black mirror

netflix'in açık ara en iyi ingiliz yapımı dizisidir. dizide bölümler bağlantılı değildir ve her bölüm aşağı yukarı bir film kadardır.

bölümlerinde ele alınan konular, teknoloji ve insanlık, yapay zeka ve ahlak gibi fütüristik komplo teorisi sayılabilecek konulardır.

isminden de anlaşılacağı üzere toplumu size ayna gibi yansıtan dizidir. teknolojinin gelecekte bize yaşatacağı olumsuzlukları gözler önüne serer. her bölüm farklı konu ve farklı oyuncular vardır. işin korkunç tarafı izlerken bazı bölümlerin bize uzak olmadığını anlıyorsunuz

beni en çok etkileyen dizidir kendileri. sosyal medyanın insanları ne hale getireceğine dair bir bölüm vardı. kanaatimce çok uzak değiliz bu duruma. insanlar takipçi sayısına göre saygınlık kazanmaya başladı ve artık kız vermeyecekler belli sayıda takipçisi olmayana. o derece yani.

mükemmel bir iğneleyiciliği vardır. her bölüm bitiminde şapkayı önüne alıp düşünmeye iter. o çok istediğimiz teknolojilerin, ilerleyen dönemlerde başımıza nasıl bela olacağını yahut olumsuz taraflarını öyle güzel bir dille anlatıyor ki, şaşırmamak adeta imkansız.
5.sezon türkiye fragmanındaki ''eski bayramlar'' göndermesi de çok etkileyicidir.
buyrunuz

başarılı ingiliz distopik bilim kurgu dizisi.

benim en sevdiğim ve "underrated" olduğunu düşündüğüm bölüm (bkz: white bear)'dır efenim.
adlarını hatırlamamakla beraber en az beğendiğim bölümlerin de son sezonda olduğunu söyleyebilirim. hatta genel olarak netflix yapımı olmadan önceki ve sonraki bölümlerin kalite farkı çok barizdir diyebilirim.

insanların sosyal medyada yedigi linçler sonrası öldürüldüğü bir bölüm vardı. toplum belirliyordu yani ölecek kişiyi. bazen benzer şeyler yaşanıyor gibi geliyor. özellikle twitter üzerinden yapılıyor linçler bazen bir hayatı karartabiliyor

öncelikle belirteyim. teknoloji ne kadar ilerlerse o kadar zararlarıda beraberinde getiriyor. tamam. ‘senin tüm geçmişin’ bölümünde fark ettik bunu.

ben diyorum ki olsuuun. olsun ya. yararı, zararı kendime. ben bu teknolojiden istiyorum. aşık oldum, bayıldım diziye başladığımda en etkilendiğim bu oldu. sonrasında herkesin anlayabileceği kadar basit bi anlatımla günümüz gerçeklerini suratımıza çarptılar. gayette hoş oldu. umarım biraz olsun farkındalık kazanmışızdır.

her bölümü illaki düşüncelere sürüklüyor beni ama özellikle ‘hang the dj’ bölümü zaten üzerine düşündüğüm bi konuydu. spoiler sayılmayacağnı bilerekten:

“ya simülasyondaysak ve bu yaşadıklarımızın hiç biri gerçek değilse?” konusu hepimizin aklından en az bir kere geçmiştir diye düşünüyorum. hah işte bu bölümde tamda böyle bi tat var. aşk bile var.

beni en yıpratan bölüm ise ‘metal kafa’ olmuştur. hiç bir şekilde “kaçış” olmadığı için. hala ara sıra aklıma gelir. ayyy tüylerim ürperdi yine. öyle bir dünyam olsaydı kesin kafayı yerdim, başka faktörlere gerek kalmazdı.

bu arada 6. sezonu psikoloğumuz bozulur diye yayınlamadılar henüz. ben razıyım diye bas bas bağırdım sosyal medyada. sezonları fırlatın ben baş ederim dedim. cevap gelmedi.

yeni sezon hakkında bi takım teoriler üretmiştim. yayınladıklarında bakıcam ne kadarı tutmuş tahminlerimin. şimdiden hepimize güzel delirmeler.

her bölümü ayrı güzel modern yaşam distopyaları sunan bana göre netflix in en iyi dizisi. hang the dj bölümünde istemsiz üzülmeme neden olmuştu.

her bölümünde farklı oyuncular ve kurgular olması çok güzel normal bir dizi gibi bağımlılık yaptığını düşünmüyorum .bize gelecekte teknolojinin neler yapabileceğini gözler önüne seriyor .her bölümden sonra ufkumun genişlediğini hissediyorum şiddetle tavsiye ederim

