır. ölümü tüm dünyada gündem olmuş, hayretle karşılanmıştır. ngo dinh diem bu eylemin sonucunda iktidardan askeri bir darbe ile düşürülmüş ve öldürülmüştür.

thich quang duc vefatından sonra tekrar yakılmış fakat rivayet o ki kalbi yanmamıştır ve bunun üzerine şefkatin sembolü olarak, kutsal görülüp cam bir kadehe konulmuştur.

intihar etmeden evvel bıraktığı mektup:

“gözlerimi kapatmadan ve buda’ya doğru yola çıkmadan önce, saygımla milletine, halkına karşı şefkatli davranması ve ülkemizin sonsuza dek güçlü kalabilmesi amacıyla tüm dinlere eşit yaklaşması için başkan ngo dinh diem’e saygılarımı sunuyorum. budizm’e saygı duyan insanları, sangha üyelerini ve budistleri, budizm’i korumak için fedakarlıklar yapmak üzere dayanışma içinde örgütlemeye davet ediyorum.”

hiç bir sakıncası yoktur. yok kitabın kokusuymuş, sayfasıymış, kapağıymış bunlar boş laflar. kitap sadece bir maddedir, onun ehemmiyeti içeriğinde saklıdır. okuduklarımın zihnimdeki yaratacağı ve benim şekillendireceğim hususlar olmasa hiç bir anlamı yoktur. somut bir kitabı okurken bile o kitabı haşat ederim. notlar alır, kavramları altını çizer, önemli yerleri belirtir ve sualler sorarım. kitabın üzerine yeni bir kitap yazmaya kalkarım. işin şiirselleştirmenin bir anlamı yok.

mantığa giriş, klasik mantık ve modern mantık - cengiz iskender özkan

''şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?''