esdemirei yazar profili

esdemirei kapak fotoğrafı
esdemirei profil fotoğrafı
rozet
kafa izninde
karma: 4680 tanım: 531 başlık: 152 takipçi: 18
kendilerini öldürecek yolları bulan insanların cinayetlerinden kimler sorumludur? bu eylemlere vesile olanlar mı yoksa bu vesileyi eyleme dökenler mi?

son tanımları


sel yayıncılık

hakkında çalışanlaınrdan birisinin taciz olayı olduğu hâlde hakkında bir işlem yapılmadığı iddia edilen bir yayınevi.

tweet’te geçen ifadeler, şu şekildedir:

[1] ben hatice. geçimimi sağlamak için çalıştığım espas kitap kafe’de çalışma arkadaşım fedai demirci tarafından cinsel saldırıya uğradım, patronlarım ve müdürüm tarafından da mağdur edildim. [2] 7 mart günü saat 22.15 sıralarında ben, şahıs ve müdürümüz osman bey; kafeyi kapattık. ücretimi alıp dükkandan çıktım ve köşeyi dönünce telefonumu çıkarıp o saatte yemek yiyebileceğim bir yer aramaya başladım. o esnada telefonuma fedai çarptı ve marmaraya yürümeye başladık. [3] kestirme bir yol bildiğini söyledi ve oradan gitmeye başladık. yol yaklaşık 10 dakikalık bir yoldu ve yolun yaklaşık yarısından itibaren bana cinsel hayatımla ilgili rahatsız edici sorular sormaya başladı. ben cevaplamak istemediğimi konuyu kapatmasını söyledikçe ısrarı arttı. [4] daha sonra istemediğim halde kendi cinsel hayatıyla ilgili şeyler anlatmaya başladı. rahatsız olduğumu bilmek istemediğimi belirttim ancak devam etti. yolda birkaç defa şakalaşma bahanesiyle elini omzuma atıp beni kendine çekti. birkaç adım uzaklaştım ve tedirginleşmeye başladım. [5] marmaray’dan hemen önceki köprü altında yırtık teneke duvarları göstererek “bak, şurası yırtılmış. buradan içeri girelim mi?” gibi şeyler söyleyip ardından “seni burda kıstırayım mı, sana tecavüz edeyim mi?” gibi şeyler söyledi. çok korktum ve birkaç adım uzaklaşıp “ne diyorsun, fedai?” dedim. [6] “şaka yapıyorum. yanlış anlıyorsun. arkadaşız biz.” gibi şeyler söyledi. çok korktum. şahsın bana zarar verebileceğini düşündüm ne yapacağımı bilemedim. marmaray durağına girmeden önce bana cinsel ilişki teklifinde bulundu. net bir şekilde reddettim, tepki gösterdim. istasyona girdik. [7] yol boyunca yaptıklarının şaka olduğunu ve beni denemek için yaptığını söyledi. marmaray’ı beklerken bana “senin kalbin çok yorgun. kalbini dinleyeceğim.” diyip iki parmağıyla göğsüme dokundu ve “benimki bu kadar hızlı atmıyor. seninki niye hızlı atıyor? sen de benimkini dinle.” dedi. [8] yapmak istemedim ama ısrar edince geçiştirmek için ben de aynısını yaptım. sonra “ben bir daha dinleyeceğim.” diyip izin almadan hızlıca göğsümü avuçladı. “napıyorsun?” diyip biraz uzaklaştım. yanlışlıkla olduğunu bilerek yapmadığını söyledi. daha sonra marmaray geldi ve bindik. [9] bütün bu süreç, yaklaşık 5 ila 10 dakika arasında hızlı bir şekilde gerçekleşti. ben şok olmuştum. kendimi çok tuhaf hissettim. marmaray’a bindiğimizde o gün konuşulanları kimseye söylemememi, aramızda kalmasını istedi. peşimden gelmesin diye hızlıca yenikapı durağında indim. [10] ertesi gün fedai'nin izin, benim çalışma günümdü. kafeye gittim ama kendimi işe vermekte zorlanıyordum. bir önceki gün yaşadıklarımı nasıl tanımlayacağımı bilemedim ama sonra tacize uğradığımı kabullendim ve bunu birine anlatmaya karar verdim. başka çalışma arkadaşıma anlattım. [11] part time çalıştığım için daha sonraki iki gün benim çalışma günüm değildi ama çalışma günüm yaklaştıkça korkmaya başladım. beni taciz eden kişiyle aynı yerde çalışmak zorunda bırakılmak çok zoruma gitti, işi bırakmaya ve şikayetçi olmaya karar verdim. [12] 10 mart'ta şikayetçi oldum, uzaklaştırma istedim. osman bey'i arayıp şikayetçi olduğumu ve işe devam edemeyeceğimi belirttim. osman bey de bana “sen de dikkat etseydin. başka yoldan yürüseydin. iş dışında görüşmeseydin. hissedebilirdin bunu.” gibi korkunç ve suçlayıcı şeyler söyledi. [13] aynı zamanda sel yayıncılık'ın da sahipleri olan patronlarım ve müdürüm yaşadığım olay karşısında sessiz kalmış, hatta olayın üzerini örtmeye çalışmışlardır. benim işten çıkmam ne patronlarım irfan bey ve selma hanım'ın ne de müdürüm osman bey'in umrunda olmadı. [14] olaydan sonra ben işten çıkmak zorunda kalırken şahıs haftalarca kafede çalıştırıldı. yani tacizcim fedai, patronlarım tarafından uzun bir süre korundu. bu süreçte uzaklaştırma kararı çıktı. şu an mahkeme sürecinin başlamasını bekliyorum. [15] şahsın bir gün kimseye birşey demeden iş yerinden ayrıldığını ve ortadan kaybolduğunu duydum ve korkuyorum. arkama bakmadan yürüyemiyorum. kendimi güvende hissetmiyorum ve adalet istiyorum. [16] bu yaşadığım ilk taciz değildi ama artık son olsun istiyorum. hakkımı aramak için sonuna kadar gideceğim ve asla sessiz kalmayacağım.
devamını gör...

