1.
sel yayıncılık
hakkında çalışanlaınrdan birisinin taciz olayı olduğu hâlde hakkında bir işlem yapılmadığı iddia edilen bir yayınevi.
tweet’te geçen ifadeler, şu şekildedir:
[1] ben hatice. geçimimi sağlamak için çalıştığım espas kitap kafe’de çalışma arkadaşım fedai demirci tarafından cinsel saldırıya uğradım, patronlarım ve müdürüm tarafından da mağdur edildim. [2] 7 mart günü saat 22.15 sıralarında ben, şahıs ve müdürümüz osman bey; kafeyi kapattık. ücretimi alıp dükkandan çıktım ve köşeyi dönünce telefonumu çıkarıp o saatte yemek yiyebileceğim bir yer aramaya başladım. o esnada telefonuma fedai çarptı ve marmaraya yürümeye başladık. [3] kestirme bir yol bildiğini söyledi ve oradan gitmeye başladık. yol yaklaşık 10 dakikalık bir yoldu ve yolun yaklaşık yarısından itibaren bana cinsel hayatımla ilgili rahatsız edici sorular sormaya başladı. ben cevaplamak istemediğimi konuyu kapatmasını söyledikçe ısrarı arttı. [4] daha sonra istemediğim halde kendi cinsel hayatıyla ilgili şeyler anlatmaya başladı. rahatsız olduğumu bilmek istemediğimi belirttim ancak devam etti. yolda birkaç defa şakalaşma bahanesiyle elini omzuma atıp beni kendine çekti. birkaç adım uzaklaştım ve tedirginleşmeye başladım. [5] marmaray’dan hemen önceki köprü altında yırtık teneke duvarları göstererek “bak, şurası yırtılmış. buradan içeri girelim mi?” gibi şeyler söyleyip ardından “seni burda kıstırayım mı, sana tecavüz edeyim mi?” gibi şeyler söyledi. çok korktum ve birkaç adım uzaklaşıp “ne diyorsun, fedai?” dedim. [6] “şaka yapıyorum. yanlış anlıyorsun. arkadaşız biz.” gibi şeyler söyledi. çok korktum. şahsın bana zarar verebileceğini düşündüm ne yapacağımı bilemedim. marmaray durağına girmeden önce bana cinsel ilişki teklifinde bulundu. net bir şekilde reddettim, tepki gösterdim. istasyona girdik. [7] yol boyunca yaptıklarının şaka olduğunu ve beni denemek için yaptığını söyledi. marmaray’ı beklerken bana “senin kalbin çok yorgun. kalbini dinleyeceğim.” diyip iki parmağıyla göğsüme dokundu ve “benimki bu kadar hızlı atmıyor. seninki niye hızlı atıyor? sen de benimkini dinle.” dedi. [8] yapmak istemedim ama ısrar edince geçiştirmek için ben de aynısını yaptım. sonra “ben bir daha dinleyeceğim.” diyip izin almadan hızlıca göğsümü avuçladı. “napıyorsun?” diyip biraz uzaklaştım. yanlışlıkla olduğunu bilerek yapmadığını söyledi. daha sonra marmaray geldi ve bindik. [9] bütün bu süreç, yaklaşık 5 ila 10 dakika arasında hızlı bir şekilde gerçekleşti. ben şok olmuştum. kendimi çok tuhaf hissettim. marmaray’a bindiğimizde o gün konuşulanları kimseye söylemememi, aramızda kalmasını istedi. peşimden gelmesin diye hızlıca yenikapı durağında indim. [10] ertesi gün fedai'nin izin, benim çalışma günümdü. kafeye gittim ama kendimi işe vermekte zorlanıyordum. bir önceki gün yaşadıklarımı nasıl tanımlayacağımı bilemedim ama sonra tacize uğradığımı kabullendim ve bunu birine anlatmaya karar verdim. başka çalışma arkadaşıma anlattım. [11] part time çalıştığım için daha sonraki iki gün benim çalışma günüm değildi ama çalışma günüm yaklaştıkça korkmaya başladım. beni taciz eden kişiyle aynı yerde çalışmak zorunda bırakılmak çok zoruma gitti, işi bırakmaya ve şikayetçi olmaya karar verdim. [12] 10 mart'ta şikayetçi oldum, uzaklaştırma istedim. osman bey'i arayıp şikayetçi olduğumu ve işe devam edemeyeceğimi belirttim. osman bey de bana “sen de dikkat etseydin. başka yoldan yürüseydin. iş dışında görüşmeseydin. hissedebilirdin bunu.” gibi korkunç ve suçlayıcı şeyler söyledi. [13] aynı zamanda sel yayıncılık'ın da sahipleri olan patronlarım ve müdürüm yaşadığım olay karşısında sessiz kalmış, hatta olayın üzerini örtmeye çalışmışlardır. benim işten çıkmam ne patronlarım irfan bey ve selma hanım'ın ne de müdürüm osman bey'in umrunda olmadı. [14] olaydan sonra ben işten çıkmak zorunda kalırken şahıs haftalarca kafede çalıştırıldı. yani tacizcim fedai, patronlarım tarafından uzun bir süre korundu. bu süreçte uzaklaştırma kararı çıktı. şu an mahkeme sürecinin başlamasını bekliyorum. [15] şahsın bir gün kimseye birşey demeden iş yerinden ayrıldığını ve ortadan kaybolduğunu duydum ve korkuyorum. arkama bakmadan yürüyemiyorum. kendimi güvende hissetmiyorum ve adalet istiyorum. [16] bu yaşadığım ilk taciz değildi ama artık son olsun istiyorum. hakkımı aramak için sonuna kadar gideceğim ve asla sessiz kalmayacağım.