çok gerçekçi ve yakın gelecekte yaşanabilecek olayları anlattığı için her izlediğimde yeni paranoyalar oluşturuyorum. netflixteki en iyi dizilerden biri bana göre, her bölümün birbirinden bağımsız olması konseptini de seviyorum ben. ama sonradan "black mirror bandersnatch" filmini beğenmediğimi de belirtmeliyim.

her sezonunda muhakkak favori bölüm bulabileceğiniz bir dizi bilim teknoloji ve sosyoloji ile ilgileniyorsanız biraz da uçuk şeyleri beğeniyorsanız kesinlikle beğenirsiniz
tam benim kafama uygun bir diziydi bitmesi üzdü
bandersnatch dahil hepsinden keyif aldığım bir yapımdı
özleniyorsun black mirror

ilk izlediğim zamanlar çevremdeki tüm arkadaşlarıma tavsiye etmiş, sevdiğim bölümleri detaylı şekilde anlatmış (ki onlardan bu kadar detaylı dönüşler alamamıştım) baya bir kişinin izlemesine vesile olmuştum. üzerinde çok düşünmüş çok sevmiştim. bu kadar sevmeme rağmen son sezonda bir bölümünü izlemiş eski tadı alamadığım için devam etmemiştim. nerede o ilk sezondaki the national anthem ve tabi ki devamındaki bölümler, nerde o son sezonun diziye yakışmayan bölümü. o vuruculuk, o kasvet ve insanı çıldırtacak düşüncelerle boğulma duygusu uyandıran konular yani dediğim. benim için tüm büyüsü güzelliği yok oldu gitti.

en sevdiğim bölümleri white christmas, white bear, playtest, san junipero, black museum.
her bölümünü ayrı ayrı seviyorum sanırım ama favori sezonum üç.

bu dizi değildir. black mirror dizisinin bir bölümüdür. her bölüm ayrı bir hikayeyi ayrı karakterlerle canlandırmaktadır. bu bölümde sosyal medya bağımlılığı ve pedofili üzerine bir canlandırma vardı hatırladığım kadarıyla. izlenmeye ve kayda değer bir black mirror bölümlerinden biridir.

ılk bölümüyle beni şoka uğratan dizi. ben ne izledim yahu. korku dizisinden beterdi.
edit: bölümler birbirinden bağımsız olduğu için karışık izliyorum. ve burda da bir çok kişi white cristimas bölümü çok güzel falan deyince açıp izledim ama pek beğenmedim. favori bölümüm hang of dj. ama ilk bölümde yaşadığım gerilimi yaşamadım hala. ığrenç, mide bulandırıcı ve üzüldüğüm bir bölümdü*

efsane dizidir. arada bir eski bölümleri izlerim. gelecekte teknoloji ne durumda olacak gözler önüne seriyor. mantıklı gayet. her bölümü ayrı şaheser. izlememiş olanlar varsa çok şey kaçırmış.

ilk sezonunun 2. bölümü şaheser niteliğindedir. netflix satın aldıktan sonra 3. ve 4. sezonlarda bazen çok iyi bazen çok kötü bölümlere sahip, son sezonu ise çok kötü olan dizi.

4 sezonuyla, çıktığı ilk zamanlarda çok bilinmeyen bir formatta yayınlanan dizi.
işlenen konular bakımından ileri dönemlerde teknolojinin karanlık tarafını yansıtan olaylarla devam eden bir örgüye sahip. her bölüm farklı hikaye ve oyuncularla devam etmektedir. 3 sezon bölümleri benim için vazgeçilmezdir. 4. sezon için aynı şeyi söylemem mümkün değil.

biraz fantastik yaklaşıyor benim zihnim bu dünyaya, yaşadıklarımıza ve geleceğimize. işbu durumdan dolayı özellikle black mirror: bandersnatch film versiyonu dahil baş yapıttır. başlığı canlandıran çaylak spor tayfaya teşekkürler.

günümüz toplumu ve toplum dinamikleri hakkında korkunç tespitler yapan dizi. maalesef insanlardaki etkisi fight club ve the matrix trilogy gibi “adamlar haklı abi yaa” denilip geçilmekten öteye gidememektedir.

4. bölümleri gelecekle ilgi iyimserlik içeren dizi san junipero bölümünde sanal bir cennet var olurken,hang the dj bölümünde yapay zeka hayat eşimiz bulmamız yardımcı olur.