sözlükten soğumak

özne ve nesne altına yazılabilecek olaylar için ayrı başlık açmak (açanın da nedense hep aynı kişi olması) ve zaten ilk olarak burada girilmiş bir tanımı moderasyonun kafasına göre alıntı diye düzenlemesi (ve bunun için bir bildiri bile gelmemesi), son zamanlarda beni ara ara sözlükten soğutacak kadar rahatsız etmektedir. ben bu rahatsızlığı benden başka kimse yaşamıyor diye pek üstelemiyorum. ancak bunu yeri gelince belirtmemek ise tuhaf kaçacaktır.
devamını gör...

erdoğan'dan sonra en iyi akp'li kılıçdaroğlu'dur

muhalefet iktidarın arka bahçesidir” söylemi ile eş anlamlıdır.
devamını gör...

consumer

seri olan her şeyden rahatsız olan birisi olarak yalnız kendisinden beğeni almak beni kendimden şüpheye düşürüyor. artı oy alacak ne yazdığımı kendi kendime sorguluyorum.
devamını gör...

20 yarı çıplak kadın survivor adı altında evimize giriyor

şu ülkede din mensuplarından fahiş bir vergi alınacağı söylenilse herkes dinsiz olacakken din maskesi altında ahlak abideleri kasan şeyimin çocuklarını görünce bunların ömründen alınılıp faydalı işler yapana devredilmesini niyaz ediyorum. belki organları da bir işe yarar. gereksinime bağlı.
devamını gör...

çekilişle kitap kazanan insan

bazı şartlara bağlı olarak çekilişle kitap kazanabilen insan şeklinde daha iyi ifade edilebileceğini düşündüğüm bir eylemle ilişkisi olan insan türü. ihtiyacı olana bir şey demiyorum. kör de olsa talihini denemeye çalışıyor. ihtiyacı olmayıp da ihtiyacı olanın hakkını çalan sözüm ona kitap sevdalılarına ne denilmelidir? sırf bu cebinde ota b*ka harcama harcarken bir saniye düşünmeyip söz konusu kitap olunca asalaklık eden kafalar yüzünden -fiyatından ötürü alamadığım pahalı kitaplar ve set çekilişleri dışında- çekilişlere girmiyorum. ha, çevremde kitaba ihtiyacı olan varsa yaş günü bahanesiyle kitap alıyorum. henüz bana alana denk gelmesem de sayemde alabilenlerin mutlu olması hoşuma gidiyor.
devamını gör...

