bandersnatch'ten sonra izlemeyi bırakıpxx az önce 7x1 ile yıllar sonra tekrar izlediğim dizidir. bölümün başlangıcı aslında klasik bi black mirror bölümü gibi başladı. işte birbirini çok seven bir çiftten biri hasta olur, kaza geçirir. çiftlerden biri partneri için yeni bir teknoloji dener ve olaylar gelişir. be right back, san junipero gibi bölümlerde de vardı. hem bilincin buluta yüklenmesi hem de benzer fedakarlık hikayesi. ama bölüm ilerledikçe rahatsızlık düzeyi inanılmaz arttı. adamın çaresizliği, dum dummies'deki ruh hastaları, zenci satış elemanı, rivermind lux reklamı ve final. off ne desem bilmiyorum. etkisinden bir süre çıkamayacağız.
bugünkü divan kurulunda konuşmuş eski başkan. kurul öncesi divan başkanı tevfik yamantürk ile atışmıştı. konuşması esnasında da salondan yükselen sesler üzerine sinirlenmiş, yamantürk'e terbiyesiz demiş. bunun üzerine biri yamantürkten diğer tam göremediğim birinden gelen iki adet yumruk yemiştir. ikinci gelen adam fena yabıştırmış he. konuşması genel olarak masal anlatma, acitasyon üzerineydi. bu tartışmalar sonrası divan kurulu tatil edilmiştir.
15 ace, 6 tanesi falan vargas'tan. son set gese dağıldı tamamen. son maça kaldı iş, gese taraftar desteği ile sürpriz yapabilecek mi göreceğiz. son maç 14 nisan pazartesi. nefesleri tuttuk bekliyoruz.
vargas ve arina alev alev. ilk seti febe aldı ama gs düşmedi maçtan, 24-21'den geri döndüler ancak fedoretseva'ya engel olamadılar. ilkin maç boyunca arka alanda savunmadaydı, ne zaman ön tarafa geçse güzel işler yaptı. febe'nin yanlış hatırlamıyorsam 6 ace'i var. gese liberosu eylül ne yazık ki pek gününde değil bugün. drca'nın ekstra bir kaç plasesi de etkili oldu. güzel maç oluyor yine.
sultanlar ligi yarı final play off ikinci maçı. 13:30'da başlayacak maç trt spor yıldız'dan izlenebilir. ilk maçı ilkin aydın'ın efsanevi oyunuyla 3-2 galatasaray kazanmıştı.
ilk maçın ardından fenerbahçe hocası fenoglio'yu yolladı, daha önce çalışıp cev kupası kazandıkları abbondanza tekrar göreve geldi. fenoglio'yu olabilecek en kötü zamanda kovdular kanımca, avrupa'dan elendiklerinde bu kararı almaları gerekiyordu kanımca. bakalım bu hoca değişikliği takımı ne denli etkileyecek. galatasaray eğer bugün kazanırsa finale yükselecek, kaybederse son maç gs'nin evinde olacak ve o maçı kazanan finale çıkmış olacak. ilk maçta da dediğim gibi normalde fb'yi desteklerdim ama ilkin aydın faktörü nedeniyle galatasarayı destekliyorum, vurdukları sayı olsun inşaallah maşallah.
tek şarkı ile kendini çok sevdiren, alla beni pulla beni şarkısını mükemmel ötesi şekilde seslendirmiş kadın. ekşi'de hakkında şöyle bişi var ben de buraya ekleyeyim madem.
“1981 yazıydı. levent’te oturuyorduk. kapı çaldı. barış gelmiş. ‘buyur içeri.’ diyorum. öyle kapıda duruyor. ‘neden duruyorsun, gelsene.’ dedim. ‘ben değil, sen geliyorsun.’ dedi. nereye? stüdyoya. ne yapacağız? şarkı söyleyeceksin. ‘ben piyanistim, ses eğitimi almadım, olmaz söyleyemem.’ diyorum. ama takmış kafasına ‘sen söyleyeceksin.’ diye. tuttu kolumdan stüdyoya götürdü beni. albümdeki tüm şarkılar tamamlanmış. bizim şarkımızda da, barış kendi kısmını söylemiş. bir tek benim bölüm kalmış. sözleri, notaları verdi. ‘hadi geç kayda.’ dedi. bir baktım notalara, inanılmaz tiz, ‘mümkün değil söyleyemem.’ dedim. ama barış bu, dinletemedim. girdim kayıt odasına, söyledim. ve oldu. ‘nasıl oldu’ diye sormayın inanın bilmiyorum.”