tweet’te geçen ifadeler, şu şekildedir:
[1] ben hatice. geçimimi sağlamak için çalıştığım espas kitap kafe’de çalışma arkadaşım fedai demirci tarafından cinsel saldırıya uğradım, patronlarım ve müdürüm tarafından da mağdur edildim. [2] 7 mart günü saat 22.15 sıralarında ben, şahıs ve müdürümüz osman bey; kafeyi kapattık. ücretimi alıp dükkandan çıktım ve köşeyi dönünce telefonumu çıkarıp o saatte yemek yiyebileceğim bir yer aramaya başladım. o esnada telefonuma fedai çarptı ve marmaraya yürümeye başladık. [3] kestirme bir yol bildiğini söyledi ve oradan gitmeye başladık. yol yaklaşık 10 dakikalık bir yoldu ve yolun yaklaşık yarısından itibaren bana cinsel hayatımla ilgili rahatsız edici sorular sormaya başladı. ben cevaplamak istemediğimi konuyu kapatmasını söyledikçe ısrarı arttı. [4] daha sonra istemediğim halde kendi cinsel hayatıyla ilgili şeyler anlatmaya başladı. rahatsız olduğumu bilmek istemediğimi belirttim ancak devam etti. yolda birkaç defa şakalaşma bahanesiyle elini omzuma atıp beni kendine çekti. birkaç adım uzaklaştım ve tedirginleşmeye başladım. [5] marmaray’dan hemen önceki köprü altında yırtık teneke duvarları göstererek “bak, şurası yırtılmış. buradan içeri girelim mi?” gibi şeyler söyleyip ardından “seni burda kıstırayım mı, sana tecavüz edeyim mi?” gibi şeyler söyledi. çok korktum ve birkaç adım uzaklaşıp “ne diyorsun, fedai?” dedim. [6] “şaka yapıyorum. yanlış anlıyorsun. arkadaşız biz.” gibi şeyler söyledi. çok korktum. şahsın bana zarar verebileceğini düşündüm ne yapacağımı bilemedim. marmaray durağına girmeden önce bana cinsel ilişki teklifinde bulundu. net bir şekilde reddettim, tepki gösterdim. istasyona girdik. [7] yol boyunca yaptıklarının şaka olduğunu ve beni denemek için yaptığını söyledi. marmaray’ı beklerken bana “senin kalbin çok yorgun. kalbini dinleyeceğim.” diyip iki parmağıyla göğsüme dokundu ve “benimki bu kadar hızlı atmıyor. seninki niye hızlı atıyor? sen de benimkini dinle.” dedi. [8] yapmak istemedim ama ısrar edince geçiştirmek için ben de aynısını yaptım. sonra “ben bir daha dinleyeceğim.” diyip izin almadan hızlıca göğsümü avuçladı. “napıyorsun?” diyip biraz uzaklaştım. yanlışlıkla olduğunu bilerek yapmadığını söyledi. daha sonra marmaray geldi ve bindik. [9] bütün bu süreç, yaklaşık 5 ila 10 dakika arasında hızlı bir şekilde gerçekleşti. ben şok olmuştum. kendimi çok tuhaf hissettim. marmaray’a bindiğimizde o gün konuşulanları kimseye söylemememi, aramızda kalmasını istedi. peşimden gelmesin diye hızlıca yenikapı durağında indim. [10] ertesi gün fedai'nin izin, benim çalışma günümdü. kafeye gittim ama kendimi işe vermekte zorlanıyordum. bir önceki gün yaşadıklarımı nasıl tanımlayacağımı bilemedim ama sonra tacize uğradığımı kabullendim ve bunu birine anlatmaya karar verdim. başka çalışma arkadaşıma anlattım. [11] part time çalıştığım için daha sonraki iki gün benim çalışma günüm değildi ama çalışma günüm yaklaştıkça korkmaya başladım. beni taciz eden kişiyle aynı yerde çalışmak zorunda bırakılmak çok zoruma gitti, işi bırakmaya ve şikayetçi olmaya karar verdim. [12] 10 mart'ta şikayetçi oldum, uzaklaştırma istedim. osman bey'i arayıp şikayetçi olduğumu ve işe devam edemeyeceğimi belirttim. osman bey de bana “sen de dikkat etseydin. başka yoldan yürüseydin. iş dışında görüşmeseydin. hissedebilirdin bunu.” gibi korkunç ve suçlayıcı şeyler söyledi. [13] aynı zamanda sel yayıncılık'ın da sahipleri olan patronlarım ve müdürüm yaşadığım olay karşısında sessiz kalmış, hatta olayın üzerini örtmeye çalışmışlardır. benim işten çıkmam ne patronlarım irfan bey ve selma hanım'ın ne de müdürüm osman bey'in umrunda olmadı. [14] olaydan sonra ben işten çıkmak zorunda kalırken şahıs haftalarca kafede çalıştırıldı. yani tacizcim fedai, patronlarım tarafından uzun bir süre korundu. bu süreçte uzaklaştırma kararı çıktı. şu an mahkeme sürecinin başlamasını bekliyorum. [15] şahsın bir gün kimseye birşey demeden iş yerinden ayrıldığını ve ortadan kaybolduğunu duydum ve korkuyorum. arkama bakmadan yürüyemiyorum. kendimi güvende hissetmiyorum ve adalet istiyorum. [16] bu yaşadığım ilk taciz değildi ama artık son olsun istiyorum. hakkımı aramak için sonuna kadar gideceğim ve asla sessiz kalmayacağım.
devamını gör...