29 mart 2022 will smith’in özür dilemesi

saw’in spiral filminin içinden o fecaat oyunculuğu ile bariz bir şekilde geçen chris rock gibi bir şarlatana o tokat az kalır.
devamını gör...

ismailağa cemaati şeyhinin cam fanusta sergilenmesi

osmanlı devleti’nde kendine çoban diyen yöneticiye mutlak tabiî koyun olarak tarif edilen bu halka insan oldukları cumhuriyet ile hatırlatılmışken koyun olmakta ısrar etmenin amacı nedir diye sordurtan bir olay.
devamını gör...

1 nisan 2022 internet fiyatlarına gelecek fahiş zamlar

içi dışı yangın yerine döne döne semazene bağlamış kurumun avrupa’ya kıyasla fahiş internet fiyatlarını katlamak için bulduğu mazeret, beni pek şaşırtmıyor. ara ara şu tür fahiş manzaraları görünce “acaba bu ülkede birilerinin ahı var da cerimesi biz torunları tarafından mı çekiliyor?” ve “biat edecek kadar aptal kitlelerin peşine takılanlar yüzünden neden öyle olmayan diğerleri de kaynıyor?” sorularını bana sordurtmaları da artısı.
devamını gör...

curiouscat

sorulacak sorular kişinin kendini keşfetmesine imkân sağlayabilecek türdeyse bir süre sonra bağımlılık yapabiliyor. yaklaşık dört gün önce sevgi eksikliği ve dolayısıyla ızdırabı yaşadığı izlenimi birakan bir anonim kullanıcının sorduğu bazı sorulara denk geldim. adı geçen kullanıcıda nedense kendimi gördüğümü söyleyebilirim. bu görü, cevaplarıma da yansıdı. tabii, birkaç soru cevaptan sonra etkileşimi kesmesi de bağımlılığı sekteye uğratabiliyor.
devamını gör...

zengin sözlük

can çekiştiği bir dönemine sözlük artı’dan sonra denk gelmiştim. [o sözlükte de ayı sözlük, müzik sözlük, teknoloji sözlük gibi redditvari alt gruplar içinde başlık açmayı sevmeme rağmen sözlükte botların cirit atması, insanı bir süre sonra delirtebiliyordu.] o zamanlarında her ne kadar tanım giren nadir olsa da girenlere eksi oy atan bir trol’e gerekli müdahaleyi yapamayacak kadar zavallı tek yetkili bir yönetici vardı. [aklıma her geldikçe kendisini “kulağı çınlayasıca bu insanın bu kadar mı yetkiyi pay etmede neden bu kadar ürkek olur?” derdim.] bir yıl kadar gündemle alakalı başlık açıp araya giren soğuklukla da soluğu aü sözlük’te almıştım.
devamını gör...

sailoreee

kendisi zengin sözlük’teki yazarlığım sırasında umursuz oldukları kadar yetki vermede tırsak olan yönetime rağmen yaklaşık 1 yıl boyunca aralıksız sol çerçeveyi güncel tutan ve bu tutumları yüzünden bir güzel temiz delirerek o sözlüğü terk eden beni hatırlatıyor. umuyorum ki bu emeklerin karşılığını çok uzak olmayan bir zamanda alır da benim gibi bir güzel temiz delirmeden gündemle alakalı başlık açmayı kesmez.
devamını gör...

90 bin cami vatanımız için en büyük hazine

bir mahallede beş cami yerine bir cami olsaydı camilerin bünyesinde barındırdıkları müessese mensuplarını bir araya toplayabilme ve organize edebilme özelliğinin vurgulanıldığı anlaşılacakken biri yerine yirmi beşiyle övünmek ya saflık ya da kendinden olmayana kastlık alametidir. zaten dini eğitim kurumlarına dayatarak yerleştirmişsiniz, bir de bu dayatmada -türk’ün ilk ürediğinden bu zamana kadar birçok dinle karşılaşmasına rağmen- yine de tek dininin islam olduğu zannında da bulunduruyorsunuz. bu zannı ve dayatmayı perçinlemenin anlamı nedir?
devamını gör...

proxima (film)

2019’da vizyona girmiş olan bir fransız filmi.

filmde sarah [eva green] adlı international space station için astronot olmaya çabalayan, bu çaba esnasında da boşandığı eşi mike [lars eidinger]’ın kısmi yokluğunda 8 yaşındaki kızı stella [zélie boulant]’ya bakmaya çalışan bir anneyi görüyoruz. sarah her ne kadar başlarda bu ideali için kızının büyümesini izlememe ve ilklerini deneyimlememeyi göze alsa da astronotluk için girdiği testlerde yer yer annelik iç güdüsünün de ağır bastığı gösterilir. ancak bu güdü, yerini idealine bırakır ve kızını da bu yönüyle bir rol model olarak mars’a fırlatılır.
devamını gör...

