finance guru yazar profili

“dans ederek işe gitmek.!”

içi boş bir kişisel gelişim söylemi ama şöyle revize edebiliriz.

“çalışmak zorundaysanız, sevmediğiniz işi de, sonsuza kadar yapmayın veya yapmamanın yollarını arayın.”

sanki böyle daha iyi oldu.

sahalarda mühendisken, masaya finansçı olarak geçmiştim. tüm beyaz yaka işlerin, genel olarak, iyi bir maaş vermiyorsa veya gelecekte iyi bir maaş vaadetmiyorsa, boş olduğunu düşünüyorum.

evet her şey paradır. ama para her şey değildir. lojistik, treasury, ithalat vesaire gibi zaman kısıtının çok önemli, bir dakikalık gecikmelerin bile yüksek maliyetinin olduğu veya kritik olduğu işlerden zaten koşarak uzaklaşın derim. (eğer stres yönetimi bilmiyorsanız.)

örneğin özel doktorsunuz işinizi çok sevmiyorsunuz ama ayda 300-500 bin tl kazanıyorsunuz. o zaman “sevmesem de yaparım.” deme lüksünüz var.

ama böyle, asgari ücretten hallice bir ücretle falan çalışıp, bir de işiniz boş bir işse yani geleceğe dair size bir know-how vermiyorsa ve bu işi değiştirmek için bir adım atmıyorsanız, kusura bakmayın.

gibi dizisinin waffle bölümü black mirror tadında olduğundan, artık izlenmeye gerek duyulmayan dizidir.

hentbol sanırım tam bu kategoriye giriyor. hangi takımlar var mesela şu an ligte. tembel çocukların, bir spor dalına yazılsın diye ailelerinin gönderdiği spor dalı gibi geliyor.

önceden koyu fenerbahçeliydim. hala fenerbahçeliyim ama genel olarak çoğu futbol maçını takip edemiyorum. kabaca iki saat sürüyor. çok uzun. o saatler arasında yapacak birçok aktivite var. on dakikalık özetler bile uzun geliyor. onları da 1.75 hızla izliyorum. çağımız hız çağı olduğundan, çok uzun bir aktivitedir. bir de paralı eşşekler, formanın hakkını vermiyor, ona ayrı ayar oluyorum.

150 ile 250’li toplayıp 400 bulamayan, asgari ücreti askeri ücret zanneden bir toplum, otomatiktan kibar olmayı da zayıflık zanneder. gayet doğal bir durum.

zeka aslında ikiye ayrılır. duygusal zeka (eq) ve analitik zeka (iq). analitik zekası yüksek olup, duygusal zekası yerlerde gezen birçok insan gördüm. tam tersi çarpım tablosu bilmeyip, tavlamadığı kız kalmayan, ağzı iyi laf yapan bebeler de gördüm. ama ortalama bakacak olursak, her ikisini de aynı potada eritip bakacak olursak, siyasi olarak algılamayın, malum partiye ve diğer malum partiye körü körüne oy veren insanlar da hep bir falso görüyorum. muhakeme yeteneği çok zayıf oluyorlar genelde.