barış mançoyla vefatından birkaç gün önce şöyle de bir anısı var
barış manço’nun eski şarkılarını yeniden yorumladığı mançoloji albümünün de ilginç bir hikâyesi var. ‘alla beni pulla beni’ şarkısının bu kaydında da birincisine benzer bir süreç yaşanmış. barış manço bütün şarkıları yeniden okumuş, kayıtlarını yapmış. geriye kalan tek şarkı, yine ‘alla beni pulla beni’ olmuş. fakat deniz hanım, 1999’da istanbul’da değil. eşi komando olduğundan adana’da yaşıyorlar. barış manço yine “ben bu şarkıyı deniz’den başkasıyla söylemem.” demiş. ama kemal bey istanbul’a gitmek için askeriyeden bir türlü izin alamıyor. barış manço ne yapmış dersiniz? dönemin genel kurmay başkanı hüseyin kıvrıkoğlu’nu aramış, kemal bey için 5 günlük izin koparmış. böylelikle şarkı tekrar yorumlanmış.
(bkz: barış mukan)
iki büyük, efsane türkün adını taşısın.
barış manço sevgimi bilenler bilir. barış abisinde var olan sanat, barış, dünya vatandaşlığı, samimiyet, sempati, iyi kalplilik, entelektüelite onda da olsun.
ama yeri geldiğinde mukan kağan gibi savaşı, mücadeleyi, liderliği, azmi, çalışkanlığı da bilsin. atalarını, atatürk'ünü bilsin. köklerine bağlı olsun. çin'in de kukusuna koysun dmdkdk şaka şaka. bırakalım bu sululuğu. barışı bilsin, ama inandığı şeyler doğrultusunda mukan kağan gibi de savaşsın.
benim soyadım nadiren de olsa isim olarak kullanılıyor. soyadımla aynı isimde bir osmanlı denizcisi/reisi var. bir de başbakan/cbaşkanı olmuş bir hıyarto var. o hıyartoyu hiç sevmem ancak denizci/reisten de merak, keşif, bilim, bilme/öğrenme açlığını alsın.
orhan ismine karşı çok büyük bir sempatim var ancak adını barış mukan orhan gibi uzun koyamayacağım için orhan da göbek ismi olsun. ben hep kızım olsun, kız babası olayım, kızımın adını ben koyayım diye hayal ederdim de barış mukan'a bu gece bir anda karar verince vazgeçtim. kızın adını anası koysun, bana barış mukan'ımı versin yeter. şaka şaka. sağlıklı olsun da.
öşekçi orevladı topluluğudur. ne yazık ki bunları da öven çok toplumda. where is us air force diye ağlamaları ile meşhur sosyalist(!) terör örgütüdür. amerika donatır, amerika örgütler, amerika eğitir, amerika diplomasisini yürütür, amerika bunlara silah/uyuşturucu sattırır, amerika bunları güdümler bunlar da gelir sosyalizm, sol vs satar kullanışlı mal aparatlara.
(bkz: üçnoktabir) olarak yazılır. tünel, incelikler yüzünden, bahçe, değişmem gibi mük işlere imza atmış türk rock grubu. solist melis danişmend daha sonrasında solo kariyerine devam etti. fazla yumuşak, rocktan uzak işler yaptı. ilk albümde ben de destekledim ancak sonrasında ufak ufak silindi piyasadan. malt'ın deprem şarkısında geçen, üçnoktabir'e bile dayanamadım, tepeme yıkıldı sözlerini bu gruba diss olarak yazıldığını sanmıştım ben bir dönem. belki de iki grupta da çalan cenk turanlı ve barış ertunç yüzündendir bu algım.*
içimizdeki gelişmemiş toplum dnalarını ortaya çıkaran başlık. esg'nin hacivat karagöz yayınının sonlarına doğru ettiği çok güzel bir laf var. biz hep ahlakta yarışıyoruz di mi? kim daha iyi müslüman, kim daha iyi solcu. çok enteresan değil mi? der esg.
başlık tam olarak bu mantıkla açılmış, altına da benzer mantıkta entryler gelmiş. kim daha solcu, kim daha ahlaklı, kim daha muhalif falan filan. abdurrahman çelebi denmiş volkan konak'a. baktığınız zaman başlıkta yarıştırılan (ne gerek varsa) iki isim de muhalif, kendince bişilere tepki göstermiş, belli kesimlere uzak durmuş. ama yetmiyor işte. hep daha muhalif, daha azılı, daha solcu, daha radikal bişiler arıyor, yarıştırıyoruz. neden? ne gerek var abi? yaptığı işlere ve duruşuna göre neden değerlendiremiyoruz? neden iki çok önemli değeri yarıştırıp birini illaki itin götüne sokma ihtiyacı hissediyoruz?
iki isim de bedel ödemiş mi? ödemiş. volkan konak dediğimiz adam, zamanının en büyük kanallarından birinde program yapıp, program vesilesi ile cukkasını 700000 yıl yetecek kadar doldurmak varken, programı kaldırılmasını göze alarak tepkisini koymuş mu? koymuş. mağusa limanı'nı yazıp, ali ismail korkmaz'ı anmış mı anmış. iktidar yalakalığı yaparak var olup öyle hatırlanmak yerine kendi bildiği doğru üzerinden gitmiş mi? gitmiş. eee? sorun ne?
volkan konak sanat hayatında bir dönem orhan gencebay, ibrahim tatlıses gibi isimlerle çalışmış. eee? ikisi de kendi janrlarında, sanatlarında üstün meziyetlere sahip isimler. bu insanlarla çalışmak belki volkan konak'ı kendi sanatında daha da geliştirdi, seviye atlattı. bu sayede daha geniş kitleler tarafından tanındı ve kendi görüşünü, muhalif kimliğini daha geniş kitlelere aktardı volkan bey. bunda sorun ne? hani liyakatin üstünlüğü? adam işin ustalarının yanında çalışmış, öğrenmiş, sanatında belli bi seviyeyi bu sayede aşmış. bu sayede mesajını (sanatta bence mesaj kaygısı olmamalı) kazım koyuncu'dan çok daha geniş kitlelere aktarabilmiş. ve bu boklanan isimlerin yanında çalışmasına, onların ekmeğini/suyunu içmesine rağmen duruşunu da değiştirmemiş.
hee yanlış anlaşılmasın. kazım koyuncu için de liyakatsiz, volkan konak'tan aşağı, kitlelere ulaşamamış vs demiyorum. karadeniz'den çıkan en büyük değerdir rahmetli kazım koyuncu. ama bu kıyas, diğerini itin götüne sokma neden abi neden? ahlakta yarışmak neden? ki iki isim de ahlak konusunda da sanatları konusunda da duruşları açısından da, omurga eksikliği yaşanan ülkemizde üst düzey yerdeler. biri daha protest, daha niş bir kitleye hitap ederken diğeri daha farklı bir yol tercih etmiş. iki isim de yokluktan gelmiş, bedel ödemiş, sanatlarında bulundukları noktaya gelmek için emek harcamış adamlar. bu yapılan kıyaslama emeğe hakaret değil mi? viski içiyo, atatürkçü, muhalif diye linçleten çatalca müftüsünden ne farkınız var şu an?
eğer volkan konak; lafta muhalif, atatürkçü, solcu gibi davranıp eylemleri ile farklı yönde davransaydı ben de boklardım. aynı orhan gencebay'ın müziğini çok sevmeme rağmen, duruşunu/kişiliğini bokladığım gibi. çünkü bunun adı iki yüzlülük olurdu, takiyye olurdu. volkan konak da kazım koyuncu da hayatının hiç bi döneminde bunu yapmamış, kendi meşrebi/görüşleri ölçüsünde duruşunu korumuş iki çok önemli değerdir. insanları birini seçmeye yönlendirip, birini itin götüne sokmaya çalışarak hiç bir yere varamayız. ayrıştırmaya hizmet etmiş oluruz. yapmayın.
volkan abinin show tv'de en prime döneminde yaptığı mağusa limanı performunu rmağan edeyim buraya kadar okuyanlara.
beni öldürende, yoktur din iman.
uyan alim, uyan. uyanmaz oldun.
yaklaşık bir buçuk ay önce zil zurna sarhoşken, saat gecenin 4ü falandı elveda rumeli izleyerek gözyaşlarına boğulmuştum. sonrasında gelen laik atak ve atam sana layık değiliz duygu fırtınası ile böğüre böğüre ve zil zurna sarhoş şekilde ağlamaya devam etmiştim. içerde uyumakta olan milk, salonda öküz böğürüyo galiba yüz ifadesi ile yanıma gelmişti. sarhoş olduğumu farketti, sarıldı, sonra o da benimle sessizce elveda rumeli'ye izledi. o gün daha bi çok sevdim kendisini, yerim.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.