şehirlerarası otobüs biletlerine yüzde 20 zam gelmesi

bir hükümetin sırf halkını düşünüyor gibi seçim yatırımı yaparcasına bu tür zamları hissettirmemeye çalışmasının bir sonucu olmayacağının göstergesi. yamalı bohça hava kaçırıyor. bir kısım aptal (ya da bağnaz) seçmenleriniz bile uyanmaya başladı. liyakatli, hayalperestliğini temellendirebilen kişileri ekonominin başına geçirin de bir rahatladığımızı sanalım.
devamını gör...

archive (film)

2020’de vizyona girmiş olan bir ingiliz bilim kurgu filmi. filmin yönetmeni, oyuncuları, bütçesi gibi ıvır zıvır bilgilere girmeden özeti yapılmak istenirse şu şekilde yapılabilir:

“2038’de geçen filmde ana karakterler arasında yer alan george almore [theo james], gerçek insanın zekâsıyla eş değer bir yapay zekâ projesinde çalışacak olan bir kişidir. bu projeye katılmadan önce eşi jules almore [stacy martin]’a bu meseleyi açtığı sırada george, [her ne kadar o an idrak edemese de eşinin işi yüzünden hayal kırıklığına uğradığını ve buna sebebin de muhtemelen hamile olması olduğunu sonradan anlayacaktır.] önüne firlayan bir araç yüzünden trafik kazası geçirir ve eşini kaybeder. eşini kaybetmeden önce eşinin zihnini 200 saat muhafaza edebilecek bir teknolojiye ücretsiz başvurduğundan bu işlemi gerçekleştirebilir. bu süre dolmadan önce george’un birden fazla prototip üzerinden çalıştığı ve üçüncü ve sonuncu prototipte de istediğine kavuştuğu gösterilir. ancak bu hem george için hem de zihni aktarılmadan önce gerçek jules’in yerinde olan yapay zekâ jules için ızdıraplı olur. [buna önceki prototiplerden ikincisinin kıskançlığı ve buna bağlı olarak üçüncü prototipin son hâlini almaması için bir takım sabote girişimlerinde bulunması, george’un patronunun verdiği prototip projesinin teslimi süresini dolmaya yaklaşmasından dolayı yaptığı baskı, çalıştığı yerde kendi deyimiyle kendi yaşında çalışma ortamına ve teknik imkâna sahip olması, örnekleri verilebilir.] bir de yapay zekâlı jules’in bedeni son hâlini aldığını ve george’un onunla mutlu bir şekilde zaman geçirdiğini gören ikinci prototip, şelaleden atlayarak gerçekleştiremediği ölümü denize girerek gerçekleştirir. [bundan dolayı birinci ve üçüncü prototip eşliğinde george, onun için boş mezar yaparlar.] bu projenin yasadışı olmasından dolayı ikinci prototipin bulunan kalıntıları yüzünden çalışma yerine risk engelleyicilerin gönderilmesi ise george’un gerçek jules’in zihnini yapay zekâlı jules’in zihnine aktarma sürecini hızlandırır. aktardıktan sonra bu hengame hiç yaşanmamış gibi ortadan kaybolur. daha önce george, jules’in zihnine bağlanarak vedalaşmak istemiş ancak ulaşamamıştı. yapay zekâlı jules ise bunun olmaması ister gibi engel olmak ister. bu engeli ise george tarafından fark edilse de o an müdahale gereksinimi doğurmaz. gerçek jules’in zihnini içeren prototip uyandıktan sonra jules’in olduğu teknolojiden gelen çağrıyı duyan george; bunu açar ve aslında ölen kişinin kendisi olduğunu, zihninin o teknolojide tutulduğunu, o çağrıdan sonra yok olacağını gözleri yaşlı öğrenir. o esnada çocuğunun da sesini duyması, bu gözyaşıya tuz biber olur.”

