evetbenim yazar profili

zaman algısını. gidilecek görülecek kavuşulacak insanlar şehirler farklı zamanlarda farklı yerlerde hala varken. tek bir zamana sıkışıp keşkeler içinde kalmaya mahkum olmak korkunç.

beni kategorize etme!

yıllardır soruyorum bu soruyu kendime
allahım bu dünyaya ben niye geldim?

benden de bi on kilo bi şey çıksa da anında zayıflasam.

son zamanlarda türk kahvesini limonlu soda ile içer oldum. çok yakışıyor bence bi deneyin dostlar.

artık bu dünyada atacak adımları olmadığını anlamaktır. gidilecek yolların sonuna gelinmiştir.

bu dizi haftasonu yasağıma hızır gibi yetişti a dostlar. izleyin izletin. bölümler uzun değil, yormadan sıkmadan ilerliyor. ben konuyu çok sevdim. öyle derin bi şey beklemeyin tabii ama güzel zaman geçirmek için çok uygun. ilk sezon bitmedi lakin ikinci sezonu izleyeceğimden şimdiden eminim.

etrafına negatif enerji yayan, mutsuzluk ve kaostan beslenen hep 'ben' diyen egoist, ruh hastalarından çevrenizde hele de akrabalık denen saçma bağdan dolayı atmayacağınız kadar yakınınızda bir tane varsa yaşam enerjiniz de tükenir, ömrünüz de kısalır her türlü psikolojik rahatsızlığa da sürüklenirsiniz.

tek bir neden var aslında. insan gibi görünüyor olsalar da insan olmamaları. içlerindeki iblisi nereden bulup, yapıp nasıl doğurup, biyütüyorlar bilmiyorum ama sayelerinde esas cehennemin bu dünyanın içinde saklı olduğunu öğrendiğimden beri bütün insanlardan soğudum.

ben en çok beni seviyorum.

mal olmaktan mutluluk duyulması beyanı. ne diyelim mallığından övünene saygı duyarım açıkçası?!

kitapları, yemeğin tüten sıcacık dumanını, bebekleri, sevgilimi her şeyi koklayarak severim ben. sonra böyle alakasız, ansızın insanın burnuna geliveriyor o kokular, mest oluyorum.

sadece başlığı okudum içeriğini okumak dahi istemiyorum. artık dünyanın sonu gelsin ya. valla daha fazla çirkinleşmeyelim.

hiç düşünmemiştim ama başlığı okur okumaz sanki az öncre gri yemişim gibi hissettim. deli miyim neyim! tadı da baya güzeldi böyle ananas yersin de ağzında tatlı bi ekşilik kalır ya bana öyle bi his verdi.

bazılarının algısı aksine yalnızca örme bebekler olarak görülmemelidir. şuan fazlaca popüler olup kalitesiz işçilik çok olduğu için abuk subuk bebeklerin ortada gezindiği doğru lakin benim gibi bu işi gerçekten severek yapanlar için amigurumi adeta bir sanat dalıdır.

üstelik maalesef ki değeri yine bu piyasadaki kötü işçilik ve yoğunluk nedeniyle bilinmemekte, sarf edilen emeğin karşılığı küçümsenmektedir.

ben amigurumiyle yeni tasarımlar yapmaktan ve bunları ınstagramdaki küçük sayfamda sergilemekten çok keyif alıyorum.

meraklılara bir hobi olarak tavsiye ederim ama noolur ağzı burnu yamuk tavşanlarınızı üç beş kuruşa satmaya çalışmayın.

freudcular birbirini bulmaya gelmiş.

ben hepsinden birazım sanki.

obsesyon. kendime yaptığım bu işkenceyi başkası bana asla yapamaz.

vaadedilene göre bir haftada 4-5 kilo verdiren diyettir. aynı zamanda internette ameliyat öncesi hızlıca zayıflaması gerekenlere yaptırılan diyet olduğunu okudumsa da bu konunun rivayetten ibaret olabileceğini düşünmekteyim.

pandemi şişmanlığından kurtulmak için bugün itibariyle kendime bu işkenceyi yapmaya başladım. 1 hafta boyunca deneyip sonucu şişman kardeşlerim için editleyeceğim.

çorba tarifi için ↓

malzemeler:
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı tereyağı
1 adet orta boy beyaz lahana
1 adet orta boy kuru soğan
1 adet orta boy havuç
1 yemek kaşığı un
1/2 tatlı kaşığı acı biber salçası
5 su bardağı sıcak tavuk suyu (ya da sıcak içme suyu)
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı taze çekilmiş tane karabiber
1/4 demet dereotu (servisi için)

edit: 3. günün sabahından günaydın. evet arkadaşlar 2 günde iliklerime kadar anladığım bir şey var ki bu tam bir kendime saygım yok diyetidir. sabah sabah o lahanayı yemektense şiiman ve mutlu olun daha iyi.

ikinci sabah uyandığımda o iğrenç çorbayı yememek için internetten birinin resmen bi tarafından uydurduğu fırınlanan bir lahana tarifi buldum ve lahana lahanadır diyerek onu yaptım. sonuç hayalimdeki kıtır kıtır lahanalar yerine sünüşük iğrenç bir tat oldu ve bir iki tane zorla yesem de devamını yiyemedim.

bir havuçla tamamladığım kahvaltının ardından yaptığım fırında lahana ve iğrenç çorba tenceresiyle çöpü boyladı.

günün devamında inat edip yalnızca bir tane wasaya labne sürsem de akşam insan gibi bir çorba yapıp içerek günü kapattım.

sonuç aşağıdaki yazar arkadaşlar gayet haklı elbette böyle hızlı kilo verdiren diyetler sağlıklı değil ama şişman kafası işte napalım.bu diyetin adını bundan sonda kendime saygım yok diyeti ilan ediyor ve insanların da yiyebileceği şeylerden oluşan şekersiz karbonhidratsız normal bir diyete doğru yola çıkıyorum.

nihayetinde pandeminin göbeğinde iki kilo verelim diye aç gezip bağışıklık düşürmek gibi bi salaklık yapmaya gerek yok.

yeni diyetlerde görüşmek üzere
zayıf kalın!

migren hastası değildir. bizde bilirdik ağrı kesici içmemeyi. olsun, sonra içmesin de o zaman görelim o artistlikleri.

ateistler de yemek yediği içindir. ayrıca yalnızca iftar değil thanksgiving davetlerini de geri çevirmez.