filmde george’un yaşatıldığı atmosfer, ölümün donukluğunu gösterircesine tıpkı the long dark’ın aralıksız kar yağan havasına benzerlik gösterir. george’un yalnız üç prototiple, bir patronla, iki zihin aktarma teknolojisine mensup personelle diyaloğu vardır. george’un bu süreçte gerçek jules’e kavuşma azmi, takdiri hak etmekle beraber; yapay zekâlı jules’in gerçek bilincine kavuşmamasına ve robot olmasına rağmen insan olmanın nimetlerini teknolojiyle tadını çıkarması, kimi izleyicileri kendisine sempati duymasına hatta “keşke çevremde böyle birisi olsaydı” dedirtebilir. ikinci prototipin sabote girişimleri, nihayetinde george’u yaşatmak istemesindendir. buna rağmen george tarafından hor görülmüş, uzuvları üçüncü prototip için materyal olarak kullanılmış, hatta birkaç gün ceza mahiyetinde gücü kesilmiştir. belki de bu prototip, onun uyutulan zihninde ona gösterilen bir uyarma mekanizması idi. aynı uyarma mekanizması üçüncü prototipin gerçek jules’in çağrısını kapatmasına ve hatta gerçek jules’in zihnine kavuştuktan sonra açmaması için diretmesinde de görülmektedir.

sonuç olarak bu filmde insanın teknolojiyle varlığını somut gibi görünen aslında soyut bir âleme aktarılsa bile farklı şekillerde direnç gösterebileceği, ancak bu dirence karşı insanın istisnalar gözetilerek kimi yerlerde mantığı yerine kalbini de dinleyerek idrakına kendisinden feragat ederek kavuşabileceği gösterilmektedir.
devamını gör...

recep ivedik 7

şahan gökbahar’ın senaryosunu yazmaya başladığını bir video klibi ile duyurduğu bir film. şimdilik hikâyesinin ne olacağı meçhul.
devamını gör...

vita sözlük

bazı yazarların reklamını yaptığı için eleştirdiği bir interaktif sözlük girişimi. sizin şu anda sahiplendiğiniz bu sözlük bile kavuştuğu bu ortamına aynı reklamı ilk beşte sayılabilecek sözlüklerde yaparak elde etti. [örneğin falanca bir sözlüğün yöneticisinin sırf evlendiği kadını çaylaklık sistemine sokmadan direkt yazar etmesi, moderasyon kurallarının içinden geçerek keyfi isteği üzerine birkaç yazarın yazarlığına son verdirmesi ve buna tepki gösteren yazarların arayışlarında buranın alternatif gösterilmesi gibi.]

alternatifler her zaman iyidir. oluşumların yerinde saymasını ve yapay istikrarı önler. ilk beşte sayabileceğimiz sözlüklerden en eskisi kendisini dağıtmasaydı bu sayı ne beşe ne yüze ne de bine çıkardı. burada önemli olan yerinde saymamak ve hakiki istikrarı koruyabilmektir. kendilerine tek diyebileceğim şey, umarım sözlüğü sözlük yapan ruhu yakalayabilmeleri ve yazarlarını özellikle teknik anlamda mağdur etmeyip arayüzlerini daha da kişiselleştirebilir kılmalarıdır. bunları sağlayabilirlerse -burada da görülebildiği gibi- kendilerine has bir kitle elde edebilirler. hâliyle reklama bile ihtiyaç duymadan kalabalıklaşabilirler.
devamını gör...

hastaneye para ödemek istemeyen suriyeli çift

işsizim diye 2018 aralık’tan beri henüz sağlık hizmetine başvurmadığım hâlde ameliyatlık işim olur da belki karşılanır ve ek masraftan kurtulurum ümidiyle 88 tl’den kademe kademe 150 tl’ye çıkartılan gss prim borcu’nu sırf hane gelirim asgari ücretin 2/3’ünden fazla diye ödemek zorunda kalıyorum. ben ağlamıyorum da elin kıçı kırık üç çocuk doğurmayı marifet sanan şeyimin çocukları marifet gibi vatandaş olup bir de çıkartılan borca ağlıyorlar, allah’tan belalarını bulasacılar.
devamını gör...

istiklal marşı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

demin üstteki osmanlı türkçesi [osmanlıca] metnini okuyunca ve yazıldığı dönemi kafamda bir süre geçirince rahmetli mehmet akif ersoy’un ne kadar kaliteli bir insan olduğunu bir kere daha anladım.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim